• seni sevmek mor denizlerdi biraz
    ne kadar gidilse bir o kadar bitmeyen
    umutlar ve yıkılmalar ardında direnilen
    seni sevmek mevsimler içinde en güzel yaz

    seni sevmek yaşamanın aşılmaz büyüklüğü
    seni sevmek kan dolu yüzyılları korkutan
    ve sığınıp ılık kıyı kentlere biraz akşam
    seni sevmek çocukların düşlerinde gördüğü

    varılırdı daha saydam günlere isteseler
    isteseler yalnızlık giremezdi evlere
    seni sevmek bir kırlangıç olacak bekleseler
    ve uçacak durmadan adasız denizlere

    kim bulacak cam kırığı gözlerinde sevgimi
    sonra yalnız kalmak gibi yoksulca uğuldayan
    bütün okyanusların baş eğdiği tek kaptan
    sana verdim geç diye denizlerimi

    demiş.
  • ''şimdi belki benim gibi ölesiye yalnızsındır
    uçan kuşları gözlemektesindir tek başına
    çamların yeşiline dalmış gitmiştir gözlerin
    radyo dinliyorsundur ya da susarak
    bir kitabı okumaya çalışıyorsundur kim bilir

    sonsuz güzellikte bir aşk düşünüyor olabilirsin
    belki de anılarını deşiyorsun bir olmazı
    bir açmazı derinden derine kurcalar gibi
    bir kahve içmeyi bir elma yemeyi kurarak
    saatine bakıyor olabilirsin uykulu gözlerle
    çocukların oyununa dalmış gitmiş olabilirsin

    mahpus gibi tutsak gibi belki köle gibi
    yarını olmamak gibi bir duygu içindesindir
    belki de kendini bağışlamıyorsundur
    benim hiç bilmediğim bir şeylerden ötürü
    kırık tirenler gibi öylece kalakalmışsındır
    kalkıp gidip çekirdek almayı düşünüyorsundur
    ya da uyumak istiyorsundur her şeyi unutmak için
    belki sen de benim gibi ölesiye yalnızsındır''
    dizelerini yazmis iyi sair.
  • bir röportajında "felsefe neden insanların gözünü korkutur. kimi filozoflarda karşımıza çıkan, felsefe dilinin ağdalı olması bir etken mi?" sorusuna
    "felsefe dilinin ağdalı olması aslında felsefi yetersizliğin sonucudur. çünkü felsefe diliyle kolay yoldan, basitçe anlatılamayacak hiçbir bilgi yoktur. dolayısıyla bir filozof kendi görüşlerini basite indirgeyemiyorsa onun kafası karışık demektir. ne yapmak gerekiyor peki? yaşamı kavramak, yalınlaştırmak için felsefeyi yalın bir anlatıma götürmek gerekiyor. o yüzden felsefede kötü konuşanlar kötü bilinçlenmiş kişilerdir. çünkü bilinç açık ve aydınlıksa dil de açık ve aydınlık olacaktır." yanıtını veren coğrafyamızın nadir şair,yazar ve felsefecisidir.

    felsefe üzerine bir söyleyişi...

    http://www.mavidefter.org/…yfa/content/view/112/66/
  • hicbir zaman yenilmedi geceye
    sevincim de inancım da
    dogru diye bildigim guzellikler
    hicbir gun kendinden uzak
    bir$eye degi$medi

    hicbirgun yolda koymadı beni
    guvenim ve direncim
    dü$erim sandilar donüp baktilar
    gulerek gecip gittim
    evet ben tek ba$imaydim
    onlar cok yalnizdilar...
  • "yaşamak alışmalardan sonra, alışılan her şeyle savaşmaktır." demiş kişi.
  • bir orhan veli şiiri

    afsar timucin

    yuz sene sonra bugunku dunyadan
    bir tek insan kalmadigi gun,
    sicilya sahillerinde yasayan bir balikci
    bir yaz sabahi aglarini atarken denize
    her zamankinden daha genis gokyuzune bakip
    benden bir misra mirildanacak sarki halinde
    bu dunyadan mehmet ali isminde bir sairin
    gelip gectigini bilmeksizin...

    bu guzel dusuncenin
    olmiyacagindan eminim
    fakat nedense bu is
    benim pek tuhafima gidiyor.
  • adı her anıldığında aklıma nilgün marmara'yı getiren şair. bir şekilde tanışıp evlenselerdi ikisi de farklı bir yaşama ve sona sahip olurdu şeklinde düşünüyorum, mahalledeki gençleri kendi kafasına göre baş göz eden komşu teyzeler gibi.
  • felsefenin köşe taşı, şiirin yoldaşı.

    "gençler için felsefe tarihi" adlı kitabı "bulut yayınları"ndan çıkmış. cumhuriyet kitap'ın 10 mart 2011 tarihli nüshasında enis bakışhan ile söyleşmiş. satır aralarında da felsefe yapmış, dikkatimi çekenler:

    * felsefe taş kafalılığın panzehiridir.

    * düşünmeden yaşamak, sürüye katılmaya benzer.

    * üniversitenin düzeni büyükleri çok sevmeye, küçükleri çok sevmemeye dayanır.

    * felsefe tarihleri bazen gereksiz bilgilerle çok şişiriliyor.

    *yetmiş iki yaşımı sürdüğüm şu günlerde bir gün genç öleceğimi biliyorum.

    ustaya saygıyla.
  • "hep böyle çocuk ol incecik saçlarınla
    gözlerin hep denizlere benzesin
    çaresizliğin bile güzel olsun
    güzel olmak çok yaraşıyor sana"
  • "biliyorsun geçmeden gidemezsin zamanlardan"

    (bkz: gün doğarsa)
hesabın var mı? giriş yap