• düşündüm taşındım, dedim ki benim sinan çetin'den kötü olmama imkan yok. her ne kadar yıllarını reklamcılık sektörüne vermiş olsa da yaptığı reklamlar ortada. ali ağaoğlu'nu daha kötü bir duruma düşürmem olası değil. o yüzden kendisine birkaç reklam ve slogan önerim olacak, bunlardan beğendiklerini cüz-i bir miktar karşılığında kullanabilir zira ben insanlar mutlu olsun istiyorum.

    1. reklam

    ali ağaoğlu, 1+0 bir dairenin kapısın açar içine girer. salon, misafir odası, mutfak, yemek odası, yatak odası olarak kullanılan 35 metrekarelik odanın ortasında durur. yatağa bakar, üstünde 4-5 arkadaşı oturmuş yemek yemektedir, diğer 2 arkadaşı uymakta, yatağın bir diğer köşesinde 4 arkadaşı pictureka oynamaktadır. bu sırada arkadaşlarından biri duştan çıkıp yatağa oturarak saçlarını kurutmaya başlar. kamera yavaş yavaş gülümsemekte olan ali ağaoğlu'nun suratına döner ve slogan patlar "başka neye ihtiyacınız var ki?" tam slogan bitince yatağın altından çıkan çifti görürüz ve nihai slogan gelir "her şeyi düşündük!"

    2. reklam

    ali ağaoğlu kentsel dönüşüm ayağına elinden evleri alınmış ailenin yanına yanaşır. ne oldu der gibi bakar, aile susar, ali başının sallar ve atına binerek uzaklaşır. ali ağaoğlu at ile giderken slogan ekrana düşer "bazen kelimelere gerek yoktur. tarih çok konuşanı değil, at koşturanı yazar"

    şimdilik 2 reklam fikri geldi aklıma. yeni fikirler geldikçe buradan paylaşmaya devam edeceğim.
  • ali ağaoğlu yağmurlu havada mecidiyeköy köprüaltında yürürken yukardan e-5 ten geçen arabalar ağaoğluna çamur sıçratır. ali ağaoğlu bu değil der o sırada egzos dumanlarının içinden karşıdan karşıya geçmeye çalışmaktadır bu hiç değil der. o sırada maslak 1453 e ulaşmıştır, gördüğü anda işte bu der ve trafikten kirli havadan bıkmış istanbullunun gönlüne taht kurar.
  • ali ağaoğlu sunum odasında, duvara karşı don draper pozuyla oturmaktadır. elemanları salonun arkasında projeksiyon cihazından duvara dev boyutlarda filmleri yansıtmaktadırlar.

    duvara ilk demo film gelir, filmde yeşillikler içinde bir hobbit evi vardır ve kapısında frodo gülümsemektedir. http://www.jurustic.com/…mages/hobbit-house-big.jpg
    ali ağaoğlu "bu değil" der.

    cut ile hemen diğer demo film gelir, filmde tepeler üstünne bir şato vardır ve şato üstünde kont dracula gülümsemektedir. http://www.hotelsearch.com/…las-castle-1024x805.jpg
    ali ağaoğlu " bu da değil" der.

    cut ile hemen diğer demo film gelir, filmde tepede küçük bir ahşap ev vardır ve önünde çarls ve ailesi gülümsemektedirler. http://images2.wikia.nocookie.net/…gallsfamily4.jpg
    ali ağaoğlu " bu hiç değil" der.

    ali ağaoğlu ardından hışımla "beni anlamıyorsunuz" der ve "mutlu olm.." derken yeni demo film girer.
    filmde orman içinde bir atın önce şaha kalktığı, sonrada koşmaya başladığı görülür. http://www.youwall.com/…e_horse_wallpaper_39c69.jpg
    ali ağaoğlu "işte bu" der.

    ali ağaoğlu öne doğru eğilir, yüzünü saatli koluna dayar ve özlemle ata pardon filme bakmaya devam eder.
    kamera kol saatine yaklaşır, yaklaşır ve bir den cutla sahne değişir, ali ağaoğlunun evinde yatak odasındayız. ali ağaoğlu rüya (kabûs) görmüştür, nefes nefese yataktan kalkar, alnındaki teri siler "uf" der.
    kamera yüzüne yaklaşır, yaklaşır yüzündeki şaşkınlık ifadesi dağılır, yavaş yavaş önce gülümsemeye sonra kahkaha atmaya başlar.

    kahkahası bir kaç saniye sürer, sonunda kahkahası devam ederken "yine ben buldum reklamı, bana şimdi yönetmen lazım der" kahkahası durur. düşünceli yüz hali görülmektedir.
    kendi kendine konuşmaktadır ali ağaoğlu " o yönetmen değil" " o da değil" " o hiç değil" demektedir ardı sıra.
    sonunda bir sevinç nidasıyla "yine ben buldum, evet o" der.

    fonda at kişnemesi duyulur, bu sırada kamera ali ağaoğlu'nun saatine yaklaşır yaklaşır flulaşır saat.

    sahne ortasında efektle "ağaoğlu" altında da "ormanda, at kişnemeleri eşliğinde yaşamak istemez misiniz" yazar.
    fin.
  • http://pazarbank.com/…met/fatih_sultan_mehmet_3.jpg
    atıyla haliç'e iner. parmağıyla karşı tarafı göstererek orayı da ...
  • ali ağaoğlu yanına brazzers'daki kel adamı alarak satış ofisine gelenleri karşılar. olaylar gelişir...
  • (bkz: bu değil bu değil bu bizim köyden değil)
  • (bkz: malazgirt 1071)
  • önerilerden biri şu olabilir:

    mimar odaya giriyor, projesini gösteriyor, ali ağaoğlu 360 bin avroluk saatini 5 saniye gösterdikten sonra elini cebine atıyor, bir tomar dolar çıkarıyor, mimarın yüzüne çarpıyor, para yere düşüyor ve mimar paraları toplamak için eğiliyor...

    tam o anda "işte bu diyor. işte.."

    kıça bir zoom ve slogan patlıyor.

    "maslak 1453 işte buna benzeyecek"
  • sempati toplaması lazım...
    ucuz şekli, mevcut reklama alternatif son...
    biraz kolpa ama bu aralar bu gidiyor be ablacım...

    bu değil, bu sıradan, bu hiç değil, ben farklı birşey istiyorum
    işte bu!
    op op op op oppa aliağam style!

    (sonrası danslar, figürler, hoplamalar zıplamalar, spor arabalar olaylar olaylar..)
  • ne günlere kaldık allahım;bir zamanlar güldüğümüz tiplemeler (deve kuşu kabare,deliler ). şimdi gözümüzün önünde cap canlı oyunlarını büyük bir pişkinlikle oynuyorlar ve biz de sanki yalanmış gibi izlemeye devam ediyoruz. ama bu bir oyun değil. karıştırıyor mu beynimiz ya da inanamıyor muyuz da ondan mı tepkisizliğimiz, çözemedim. bu ne yer bolluğu böyle;gözünü kestirdiği noktalara binaları hemen dikiveriyor. bir de sırf onun sevgilisi olduğu için kitap yazıp satabilen ve bu kitabı alan tiplerimiz de var elbet..
    binaları görüp de kendine aşık olan gözünü yeşil para bürümüş kızların o göz bebeklerinde oluşan yeşillenmenin vurgulandığı bir reklam filmi çekilebilir söz gelimi...hem ağaoğlu bir taşla binlerce kuş vurmuş olur, hem de kızlarımız maddi olarak güç, manevi olarak da şöhret kazanabilirler...
hesabın var mı? giriş yap