*

  • sunnet çağındaki çocuk. (bkz: pasa)
  • söyleniş olarak kurbanlık koyun etkisi bırakan,aslına bakılırsa işlevsel olarak ta aynı etkiyi bırakan isim.
  • fenni sunnetci sunullah'ın bir dizi fotoğrafını çekip üzerine düşünce baloncukları ekleyerek fotoromanını hazırlayacak olsam, ilk karedeki düşünce baloncuğunun içini dolduracak yargı ifadesi olurdu.fotograflı olmasa da yazıya dökelim:

    sünnet mevsimi geçmiş kış iyiden iyiye kendini hissettirmeye başlamıştır,sunullah'ın işleri kesat,aklı bir karış havadadır.günün birinde sunullah yolda yürümekteyken aklına işlerini açacak bir fikir gelir,iş bu fikir henüz içine kapanık 80 öncesi türkiye'sinde bir pazarlama güneşi gibi doğacak,bir çok sektörden girişimciye ilham verecektir:"bi kestirene bi bedava". sloganı da bulan sunulllah'ın gözleri parlamış aklı başına gelir gibi olmuşken karşıdan kendisine yaklaşmakta olan,ailesinin, itirazlarını bir iki tokatla karşılayıp bakkala ekmek almaya yolladığı hakan'ı görür.hakan'ın yaşı beş,çükü deri kaplıdır.işte tam bu sahnede sunullah'ın kafasının üzerinde bir düşünce baloncuğu belirir:
    "tam sünnetlik çocuk"

    s-merhaba,hakan.nereye böyle bakiyim?
    h-bakkala ekmek almaya sunullah amca.( hakan'ın ödü patlamaktadır sunullah'tan;nitekim kaç yıldır sünnet olmayı reddeden, 10 yaşındaki abisinden günde onlarca çükü kesip ipe dizdiğini,evinde çük derilerinden bir koleksiyonu olduğunu duymuştur.)
    s-baban evde mi?
    h-(şimdi sıçtık) evde sunullah amca (çocugumuz o yaşların doğal salaklığını tasımakta,o yüzden her cümlesinin sonuna bilmemne amca,filanca teyze gibi bir ibare koymadan konusamıyor.alıcılarınızın ayarıyla oynamayınız.)

    sunullah eve gelip selam kelam sonrası konuyu hakan'a getirir:
    -senin ufaklığı ne zaman getiriceksin bana mehmet efendi,bak yaşı geçerse büyüğü gibi korku girer içine sonra.
    m-bir iki sene daha büyüsün yahu,abisi de etkiledi zaten, korkuyor biraz.
    s-valla hakan'ı bugünlerde getirirsen abisi de benden olur,yaz mevsimi işler açıkken de böyle bi' güzellik yapmam benden söylemesi.
    m-tamam desem bile bakalım abisini ikna edebilecek miyiz,geçen gün kızlar seni beğenmez filan dedim biraz etkilendi sanki;ben bi' konusayım büyükle de yarın cevabımı söylerim sana.

    sunullah efendi kahvesini içmiş,akşam karanlığında evine doğru yollanmışken kafasının üstünde daha iddialı düşünce baloncukları yanıp sönmektedir artık:

    "sunullah'ın sünnet zinciri" (yok bu olmadı diye düşünür)
    "sunullah kesim evi" (oha be sunullah)
    "sunullah ile sabah haberleri" (ah be sunullah,ne alakası var yahu,dağıtma kafanı,işine odaklan.)
    "fenni sunnetci sunullah'ın ağrısız-sancısız sünnet evi" (hah işte böyle bişeyler,hadi benim koçuma)

    neyse efenim, lafı uzatmayalım,ertesi sabah mehmet efendi'nin olumlu yanıtı gelince sunullah muradına erer.sonrasında "bir kestirene bir bedava" kampanyası büyük sükse yapar.kasabadaki bütün veletler fazlalıklarından kurtulunca,sunullah büyük şehirlere diker gözünü.üç büyük ilde şubeler açar,toplu kesim günlerine imza atar.sunullah adı artık bir marka olmuştur.markacılık üzerine yapılan bir konferansta konuşmasına şöyle başlar sunullah:

    -yolda-izde 5-6 yaşlarında bir çocuk gördümmü aklımdan ilk geçen şu olur:"tam sünnetlik çocuk"
hesabın var mı? giriş yap