• iki dersini aldigim, tatli bir kanada aksaniyla sevimli sevimli ders anlatan psikolog. self-efficacy yaklasiminin kilo verme, diyabet, cesitli fobilerin tedavisi gibi alanlarda cesitli uygulamalari vardir. kendisi self-efficacy’i soyle tanimlar: “self-efficacy (oz yeterlik diye cevirebiliriz) , insanin ilerde karsilasacagi durumlari idare edebilmek icin gereken hamlelerin kaynaklarini duzenleyip hayata gecirebilme yolunda kendi kapasitesine inancidir.” bu ilkeyle yapilan tedavilerde (ki genellikle grup terapisi seklinde oluyor) hastaya buyuk bir hedefi gerceklestirmesi icin kendine gercekci alt hedefler (subgoal) koymasi telkin ediliyor. bunlar mesela haftalik hedefler seklinde. bu surenin sonunda hasta, aldigi sonuclarin kaydini tutuyor ve aldigi kararlarin sonuclarini gormus oluyor. kilo vermek isteyen birisini ele alirsak, diyelim vermesi gereken 20 kilo var. realistik olarak, ilk ay icin iki kilo verme hedefini koyabilir bu hasta. sonra da bunu gerceklestirmek icin, mesela yeme aliskanligiyla ilgili degistirecegi seyleri, haftada ne kadar ve ne sekilde egzersiz yapacagini tespit ediyor ve yaziyor. sonra her hafta neler yapildigi ve ne kadar kilo verildigi kayda geciriliyor. bu sekilde ilk birkac haftadan sonra rejimin bozulmasinin da onune gecilmis oluyor.

    en cok ilgimi ceken ise bir suru insanin agorafobiden muzdarip oldugu gercegiydi. bu insanlar evlerinden, hatta bazi ciddi durumlarda odalarindan disari cikamiyorlar. hele ki simdiki internet alisverisi filan, insanlarin uzun sure evden cikmadan yasayabilmesine de imkan taniyor. boyle insanlarin tedavisinde de benzer yontemler kullaniliyor. hastalardan biri bu sebeple corvette’ine bes senedir filan binip gezemiyormus mesela. tedavinin sonunda artist artist dolasiyordu.

    bandura dersleri “olayi cozdum ben.” modunda anlatiyordu, hatta birinde bilmem kac dile cevrilmis kitaplarindan ornekler getirmisti. en azindan butun teorilerini kendi uzerinde basariyla uygulamis gorunuyordu. 80 yasinda olmasina ragmen bir bucuk saatlik blok dersi hic teklemeden goturuyordu.
  • soyadı arapçada domates anlamına gelen bilim adamı.

    social cognitive theory de der ki other people as a source of information. yani biz başka insanları gelişimimiz boyunca bilgi kaynağı olarak kullanırız. bir nevi social referencing(başkalarını referans alıp bir davranışı yapma/yapmama)den bahsetmektedir.
  • b.f. sikinner tarafından geliştirilen sosyal öğrenme teorisini kendince geliştirerek bu kuramın sosyal bilişsel teori * olarak anılmasını sağlamıştır.
  • icinde bulundugumuz yila da duruma da tam teshisi koymus insan.

    ne diyor bandura? "siddet sadece doga ya da karakterle degil, gozlem ve taklit yoluyla ogrenilen, yinelendikcec tekrarlanan. ama cezalandirildikca sonen bir haldir."
  • bir çok tesbiti ile kendine hayran bıraktıran psikolog. cv'si ne bakınca aklıma direkt model alma yöntemiyle "bakın ulen bir hayata neler sığdırılır. bu cv'yi kendinize dolaylı pekiştireç alında siz de böyle yaşayın" diyor gibi.

    https://www.stanford.edu/…ystem/files/banduracv.pdf
  • model alarak öğrenme kuramını oluşturmuştur. bobo doll adlı bir deney yapmıştır. bu deneyde çocuklara bobo doll adlı bir oyuncağa şiddet uygulanan bir film izlettirir. bunu izleyen çocukların, bobo doll'un olduğu bir odaya alındıklarında oyuncaklara saldırgan davrandıkları gözlemlenmiştir. insanlar ya da hayvanlar başkalarını gözlemleyerek veya taklit ederek öğrenirler.

    bandura'ya göre insanların saldırgan tutumlar göstermelerinin temelinde üç neden vardır. birincisi geçmiş yaşantıları sonucunda saldırgan davranışlar kazanmaları. ikincisi saldırgan tepkileri sebebiyle takdir görmeleri ya da ödüllendirilmeleri. üçüncüsü ise özel toplumsal ve çevresel şartlar tarafından direk teşvik edilmeleridir.
  • oz yeterlilik algisi konusunda yazdigi makaleler ile pek cok davranisi anlamdirmanizi saglayan psikolog/ bilim adami.

    tez konumun degiskenlerinden biri olan oz yeterlilik algisi'ni ortaya atan ilk kuramci olmasi sebebiyle su aralar sikca makalelerini okuyorum; oz yeterlilik algisini yeterlilik ve sonuc beklentisi olarak iki kategoride ele alir ve bireyin kendi yeterliligine dair inancinin eksik olmasi durumunda motivasyonunun kirilacagini ve eylemin sonuclanmasinin cok zor olacagini aciklar. oz yeterlilik algisinin oneminin en cok da riskler altindayken ortaya ciktigini vurgular.

    velhasil oz yeterlilik algisi insan hayatinda tahmin ettiginizden cok daha onemli bir role sahiptir.
  • albert bandura bobo doll deneyi ile bize şiddetin aslında öğrenilmiş bir şey olduğunu gösterir.
hesabın var mı? giriş yap