• hem devlet kurumunda (istanbul üniversitesi:profesör), hem de özel kurumda (fen bilimleri merkezi dershanesi:biyoloji öğretmeni) çalışan insan.
  • kimi ukalalıkları olsa da, bilgisinden ve gorgusunden o kadar da suphe edilemeyecek insan modeli. dersane de hocam olmadı o yuzden oradaki tavır ve davranışları hakkında bir şey soyleyemeyecegim ancak ders aldığım müddet içinde o kadar da bir iticiliğini görmedim diyebilirim. belki de bu görüşüm benim de biraz ukala oluşumdan kaynaklanıyor olabilir; ancak bir şey bilmeden, bilen bir insana laf atmaktansa, bilip de laf yemeyi tercih ederim. paşa gönül kriterleri...
  • fen bilimleri merkezinde dakikalarını taksimetre hesabıyla(gece tarifesi) değerlendiren şahsiyet.fakat kaz gelecek yerden tavuk esirgemiyor...
  • sakalları kesince havasından birşeyler gitmiş olan biyoloji hocası.
  • şu sıralar istanbul bilim üniversitesi tıp fakültesinde tıbbi biyoloji ve genetik dersini veren güzel insan.26.10.2008 itibariyle top sakallı gördüğüm kişiliktir de kendisi.
  • havaalanının karşısındaki sınıfımızda ders yaparken geç kalan öğrencilere "evlatlarım bakın takip ediyorum jamaica uçağı bile her cuma vaktinde iniyor, siz sınıfa hala vaktinde gelemiyorsunuz"
    veya sabahları geceden kalma öğrencileri görünce karşısında "eee bende dün çırağan sarayında bayan arkadaşlarla şarabımı yudumladım ama bakın nasıl duruyorum burada"
    oğluna bmw z4 aldıktan sonra her geçen güzel sesli arabanın arkasından " bakmanıza gerek yok, geçen gün oğluma aldım z4 o"
    prof.dr. tuncay altuğ gördüğüm en yüce biyoloji öğretmeni olup, sayesinde biyolojiden full çekmişimdir
  • kendisi bir dönem de dörtler dershanesi'nde biyoloji hocalığı yapmıştır. her dersinde farklı fantastik olaylar anlatacağını düşünürdük, ki bir ortaokul çocuğu için gayet ilginç gelebilecek olaylar anlatır, hatta bazılarımızın büyüme çağı sorunlarına biyolojik yorumlar getirir, boy uzaması, kıllanma, ses kalınlığı konularını, dersin yeri geldiği zamanlarında araya sıkıştırıverirdi.. hayatımın hiç bir döneminde katlanamadığım biyoloji dersini 1 sene boyunca deli gibi beklememi sağlamıştır.. dişçilik fakültesinde de çalıştığını anımsıyorum ama emin değilim.. ansiklopedi okuyup da bir bilgi edindiğimizde* bizden fazla sevinir, o bilgiyi ansiklopedinin yazarıymışcasına detaylandırırdı..

    tahtanın temiz tutulması gibi bir takıntısı vardı.. o gelmeden bütün tahtanın silinmiş olmasını isterdi.. temizlenmemişse, konunun arasına sıkıştırdığı enteresan bilgilerle, tahtada yazan şeyi (genelde takım** veya kişi ismi** olurdu) ya morartırdı ya gerizekalı cüceler kümesine sokardı.. beşiktaşlı olduğu için bjk ile ilgili herhangi bir şey yazdıysak onu yüceltecek varyasyonlar yapardı.. her ders birini kurban seçer onun ismini yazardık tahtaya, bakalım bu sefer ne yapıcak tuncay hoca diye beklerdik.. bir gün bütün tahtayı silip de sadece "th" harflerini tahtanın ortasında bıraktık.. çocuklar bunun anlamı ne? dediğinde "trabzon hamsileri" demiştik.. hesapta bilmemne yaprağının üstüne şu dökülünce morarır diyip o yaprağın içine aldığı th harflerini morartıcaktı, bizde muhahah "tuncay hoca" yazıo orda aslında diyip eğlenicektik.. tek hamlede silmişti de o harfleri hevesimiz kursağımızda kalmıştı, sonradan da söylemiştik böyle böyle diye, zeki çocukları severim demişti..
    askeri liseyi kazanıp da elini öpmeye gittiğim iki hocadan biriydi..** fakat okulu kazanmasaydım keşke dedirtmişti bana.. insan bi sevinir bi sarılır aslan kaplan der demiştim ama o nedense yaşayan bir cenazeymişim gibi bakmıştı yüzüme.. seneler sonra anladım hocam.. sağolun..
  • deli gibi sevdiğim, saygı duyduğum, dersini anlatmakta ve dinletmekte üstün bir başarıya sahip entellektüel insandır. fen bilimleri dersanesindeyken biyoloji hocam olmuş ve yıllarca öğrenemediğim biyolojiyi öğretmekle kalmamış, sevdirmiştir bir de. bildiğim kadarıyla kendisi şu an da bilim üniversitesi tıp fakültesi tıbbi biyoloji abd'da görev yapmaktadır.
    ayrıca rüyamda gördüğümden, bugün arayıp bir hatrını soracağım sevgi dolu, babacan profesör insandır.
  • daha öğretecek çok şeyi varken lanet olası illet onu da bulmuştur. daha yazacak kitapları vardı.. ilk duyduğum an beynimi karıncalandırdı, "daha söyleyecek türkülerimiz vardı, yapma be hoca" dedirtti.canımı acıttın hoca, çok acıttın. herkes olabilirdi de sanki o hiç kanser olamazdı ve hatta hiç olmamıştı.daha neler öğrenecektim sizden, neler yapacaktık. kırmızı kazaklı, elinden çayını düşürmeyen, düşünceleri gelincik tarlası kadar güzel hoca, güzel insan hadi gel, yapma be..yapma. hadi gel.
  • ne yazık ki bugün itibariyle atık aramıda olmayan hocam, hocamız. hep iyi anacağım, hakkını helal etmiştir inşallah. cenaze namazı, yarın ikindi namazını takiben teşvikiye camii'nde olacak. başımız sağolsun.
hesabın var mı? giriş yap