• i. giyaseddin keyhüsrev'in ortanca oglu olan i. alâeddin keykubad babasinin istanbul'dan dönüp tahta çikmasi üzerine tokat'a melik tayin edildi ve babasinin ölümüne kadar orada kaldi. i. giyaseddin keyhüsrev'in ölümü üzerine devlet adamlari izzeddin keykavus'u sultan ilân edince alâeddin keykubad kardesine karsi taht kavgasina giristi. amcasi tugrul sah ve ermeni krali leon'dan yardim istedi. fakat agabeyi karsisinda basarili olamadi.

    izzeddin keykâvus 1212 yilinda ankara'yi ele geçirince onu esir aldi ve malatya yakinlarindaki minsar kalesinde hapsetti. sultan onu öldürmek istiyordu, ancak hocasi seyh mecdeddin ishak buna engel oldu. izzeddin keykâvus'un ölümü üzerine toplanan devlet adamlari ve kumandanlar onun ölümünü bir süre gizledikten sonra, hapse atilmasinda rol oynadiklari alâeddin keykubad'i tahta çikarmaktan çekiniyorlardi. fakat özellikle seyfeddin ayaba, mübarizüddin çavli ve serefeddin muhammed gibi devlet adamlari alâeddin'in sahip oldugu yüksek nitelikleri ve yetenekleri dolayisiyla tahta çikarilmasinda israr ettikleri için alaeddin keykubad'in anadolu selçuklu sultani ilân edilmesi kararlastirildi. seyfeddin ay-aba daha önce alâeddin keykubad'i hapishaneye kendisi götürdügü için müjde haberini de kendisi vermek istedi ve sultan izzeddin keykâvus'un yüzügünü alip malatya'ya gitti.

    alâeddin keykubad onu daha önceki faaliyetlerinden dolayi affetti ve dogruca sivas'a geldi. taziyeleri kabul etti ve emîrlere hil'atler verdi. bu törenlerden sonra baskent konya'ya hareket etti. konya'da çok görkemli törenler yapildi. konya büyükleri ve zenginleri sultana hediyeler yagdirdilar.

    sultan alâeddin de beylerine fermanlar gönderip payitahta gelmelerini emretti. büyük emîrlerden olup kastamonu yöresinde faaliyette bulunan hüsameddin çoban ve seyfeddin kizil, altin, gümüs ve köle vb. hediyelerle, diger emîr ve beyler de koyun, at, deve ve kölelerle gelip itaat arzettiler ve sultanin ihsan ve ikramlarina nail olup mensurlari yenileyerek yurtlarina döndüler. abbasi halifesi nâsir lidinillah seyh sihabeddin sühreverdî'yi hil'at, mensur ve diger hükümdarlik alâmetleriyle konya'ya gönderdi. elçi aksaray'a gelince sultana haber verildi. sultan onu karsilamak üzere emîrlerini görevlendirdi. konya'daki kadi, âlim, mutasavvif ve ileri gelen kisiler de seyh sihabeddin'i karsilamaya gittiler. daha sonra bizzat sultan da hassa askerleriyle onu karsilayip elini öptü. sehre birlikte girdiler. ertesi gün sultana hil'at, giydirildi ve saltanat tevcihiyle ilgili diger âdetler icra edildi. sultan halifenin gönderdigi murassa eyerli bir ata binip çetr, sancak ve mehter takimiyla bir gezinti apti. daha sonra elçiyi kiymetli hediyelerle bagdad'a yolcu etti. halife nasir lidinillah elçisine gösterilen bu saygi ve itibardan dolayi çok memnun oldu.

    mogol istilâsinin en tehlikeli bir döneminde tahta çikan alâeddin keykubad onlara karsi gerekli tedbirleri aldi. konya, kayseri, sivas ve diger bazi sehirlerin kale ve surlarini tamir ettirdi. kardesi devrinde eyyubîlerle bozulan münasebetleri de yeniden müsbet yönde kanalize etti. eyyûbî hükümdari melik adil'in kiziyla evlenerek bu dostlugu daha da pekistirdi.

    sultan alâeddin keykubad 1221 yilinda kalonoros (rumlar tarafindan kale bu adla aniliyordu) kalesini fethetti ve sehrin yeniden insa edilmesini istedi.

    kalonoros bu tarihten itibaren sultanin adina nisbetle alâiye seklinde anilmaya baslandi ve selçuklu sultanlarinin kislik merkezi haline geldi. cami, medrese, hamam ve konaklar yapildi. sultan alâiye ve sinop'ta insa ettirdigi tersanelerle güçlü bir selçuklu donanmasi için önemli bir adim atmis oluyordu. i. giyaseddin keyhüsrev ve iki oglu i. izzeddin keykâvus ile i. alâeddin keykubad'in tahta çikisinda önemli rol oynayan emîrler devlet yönetiminde baslica söz sahibi haline gelmislerdi. bunlarin basinda seyfeddin ay-aba, zeyneddin basara, mübarizeddin behramsah ve bahaeddin kutlugca geliyordu. sultan alâeddin daha önce agabeyi izzeddin keykâvus'u desteklemis olduklari için bu emîrlere tam anlamiyla güven duymuyordu. emîrler de sultana karsi memnuniyetsizliklerini dile getiriyorlardi.

    sultanin sivas surlarinin tamirini emretmesiyle bu memnuniyetsizlik daha da netlesti. emîrler seyfeddin ay-aba'nin evinde bir komplo düzenleyip celaleddin keyferidun'u agabeyi alâeddin keykubad'in yerine tahta çikarmayi kararlastirdilar. sultan bunu haber alip antalya'dan kayseri'ye hareket etti ve 24 kisi olduklari söylenen emîrlerin bazilarini idam ettirdi, bazilarini da hapse attirarak mallarini müsadere etti.

    sultan kendisine karsi bir komplo tesebbüsünde bulunan seyfeddin ay-aba ve arkadaslarini muhtelif cezalara çarptirdiktan ve ülke dahilinde huzuru sagladiktan sonra fetihlere basladi. önce ermeni kralligi üzerine bir sefer tertip etti ve pek çok ermeni kalesini ele geçirdi (1225). selçuklu kuvvetleri daha sonra haçlilarin elindeki bazi yerleri fethetmek üzere taarruza geçti. mübarizeddin çavli idaresindeki ordu bütün içel bölgesini ve silifke'yi ele geçirdi. bu sefer sirasinda yaklasik 30 kalenin selçuklular tarafindan zaptedildigi rivayet edilmektedir. bu zafer ve fetihlerden sonra ermeni kralligiyla bir anlasma yapildi. buna göre kral selçuklulara ihtiyaç halinde 1000 süvari ve 500 çarkçidan olusan yardimci birlik gönderecek, daha önce izzeddin keykâvus zamaninda ödenmekte olan vergi iki katina çikarilacak ve anadolu selçuklularini metbu taniyacakti. sultan daha sonra doguda meydana gelen olaylar nedeniyle dikkatini bu tarafa çekti. artuklu hükümdarinin anadolu selçuklu sultani adina okuttugu hutbeyi eyyûbî hükümdari melik kâmil adina çevirmesi sebebi ile artuklular üzerine yürüdü. onlara ait adiyaman, kâhta, çemiskezek ve malatya'daki bazi kaleleri ele geçirdi (1226).

    artuklu hükümdari melik mesud zor durumda kaldi ve kiymetli hediyeler gönderip baris teklif etti. sultan yaklasan mogol tehlikesi ve harezmsahlarin sinirlarina dayanmasi sebebiyle bu teklifi kabul ederek eyyubîlerle de dostlugunu pekistirdi.

    erzincan'daki mengücük beyi davud sah alâeddin keykubad'a karsi dostane olmayan bazi hareketlerde bulunup bagimsizligini ilân etmek hevesine kapilinca sultan 1228 yilinda sevk ettigi ordu ile erzincan'i kusatip teslim aldi. sultan erzincan'dan sivas'a dönünce oglu giyaseddin keyhüsrev'i mengücük iline melik tayin etti. antalya valisi ertokus'u da onun atabegi olarak görevlendirdi. ayrica eyyubî melikesinden dogan küçük yastaki oglu kiliç arslan'i da veliahd ilan etti. böylece mengücük beyliginin erzincan kolu sona eriyordu.

    sultan alâeddin keykubad 1230 yili agustos ayinda erzincan yakinlarindaki yassiçimen'de harezmsah celâleddin'i büyük bir bozguna ugratti. sultan daha sonra dogu anadolu ve suriye'de eyyubîlere ait birçok sehri ele geçirince melik kâmil karsi taarruza geçti ve 4 ay zarfinda bu sehirleri geri aldi (1236). eyyubîler'in ele geçirdikleri sehirlerde selçuklu beylerine yaptigi zulümleri ögrenen alâeddin keykubad âmid (diyarbekir) üzerine bir ordu sevk etti. ancak sehrin surlarinin saglamligi yüzünden basari elde edemedi. 1237 yilinda daha büyük bir ordu ile yeniden sefere çikmak düsüncesi ile askerlerini terhis eden sultan alâeddin 1 haziran 1237'de kayseri'de öldü. cenazesi konya'da kümbedsarayda topraga verildi. ölümünden önce büyük oglu giyaseddin keyhüsrev'i tekrar erzincan meliki, semseddin altunaba'yi da ona atabeg tayin etti. en küçük oglu izzeddin kiliç arslan'i veliahd ilan edip ve bütün kumandan ve devlet adamlarini ona biat ettirdi.

    sultan alâeddin keykubad türkiye'yi ilim, kültür, san'at bakimindan oldugu kadar iktisadî ve ticarî hayat itibariyle de gelismis ve müreffeh bir ülke haline getirmisti. onun döneminde anadolu selçuklu devleti kudret ve nüfuzunun zirvesine ulasmis, alâeddin keykubad'in heybet ve ihtisamindan çekinen mogollar ve diger unsurlar onun ölümüyle saldirgan bir tavir içine girmislerdi. ebü'l-ferec (ibnü'l-ibrî) alâeddin keykubad'in emsalsiz bir hükümdar oldugunu, mükemmel bir kafaya ve yüksek bir siyaset anlayisina sahip bulundugunu, bütün hükümdarlarin ona boyun egdigini ve bu sebeple kendisine sultanü'l-âlem (dünya hükümdari)denildigini kaydeder.

    ibn bîbî de müslüman ve hristiyan hükümdarlarin ondan hükümdarlik mensûru alip adina para bastirdiklarini ve hutbe okuttuklarini belirtir.

    iyi bir egitim gören ve yüksek bir kültüre sahip olan i. alâeddin keykubad âlim, sair, edip ve din bilginlerini daima himaye etmisti. mogol istilâsi önünden kaçan türkistanli ve iranli bilginleri ülkesine almakla türkiye'nin kültür seviyesini yükseltmistir. horasan'dan yola çikip birçok yeri dolasan mevlâna celâleddin'in ailesini de konya'ya davet ederek türk-islâm kültürüne önemli bir hizmette bulunmustur. sultan âlim ve seyhleri ziyaret eder ve onlarin hayirli dualarini alirdi. arapça, farsça ve rumca da bilen sultan tarih kitaplariyla siyasetnâmeleri okumaktan hoslanirdi. büyük selçuklu veziri nizamülmülk'ün siyasetnâmesi, imam-i gazâlî'nin kimyây-i saadet ve ziyâriler'den keykâvus b. iskender'in kabusnâme'si sultanin okudugu kitaplar arasinda zikredilmektedir.

    sultanin kudret ve otoritesi sebebiyle ülkenin her tarafinda huzur ve emniyet hakimdi. alâeddin keykubad hazinenin gelir ve giderleri ile ilgili hesaplar konusunda çok dikkatli davranirdi. zalimleri cezalandirmakta ve mazlumlarin haklarini almakta çok titizdi.

    siir ve edebiyatla yakindan ilgilenen sultan kendisi de farsça siirler yazmisti. onun sair ve edipleri himaye ettigini duyan türkistanli sair kaniî türkiye'ye gelmis ve rivayete göre 30 ciltlik bir selçuklu seh-nâmesini kaleme almistir.

    sultan alâeddin keykubad bu kültürel faaliyetler yaninda ticarî ve iktisadî hayatin gelismesi için de yogun bir faaliyet baslatmistir. uluslararasi ticaret onun döneminde büyük bir gelisme göstermistir. 1220'de venediklilerle yaptigi anlasmayla türk tüccarlarinin da onlarin ülkesinde ticaret yapma imkânini saglamistir.

    yollarda emniyet saglanmakla beraber muhtemel soygunlara karsi tüccarlarin mallari devlet tarafindan sigorta ettirilmisti. zararlari derhal devlet tarafindan ödenirdi. sultan ticaret kervanlarinin istirahati için kervansaraylar yaptirmisti. buralarda yolculara zengin-fakir, hristiyan-müslüman ayrimi yapilmadan yemek verilirdi.

    sultan büyük sehirleri surlarla çevirdigi gibi yaptirdigi cami, medrese, saray, hastahane, tersane, köprü ve kervansaraylarla türkiye'yi imar etmisti.

    ***
    kaynak 1
    claude cahen, osmanlılardan önce anadolu
  • muzaffer bir komutan olduğu kadar ileri görüşlü bir devlet adamı. anadolu'da bir çok savaş kazanıp, bir çok fetih yapıp, tersaneler kurup, teşkilatı oturturken doğudan gelen moğol tehlikesinin görmüş ve elçiler ile moğol üstünlüğünü tanıyıp gerektiğinde haraç ödeyip adamları oyalayarak anadolu'nun moğol istilasını uğramasını geciktirmiştir. netekim yaptığı fetihlerden gaza gelip "ne var lan ne var" diye atarlanarak anadolu'yu 30 40 yıl öncesinden moğollar'ın istilasına atabilirdi. ondan sonra anadolu ve günümüz nasıl şekillenirdi tarih bilir.
  • halil inalcık'a göre; ertuğrul gazi kendisinin ordusunda görev yapmış, söğüd'ü de ondan yurt almıştır.
  • hükümdarlığı zamanı anadolu'nun en refah olduğu zamanlardır. yaklaşan moğol tehlikesini görmesi, önlemler alması usta olduğunu gösterir lakin oğlu gıyaseddin'i görememesi, onu yalakalara teslim etmesi sonu olmuştur.

    moğol tehlikesine karşı anlaştığı bir türk devleti olan harzemşahları yine kendi elleriyle ortadan kaldırması*türk tarihinin stratejik noktalarındandır. niye kaldırdı peki? hem kendisi oluşturdu bu tamponu hem de kendisi dağıttı. sebep, ahlat şehri. özenerek yaptırdığı bu şehrin onlar tarafından yağmalanmasına dayanamayarak üstlerine yürüdüğü rivayet edilir.

    bu olayın üstüne oğlu gıyaseddin'in hazırladığı kayseri'deki şölene katılır. yediği yemekten zehirlenerek ölür ve tahta türk tarihinin görebileceği en zayıf hakanlardan biri olan gıyaseddin geçer. sadettin köpek vb devlet adamlarıyla moğol istilasına anadolu'nun kapılarını açar.

    en güçlü dönem ölümüyle biter, devlet anında yere çakılır.
  • türk tarihi dersi görmüş tüm öğrenciler için her nedense gerçekten unutulmaz olan bir isimdir. sanırım ismin fonetiği öyle gerektiriyor. kim olduğunu unutabilirsiniz ama bu isim unutulmaz.
  • antalya meydan kav$agina heykeli yapilan sultan. heykelde kral, at ile ayni boyutlarda (hatta daha buyuk) oldugu icin komik gorunur.
  • olası mezarının bulunmasıyla türk tarihinde bir ilke imza atacaktır. ölümünden yüzlerce yıl sonra, ondan sonra gelen bir devlet tarafından devlet töreniyle kabrine gömülecektir. işte olması gereken de budur. selçuklu da biziz, cumhuriyet de. sadece osmanlı'dan oluşmuyor geçmişimiz.
  • alaeddin keykubat şeklindeki yazımı doğrusudur.
  • anadolu selçuklu devleti 'ne en parlak devrini yaşatan hükümdar.devlet onun döneminde en müreffeh zamanını yaşamıştır.selçuklu sultanları arasında ilk altın sikke onun döneminde bastırılmıştır.
    saltanatı müddetince anadolu’da geniş çapta imar hareketlerinde bulundu. yaptırdığı tersane,kervansaray, kale ve sarayların kalıntıları anadolu’nun muhtelif yerlerinde hala bulunmaktadır.
    (bkz: alanya tersanesi)
    (bkz: kızıl kule)
    (bkz: alanya kalesi)
    (bkz: kubadiye köşkü)
    (bkz: kubadabad sarayı)
  • beyşehir gölü cevresinde sarayı olan selçuklu hükumdarı...göl üzerinde bulunan 32 adadan birine kızını kapatmasıyla meşhurdur.
hesabın var mı? giriş yap