*

  • jorge luis borges'in kum kitabı'nda anlattığı hikayelerden birisi. ütopyadır.

    -hükümetler ne oldu?
    - geleneklere göre yavaş yavaş geçerliliklerini yitirdiler. seçimlere çağırıyorlardı, mala mülke el koyuyorlardı, insanları tutukluyorlardı ve sansür uyguluyorlardı; gezegenimizde hiç kimse bunlara uymuyordu. basın onların yaptıklarını ve resimlerini yayınlamaz olmuştu. politikacılar namuslu işler aramak zorunda kaldılar; kimileri iyi birer komedyen ya da iyi birer hekim oldular. kuşkusuz gerçek bu özetten daha karışıktı.
  • "oraya utopia adını verdi, öyle bir yerin olmadığı anlamına gelen grekçe sözcük." quevedo (öykünün epigrafı)

    "bazıları latince'nin yeniden fransızca, lemosi ya da papiamento'ya dönüşüp yozlaşacağından korkuyorlar, ama şimdilik böyle bir tehlike yok." jorge luis borges - el libro de arena (yorgun bir adamın düşülkesi öyküsünden)

    "- iki gerçekdışı öyküyü zevkle okudum diyebilirim, dedi. çoğu kişinin gerçek diye kabul ettiği "kaptan lemuel gulliver'ın gezileri" ve summa theologiae*." agy

    "okullarımızda bize kuşku ve unutma sanatı öğretiliyor, her şeyden önce kişisel ve yerel olanın unutulması. kesintisiz zamanın içinde yaşıyor, ama sub specie aeternitatis yaşamaya çalışıyoruz." agy

    "kimse iki bin kitap okuyamaz. dört yüzyıldır yaşıyorum da yarım düzineden fazla okumamışımdır. zaten önemli olan okumak değil yeniden okumaktır. şimdi ortadan kalkan basımevi, insanlığın en beter afetlerinden biriydi, çünkü gereksiz metinleri başdöndürücü şekilde çoğaltmak yolundaydı." agy

    "yalnızca yayımlanan* doğrudur. esse est percipi (varolmak fotoğraflanmaktır), bu benzersiz dünya görüşünün başı, ortası ve sonuydu." agy

    "- kentler de yok artık. bir zamanlar gezme merakına kapıldığım bahia blanca yıkıntılarını gözönüne alırsan pek bir şey kaybetmedik. kişisel eşyalar yok şimdi, miras da yok." agy

    "yüz yaşında, insanoğlu aşksız ve dostsuz yapabilir. acılar ve istemdışı ölüm artık korkutma değildir onun için. bir sanat dalıyla, felsefeyle, matematikle uğraşır ya da tek başına satranç oynar, istediği zaman kendini öldürür*." agy

    "dil bir alıntılar birliğidir." agy

    "yüzyıllar önce bu aktarmalardan* vazgeçildi. kuşkusuz çok güzeldiler, ama asla bir buradan* ve bir şimdiden* kaçamadık." agy

    "zaten her yolculuk uzay yolculuğudur; bir gezegenden öbürüne olsun, buradan karşıdaki ambara olsun, hep aynı." agy

    "- ölü yakma fırını*, dedi biri. içinde bir ölüm odası var. bir insansever tarafından icat edildiği söyleniyor, sanırım adı adolf hitler'miş." agy
hesabın var mı? giriş yap