alengirli şiir

• ben seni severim aslında, düzenim bozulur diye korkmuyorum, ya sen sevmezsen? ne olacak benim egom? korkusu var sadece...
• gündeme uygun olarak şöyle bir modifikasyon:
  
  ben sana oy vermesine veririm de toplum buna hazır değil
  nükleer santrali 3. köprüsü orman katliamı falan
  belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü
  biraz fatih biraz necip fazıl kafan karışmış belki
  taksim gezi parkı'nı da bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?
  bizim köyden tanıdığım bir bilge dayıoğlu vardı
  kötü iktidarla yaşamak kötü yaşamak gibidir derdi.
  onca iktidar gördüm, hiçbiri bir boka yaramadı..
  
  ben sana oy veririm aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum
  durduk yere başımıza saçma sapan bir suç çıkar
  silivriye gitmeye kelepçe takmaya falan kalkarız
  işin yoksa don baş al, savunma yaz, tespih çek.
  duruşması, karışması, ayılması, bayılması
  hatta eninde sonunda kaçınılmaz kodesi boylaması
  okuldayken tanıdığım filozof bir hoca vardı
  iktidarın iyisi insanın ömrünü uzatır derdi.
  bir sürü iktidar girdi hayatıma
  hepsi ağzıma sıçtı..
  
  ben sana oy veririm belki de rabbim buna hazır değil.
  her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister
  seninle ben yan yana otursak bir çekyata
  polis gösteri yaptık sanar basar biber gazını
  yandan iki namuslu genç gösterir sallamasını
  toplumca içimize çöreklenmiş sığ bir sığır var bizim
  ben sana oy vermesine veririm de
  iş çıkarmasana şimdi, ne gerek var güzelim..
• sevmediğim şiirdir. müthiş başlıyor şiir, ama en olmadık yerinde olmadık bir mısra ile kopuyorum ben olaydan. bu sanki yeni nesil amatör yazarların yazdıkları her şeyin içine sıçarak yeraltı edebiyatının seçkin örneklerinden birini sunduklarını sanmaları gibi.
  
  hakan günday' ın hiçbir kitabını okumadım ama göz attım fazlasıyla kitaplarına. onun da üslubu böyle. her cümleyi zorla ekstrem bir hale getirmek için kasıyor sanki. bu da öyle işte. aslında güzel olabilecekken bir iki zorlama mısra ile benim nazarımda boka sarmış bir şiir. ben hala edip' i cemal' i seviyorum, bu yeni neslin yenilikçi işleriyle barışamıyorum bir türlü. yaratıcılığa açığım, bıktım zaten ''bir umuttur yaşamak'' benzeri cümlelerle başlayan klişe yazılardan ama yenilik adı altında yapılan işlerin de hepsi birbirine benziyor be abi. ali lidar eleştirisi değil bu ama bu şiire benzer bir sürü şiir var ortalıkta. ama cemal süreya' yı taklit edemiyorsun, ettiğini sanıyorsun, cemal süreya diye paylaşıyorsun, iyi bir cemal süreya okuru ''cemal bunu yazmış olamaz'' diyor. bak sözlüğe, facebooka, twitterda her yerde cemal süreya şiirleri(!) yüzde 80' inin cemal süreya ile alakası yok, onun olanlar da zaten en bilinenleri.
  
  keşke o sevmediğim mısralar olmasaymış da ben de yeni nesilden bir edebiyatçıyla tanışmış olsaymışım ama olmadı işte. ne murat menteş, ne hakan günday, ne emrah serbes... çok yapaylar, ne derseniz deyin çok yapaylar.
• "ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum..." dizesiyle şiirler arasında zirve yapmıştır. insana tam olarak şu tadı vermektedir; http://www.egonomik.com/…ya-benimle-cikar-misin.jpg
  
  (bkz: 1 yıllık ilişkinin erkeğe maliyeti)
• şu dizeleri beni benden alır, şöyle bir gezdirip dolaştırdıktan sonra olduğum yere sert bir şekilde bırakır.
  
  öyle hazin öyle duygu yüklü öyle psikopat bir eserdir işte bu şiir.
  
  "pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!
  kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
  iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı.
  
  meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
  güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.
  bir sürü güzel kadın tanıdım hepsi ağzıma sıçtı..."
• kadınların efendi erkek yerine tercih ettiği piç erkek ağzıyla yazılmış bir şiir. beyimize bak severmiş ama sinemaya gidip el ele tutuşası yokmuş. sevişelim ama sevgili olmayalım. oldu canım 1 tl farkla büyük seçim de verelim istersen. sabah sabah nerden okudum şu şiiri de gerildim ya hu.
  şunu okuyup da kendime geleyim biraz;
  
  (bkz: alengirsiz şiir)
• "iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı.."
  
  bu mısrayı son günlerde çok düşünür oldum. okumak yetmiyor eyleme geçmek lazım. ali lidar okuduklarını kendi kişiliğinde eriterek edebiyata yeni ürünler katmış yani okuduğu kitaplar bir boka yaramıştır aslında.
  
  sadece okumak, okuyup tüketip bir kenara atmak neye yarar? okunan güzel kitaplarla anlayış, kavrayış gelişir belki. bunun bireye yararı olduğu tartışılamaz. peki paylaşmadıkça bu bakış açısı neye yarar?
  
  iyi kitaplar okumayı ancak üretmek ya da en azından paylaşmak anlamlı kılar sanırım. o zamana kadar da bir boka yaramamaya devam eder.
• pek tat alamadığım bir şiir kitabı tabi şaire ve şiiri saygı duyarım sadece söz sanatlarından uzak bol benzetmeli gündelik yaşamın gündelik sorunlarını anlatıyor tabi beyin bunun sonucunda ''error'' veriyor. ne demek istedi dedi ama ben anlamadım mı gibi bir paradoksa giriyorsun birkaç defa okuyunca harbiden bir şey demiyormuş diyorsun. şiir bazlı bir eleştiri yapmak doğru olur bazıları şair bazlı yapınca pek uygun olduğunu sanmıyorum karşılaştırma yapmak gibi düşünün bu bir yere varmaz yani şiir okudukça belli bir tada alışıyor insan en basitinden hayyam okuyunca o kaliteyi arıyorsun artık. araba kullanmak gibi kim son model bir arabadan külüstüre geçmek ister ki klasik bir şeyse olabilir. ama kimsenin isteyeceğini sanmıyorum. diğer anlamda da illa söz sanatlarını döktürmesine gerek yok.mesele felsefe meselesi bir şeyler verebiliyorsa sorun yok demektir.bir şey alamadım .tad algıma pek uymuyor. bunun sonucunda başka şairlerle karşılaştırmak bana doğru gelmiyor ali lidar sonucunda kendi tarzına göre yazıyor. benim ağzımın tadı daha farklı fakat farklı tadlar almak için değişik tarzlar okuyorum. burda kötüyse niye okudun lan diye bir şey oluyor bilmiyordum yani başkalarının yorumu ile olacak şey değil. bazen kötü kitaplar da bir şeyler öğretiyor insana bir anlamda da 1 saatlik bir okuma ile düzgün bir okurun okuyabileceği bir kitap zaman konusu fazla abartılmamalı.
• şiir sevmeyen insana şiir sevdiren ali lidar tatlısı.
• ali lidar isimli, anladığım kadarıyla, kendi halinde bir blog yazarının güzel bir şiiri..