• 2014 basımı martin amis romanı beyazperdeye de uyarlanacak. holocaust dramasında, yönetim ingiliz jonathan glazer'a emanet olacak.
  • johnny depp'in "geri dönüş"* filmi jeanne du barry, natalie portman ve julianne moore draması may december, nuri bilge ceylan'ın beklenen filmi kuru otlar üstüne ve hatta merakla takip edilen ındiana jones and dial of destiny dahil olmak üzere hakkında çok konuşulan birçok filmin yer aldığı 76. cannes film festivali'ndeki gösteriminin ardından metacritic'te nadir görülen bir şekilde 98 puan alarak diğer filmlerin arasından sıyrıldı. önümüzdeki yılın festivallerinde daha fazla konuşulacağını düşündüğüm film.
  • palme dor alacak film
  • jonathan glazer'ın 76. cannes film festivali'nden grand prix ve fipresci ödülüyle dönen the zone of interest filmi, a24 tarafından 8 aralık'ta sinemalarda olacağı açıklandı. merakla bekliyoruz.
  • the zone of interest (ilgi alanı), savaş sırasında alman auschwitz kampının yanında yaşayan bir alman ailenin günlük yaşamına odaklanıyor.

    filmde aynı zamanda kamptaki mahkumlara yardım eden polonyalı bir ailenin hikayesi de konu ediliyor.

    vizyon tarihi: 23 şubat 2024
    ithalatçı: fabula films
    sinema dağıtım: birfilm
    tür: dram, tarihi, savaş
    yapım yılı: 2023
    süre: 105 dakika
    ülke: abd, birleşik krallık, polonya

    filmin konusu:

    “auschwitz'in komutanı rudolf höss ve eşi hedwig, kampın bitişiğindeki bir ev ve bahçede çocukları ve hizmetkârlarıyla rüya gibi bir hayat kurmuştur.

    ölüm kampının duvarlarına bakan muhteşem evleri, tam da tren raylarıyla gaz odaları arasındadır.

    martin amis'in aynı adlı romanından uyarlanan, edebiyat-sinema buluşmasının parlak bir örneği olan film, kötülüğün ve zulmün sıradanlığını, ailenin günlük hayatında gizlenen detaylarla gözler önüne seriyor.”

    yönetmen: jonathan glazer
    oyuncular: sandra hüller, christian friedel, ralph herforth, max beck, freya kreutzkam, stephanie petrowitz, nele ahrensmeier, christopher manavi, lilli falk, ralf zillmann, marie rosa tietjen, sascha maaz, wolfgang lampl
    senaryo: jonathan glazer, martin amis
    görüntü yönetmeni: lukasz zal
    kurgu: paul watts
    müzik: mica levi

    vizyon tarihi: 23 şubat 2024

    filmin fragmanını buradan izlemek mümkün.

    filmin 2. fragmanını buradan izlemek mümkün.
  • ters ışıktan öldüğümüz bir film.
  • 2023 cannes film festivalinde palme d'or almasi beklenirken grand prix odulu alan, bana gore odulu alan (bkz: anatomie d'une chute) filmden cok daha iyi bir film.

    film auschwitz kamp komutani rudolf höss ve eşi hedwig'in cocuklariyla rüya gibi bir hayat sürdürdükleri kampin bitisigindeki bahceli, havuzlu eve goturuyor bizi. huzurlu ve mutlu bir aile hayati suren ailenin hemen yanindaki kampta ise malum soykirim doneminde yasanan vahset gerceklesmekte, ancak bu sadece metaforik bicimde anlatiliyor, film soykirimla ilgili bir sahne icermiyor.

    film boyunca alisilmisin tersine, nazilerden hicbir kotu davranis ya da canavarca bir tutum gormuyoruz. filmden sonra yonetmen jonathan glazer “bu insanları canavar olarak göstermemek önemliydi. filmin amacı her birimizin içinde var olan şiddetin kapasitesini göstermektir” demis.
    bu da hannah arendt'in “kotulugun siradanligi” kavramini akillara getiriyor (bkz: banality of evil). aklimizin almayacagi kotulukler yapan insanlarin birer seytan ya da canavar olmadigi, gunluk hayatta karsimiza cikabilecek normal insanlar olduklarini goruyoruz.

    --- spoiler ---

    film soykirim hakkinda en az goruntu ile en cok sey anlatan filmlerden biri olmus. kamp ile evi ayiran uzun beton duvarin arkasini hic goremiyoruz ancak arka planda surekli olarak gelen sesler, konusmalar, duvarin bir tarafindaki sicak, yesil ve mavi tonlara kontrast olarak gri, kahverengi tonlarin kullanimi duvarin diger tarafinda bir felaket yasandigini gosteriyor. bizim gordugumuz taraf, mutlu bir aile, evlerinin bahcesinde neseyle oynayan cocuklar, hep gunesli bir hava ve gunese donmus aycicekleri, beton duvarin kotu goruntusunu kapatmasi icin kendisini queen of the auschwitz olarak tanimlayan hedwig'in ektigi agaclar, bahcedeki havuza kaydiraktan kayarak giren cocuklar, evden disari ciktiklarinda gittikleri yemyesil gol kenari. kameranin kosesinden gorunen ise dumanlar, toplama kampina giren trenler, kampin kasvetli binalari.

    filmde surekli olarak bu ailenin yasadigi harika hayat resmediliyor, ancak bir yandan da onlara bu hayati saglayan seyin ne oldugu kameranin bir kosesinden gozumuze carpiyor film boyunca, bir kitlenin cektigi acilar uzerine kuruldugu belli olan bir hayat.

    bu karsitlik film boyunca izleyicide bir huzursuzluk yaratiyor, kendimizi suc ortagi gibi hissetmemizi sagliyor. biz de tipki aile gibi, hemen yandaki krematoryumu gormezden gelmeye calisiyoruz ancak kamera film boyunca buna izin vermiyor. rudolf cocuklariyla nehirde yuzerken bile nehirin sularinda yuzen kuller geciyor kadrajdan.

    evin icinde yasayan polonyali ailenin kizi, geceleri evden kacip topladigi elmalari kamptaki insanlara goturuyor. kizin sahneleri negatif goruntu ile siyah ve beyaz olarak yansitiliyor. ailenin tum kotulugune karsin renkli ve canli dunyasinin tam zitti olarak kizin iyiligine karsin negatif cekim kullaniliyor.

    filmin sonunda rudolf'u, her sey normalmis gibi hayatina devam etmesine ragmen, kasvetli merdivenlerden asagi dogru kusarak inerken goruyoruz. bu sahnede merdivenlerden asagi inisi, yaptiklarinin sonucunda dibe vurusu ve adeta cehennemin en alt katina inisini, kusmasi ise icindeki bu kotulugun disa vurumunu, daha fazla icinde tutamayisini sembolize ediyor.

    son sahnede ise, bu kampin donusturuldugu muzede o donem burada oldurulen insanlarin ayakkabilari, kisisel esyalari, kamptaki firinlar sergileniyor ve muze calisanlari camin arkasinda sergilenen, bir vahsetin temsili olan bu esyalarla bizi ayiran camlari, aletleri temizliyorlar, bu cirkin gecmisin izlerini temizlemeye calisir gibi.

    --- spoiler ---
  • yarım kalmış gibi apar topar biten bir glazer filmi. grand prix ödüllü olmasına rağmen film bizi içine almadı. bu tür mesaj odaklı filmlerde sembolizmden sıyrılmış daha açık bir anlatımı tercih ederim. yine de uzun uzun okuması yapılabilecek bir film.
  • meramını çok iyi yansıtan film. alışagelmiş çiğ dram dolu holokost penceresinin korunaklı iç tarafından bakıyor. pencerenin dışında ayaz var, bu ayaz pencere içindekilere yalnızca bi kavram. kavramın gücünü, karakterlerin bilincalt/üstleri idrak ediyor ve kavram, anlamını dışa kusuyor.

    başarılı.
hesabın var mı? giriş yap