• sözlükte filmler ayrı başlıklarda işlenmiş ama üçleme olarak ayrıca ele alalım.

    apu üçlemesi, 20. asrın en önemli yönetmenlerinden, kalküta doğumlu bangladeşli satyajit ray'in, apu adlı karakteri üzerinden ülkesinin sefaletine odaklandığı bir seridir. akira kurosava gibi büyük yönetmenlerin ve ayşe şasa gibi sinema emekçilerinin çok sevip ilham verici bulduğu üçleme, pather panchali (yol türküsü-1955), aparajito (yenilmez-1957) ve apur sansar (apu'nun dünyası-1959) adlı üçü de birbirinden lirik filmlerden oluşur.

    üç filmde de doğrudan italyan yeni gerçekçiliğinin tonu hissedilir. nitekim ray'in hayat hikâyesine baktığımızda jean renoir'la tanışıp yeni gerçekçiliğin sancak filmi ladri di biciclette'yi izledikten sonra film çekmeye karar verdiğini görürüz. isabet. filmler, hem sinematografik özellikleri hem de 1950'lerin hint kültürünü yansıtması bakımından paha biçilmez değerdedir. orijinal makaraları 1993'de yanan filmleri, criterion* firması kopyalarını restore/tamir ederek yeniden üretmiştir. canımız filmlerin dağıtımcısı janus films ile beraber kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz.

    filmler, bengali* dili ve edebiyatının öncülerinden kalkütalı yazar bibhutibhushan bandyopadhyay'in (wikipedia'dan vb. bakınız) romanından satyajit ray tarafından sinemaya uyarlanmıştır. ray, filmlerinin senaryosu ve rejisi dışında yapımcılığını da üstlenmiştir. başlı başına bir şaheser olan müzikler ise bir diğer bengali üstad ravi shankar'ımıza aittir.
  • satyajit ray'in muhteşem üçlemesi... üçlemenin son filmi "the world of apu" en güzeli zannımca... müzikleri de keza eşsiz; hindistan ve sinema muhiplerine önerilir...
  • hakkında bu kadar az entry girilmesinin sebebi, sanırım hint sinemasına olan bir tutam ön yargı. çoğu hint filminin imdb'de şişirilmiş puanlarını da göz önüne alırsak, bu ön yargıyı hak etmiyor diyemem.

    üçleme'nin ilk ayağı pather panchali, benim seri de en sevdiğim, giriş hikayesi. hikayeyi her ne kadar küçük apu'nun gözleriyle görsekte, benim favori kahramanım apu'nun ablası durga. durga'nın halayla olan bağı, hala için zengin bir komşusunun bahçesinden meyve çalması, hikayede ki en samimi anlara sahip. babanın sürekli çalışması, onu bu aile tablosunda belirsiz ve hayalci bir figür haline getirirken, anne figürünün daha otoriter ve gerçekçi bir tavra sahip olması hikaye de belirgin şekilde hissedilmekte. hikayede ki fakirlik ve çaresizlik öyle içten anlatılmış ki, bize hep söylenen ''hint fakiri'' cümlesini iliklerimize kadar hissediyoruz.

    üçlemenin ikinci ayağı olan aparajito'de, bu kez apu'yu biraz daha büyümüş olarak görürüz. hikaye, ilk filmin kaldığı yerden devamı olarak, köy'den şehre taşınırken, ailenin maddi durumu da biraz daha düzelmiş olarak bizi karşılar fakat yaşanılan bir olay sonucu, ailenin geri kalan iki üyesi yine yollara düşer. bu sebeple filmin ikinci ayağında hikaye üç aşamalı olarak ilerliyor. büyük şehir, geri dönülen köy hayatı ve apu'nun başarılı bir öğrenci olup eğitimine devam etmek için büyük şehire dönmesi şeklinde. apu bu dönem de hayatında önemli bir yere sahip olacak, arkadaşı pulu ile tanışırken, pulu onun büyük şehre adapte olmasını sağlar. iki dünya arasında kalan apu, yenisinden çıkıp eskisine dönmekten, oraya hapsolmaktan korkar. bu sebeple eski dünyasıyla ve annesiyle bağlarını minimum da tutmaya çalışırken yine beklemediği bir kayıp yaşar. fakirlik ve çaresizlik yine başrol de. benim üçleme'de daha az sevdiğim bir film oldu.

    üçleme'nin son filmi apur sansar'da, artık apu'yu yetişkin bir birey olarak görürüz. apu işsiz olsada tek başına olduğu için, hayatını bir şekilde idare edebileceğini düşünürken, pulu'nun onu kuzeninin düğününe getirmesiyle hayatı bir şekilde değişir. her ne kadar başta bu değişime karşı çıksa da zamanla bu değişim onu mutlu eder ta ki hayatta ki gerçeklik yakasını bırakmayana kadar. bu aşamada apu yine yollara düşer ve uzun süre tabiri caizse avare
    şekilde dolaşır. hatta uzun süredir yazmakta olduğu romanını mükemmel bir manzaraya karşı savurur, seneler geçer ve yakın arkadaşı pulu yine karşısına geçerek ona alması gereken sorumluluğunu hatırlatır, bunun sonucunda apu geri döner ve küçük yol arkadaşını da yanına alarak yoluna devam eder.

    ortalama bir hint filmi, müzik eşliğinde danslar, renkli çekimler ve fakir kız zengin oğlan ilişkisi etrafında dönerken satyajit ray'in bu baş yapıtı bize siyah ve beyaz ayrımını net bir şekilde hissettiriyor. zengin ve fakirin keskin ayrımı, kadın ve erkek arasında ki eşitsizlik. apu üçlemesi, içerisinde pek çok trajik olay barındırmasına rağmen asla fazla acıtasyona girmiyor. ölümler veya acıların üzerinde uzun süre durulmuyor, bunun yerine yola devam etme halini ele alıyor. üçlemenin dikkat çeken noktalarından birisi her şeye rağmen yaşamaya devam etmek.

    son olarak benim dikkatimi çeken ufak bir ayrıntıya da yer vermek isterim. yıllarca hint kadınlarının saçlarının güzelliği yağlara bağlanmışken, filmde de görürüz ki, aslında bu yağlar kirli saçları gizlemenin ve duş alamamanın bir getirisi.
  • mart ayında trt 2 ekranlarında yayınlanacak olan üçleme.
    panther pachali - 01.03.2024
    aparajito - 09.03.2024
    apur sansar - 15.03.2024
hesabın var mı? giriş yap