yerel
-
(bkz: lokal)
-
yurtdışındaki (özellikle rusya ve türki cumhuriyetlerdeki) şantiyelerde, türkiyeden götürülmüş olamayan, oranın ahalisi işçilerin toplu adı.
-
(bkz: bolgesel)
-
küresel olmayandır. bölgeselle birlikte, küresel olanın karşıtlarındandır. ancak küreselleşme geri dönülemeyen (bir kez aşladıktan sonra bitirilemeyen) ve çok kapsayıcı bir olgu olduğu için yerellik kendi mücadelesi için bile ona mahkumdur. örneğin fransa'da bir bölgede oluşan bir yerellik hareketinden, küreselleşmenin kitle iletişim araçları olmaksızın haberdar olamayız. ayrıca mac donalds'ın her ülkenin kendine has yerel kültürel lezzetlerini hamburgelerine koyarak (mac turko) yaptığı gibi, küreselleşme, yerelliği kendi namına kullanır, bir güzel sahiplenir. ayrıca (bkz: küreselleşme), (bkz: toplumun mcdonaldlastirilmasi)
-
(bkz: yerel yönetim)
-
anam köy evimizin önüne aşılı duttan dikecekmiş. aşılı kara dut ağız eskimesi (ağız uluğu, ağız yarası) için iyiymiş; pişirir, geçirirmiş. ilaç gibiymiş. hiçbir yıl meyve vermeyen dut ağacına bizim köyde* "erkek dut"* derler, genel midir, yerel adlandırma mıdır bilemedim. (bkz: dut/@ibisile)
"okullarımızda bize kuşku ve unutma sanatı öğretiliyor, her şeyden önce kişisel ve yerel olanın unutulması. kesintisiz zamanın içinde yaşıyor, ama sub specie aeternitatis yaşamaya çalışıyoruz." jorge luis borges - el libro de arena (yorgun bir adamın düşülkesi öyküsünden)
(bkz: yöresel), bölgesel
(bkz: local), lokal
(bkz: yerel renkler)
(bkz: yerel rehberler) -
ben son 1 yıldır yerel düşünüyorum. yerel bir kafadayım. kendi bölgem dışındaki bölgelerin sorunlarıyla ilgilenmiyorum. oradaki sorunların ucu bir şekilde bana dokunsa da kendi yerliliğime odaklandım. suyun öte tarafıyla aramdaki köprüleri yıktım.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap