• imf'nin nisan 2020 dünya ekonomik görünümü raporundaki türkiye küçülme tahmini. yani türkiye'nin 2020 yılında %5 küçülmesi, rte tabiriyle 'eksi büyümesi' bekleniyor. hemen hemen tüm ülkelerde benzer daralmalar olacak. avrupa için daha fazlası bekleniyor mesela. sadece türkiye değil yani.

    yukarıdaki kaynağını verdiğim raporun 20'nci sayfasına gelirseniz, ya da 'turkey' diye aratıp 20'nci sayfaya giderseniz, çizelgede türkiye'yi %5 küçülme ile göreceksiniz. 2021 için de türkiye %5 büyüyecekmiş, öyle diyorlar. peki soru şu, bu sene %5 küçülen ekonomi, seneye %5 büyürse sonuç bugüne göre ne olur? (sazan gibi atlayıp aynı yere geliriz demeyin)

    çıkıp bu gibi uluslararası kuruluşların raporlarına riayet etmezseniz yanlış yaparsınız. imf'nin getirdiklerinden fazla götürdüğü olduğunu sadece türkiye değil, benzer tüm ülkeler söylüyor; katılıyorum. ancak tüm raporların gözden geçirilip analiz edilmesi gerekir. bakın slavoj zizek ile srecko horvat'ın 'avrupa ne istiyor?' isimli kitabına, yunanistan eski başbakanı çipras'ın (tsipras) yazdığı ön sözde adam nasıl gömüyor imf'yi, neoliberalizmi falan; bana yazacak bir şey bırakmamış:

    --- spoiler ---

    "imf liderlerinin yakın zamanda bizzat kendileri, başarısız olmaya mahkûm olan yunan kemer sıkma programının tasarımının hatalı olduğunu ve krizin tamamen kontrol dışı olduğunu belirttiler. ve nasılsa program daha önce görülmemiş bir inatçılık ve ısrarla devam ediyor, durum gitgide daha fazla zorlaşıyor. buradan çıkarılacak sonuç bütün bu olan bitenin arkasında başka bir şeylerin yattığıdır.

    aslında, bunun arkasındaki gerçek yunan ekonomisini krizden çekip çıkarmanın avrupa'nın veya imf'nin menfaatine olmadığıdır. çok daha önemlisi, programın nihai amacı olarak, savaş sonrası avrupa'da 'toplumsal sözleşme' olarak bilinen şeyi ortadan kaldırma arzusudur. yunanistan'ın iflas etmiş olarak bırakılması ve sosyal problemlerle kuşatılmış olması önemli değil. önemli olan bir euro bölgesi ülkesinin, işçi haklarının feshedilmesiyle beraber çinlilerle kıyaslanabilecek bir maaş seviyesini, sosyal güvenliğin ve refah devletinin feshedilmesini ve de kamu hizmetleri ile ürünlerinin tamamıyla özelleştirilmesini açıkça tartışmasıdır. 1990'lardan sonra avrupa toplumlarında şiddetli direnişle karşılaşan o neoliberal ahlaksız zihinler, şimdi kriz bahanesiyle rüyalarının gerçekleşmesine tanık oluyorlar.

    yunanistan ilk adım. borç krizi güney avrupa'daki diğer ülkelere de çoktan yayıldı ve avrupa birliği'nin kalbine derinlemesine nüfuz etmekte. yunanistan bir örnek olay incelemesi vazifesi görebilir. yunanistan'a da olduğu gibi, piyasaların spekülatif saldırılarına maruz kalan her kim olursa olsun, refah devletinden geriye kalanları yok etmekten başka şansı yoktur. ispanya ve portekiz'de benzer genelgeler (ekşi notu: genelge derken imf genelgelerinden bahsediyor) şimdiden benzer değişimler getirdi. ancak bu strateji tam olarak 'istikrar için avrupa paktı'nda ortaya çıkıyor; ki bu pakt almanya'yı bütün avrupa birliği'nin yerine terfi ettiriyor. üye ülkeler artık kendi mali durumlarını düzenleme özgürlüğüne sahip değil. ab'nin merkezi kurumları bütçelere müdahale edebilir ve borçları azaltmak için sert mali önlemler dayatabilir. bu politika okulları; çocuk yuvalarını, üniversiteleri, devlet hastanelerini ve sosyal programları hayli etkiliyor. eğer yakın zamanda italya'da olduğu gibi insanlar demokrasiyi kemer sıkma politikalarına karşı bir savunma olarak kullanırlarsa, demokrasi açısından sonuç daha da kötü.

    alternatifler var

    açık olalım; genelleştirilmiş avrupa modeli yunanistan'ı kurtarmak için değil, yok etmek için oluşturuldu. avrupa'nın geleceği çoktan planlanmış ve bu plan mutlu bankacıları ve mutsuz toplumları öngörüyor. düşünülen gelişme planında sermaye jokey, halk da at olacak. iddialı bir plan ancak fazla öteye gidemez. sebebi daha önce böyle bir projenin halkın ortak görüşü olmadan ve halktan en savunmasızlar korunmaya alınmadan tamamlanmaması. öyle görünüyor ki yönetimdeki elit avrupalılar bu gerçeği şu anda unutmuş vaziyette. onlar için üzücü ama, bu gerçekle sandıklarından daha yakın bir zamanda yüzleşmeleri gerekecek.

    bu, şu an var olan neoliberal kapitalizm için sonun başlangıcı: son iki on yılda hüküm süren, insanoğlunun yüzleştiği en hırçın kapitalizm. lehman brothers'ın çöküşünden beri, krizin üstesinden gelebilmek için dünya ekonomisine iki farklı bakış açısını temsil eden, birbiriyle çelişen iki strateji vardı. ilk strateji; para basımıyla, bankaların kamulaştırılmasıyla ve zenginlerin artan oranda vergilendirilmesiyle sağlanan finansal büyümeydi. diğer strateji; tasarruf yapmak, banka borcunu kamu sektörü borcuna aktarmak, sadece zenginler vergiden kaçabilirken halkın orta ve alt sınıflarının aşırı vergilendirilmesine güvenmekti(...)"

    --- spoiler ---

    kaynak: avrupa ne istiyor? 1. basım ocak 2015, sf. 13-15.

    fikri mülkiyet hakları notu: kitabın künyesinde "tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz" dendiği için sıkıntı yok. kısa bir alıntı burası.

    *

    imf'ye dolayısıyla güven olmaz. ancak rapor, rapordur. kurumda çalışan iktisatçılar da saygındır ama düzenledikleri rapor masa başında yazdıkları şeylerdir. dünya ekonomisinin şu an %3 küçülmesi bekleniyorsa, bu ortalama olacağından bundan az ya da daha fazla etkilenen ülkeler olacak. o yüzden kırılgan ekonomiler daha fazla etkilenecek. türkiye'yle ilgili %3'ten daha büyük bir küçülme tahmini şaşırtıcı olmaz böylelikle. ali babacan da "son 100 yılın en sert krizini yaşıyoruz" diyerek, aslında 1929 buhranından da sert bir kriz yaşadığımızı dolaylı olarak ifade etmekte. o yüzden %5 veya daha büyük bir oran ile türkiye küçülebilir. bakın italya'nın %9,1; almanya'nın %7 küçüleceği öngörülüyor mesela. o yüzden gerçekçi olup, corona'ya karşı mücadeledeki dayanışmayı toplumsal tabana yaymamız şart. ama işte ülke başkanı çıkıp "siyasi ve medyatik virüslerden inşallah kurtulacağız" derse bu iş daha da kötüye gider.

    (bkz: 2020 ekonomik krizi/@dragonlady)

    (bkz: gram altının 400 tl olması/@dragonlady)

    (bkz: corona virüs ile yeni normal/@dragonlady)

    (bkz: corona virüs'ün hiç bitmeyeceği gerçeği/@dragonlady)
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap