• 1 mayıs'ın taksim'de kutlanmasına akp'nin canı gönülden izin verdiğini sanan yazar. eğer 1 mayıs'ta o meydanda kutlama için gelenlerden çok polis varsa bu hala 12 eylül zihniyetinden kurtulunamadığının bir göstergesidir.

    (bkz: 1 mayıs'ı polisle beraber kutlamak)
  • nil karaibrahimgil'i savunurken takındığı tavır esnasında gördüğüm kadarıyla kendisi şudur:

    http://img134.imageshack.us/…etoharanesetrahmet.jpg
    http://yfrog.com/3qskarletoharanesetrahmetj
  • neşet ertaş'a burdan uzun ömürler dileyen dallama. espri yaptım ayağına yatamıycim.(#16655901)
    vallah mahzuni şerif'le karıştırdım. hem demek ki bakın neşet ertaş hakkında dolaylı yoldan da nil karaibrahimgil sayesinde bilgilenenler var. ben gibi. alla alla.
  • (bkz: #16244015) nolu entrysine istinaden jinekolog olduğuna kanaat getirdiğim yazar. jinekolog değilse olsa olsa bitirme tezini bakire kızlar üzerine hazırlamış bir sosyolog olabilir. yahut bir anket düzenlemiş de olabilir.
    yoksa yok 8 kadının altısı bakire yok şu bu yaşına kadar bakire, ötekisi üniversiteyi bitirmeye yaklaşmadan vermemiş.
    yok 20-30 yaş arası kadınarın yarıya yakını bakireymiş. kendisine elindeki verilerle türkiye'deki bekaret kaybetme yaşının 26 olduğunu bize bildirdiği için teşekkür ediyoruz.

    bir dahaki bilgilendirme seanslarında daha küsüratlı rakamlar vermesini diliyoruz. esen kalın sayın sözlük.
  • bir attır, iyi orijinlidir , uzun zamandır koşmuyo ama
  • (bkz: #18890724)
  • birgün paralel bir evrende girmiş olduğum iki entry'mi silmeye karar verirsem aklıma gelecek olan yazar...
    bana okuduğum her entrysiyle saleme cadı avlamaya giden o kalabalığı hatırlatıyor...ve bazı entry'leriyle yüzümde beliren garip bir gülümsemeyi...
    bir zamanlar birileri "uğruna ölebileceğim birçok davam var, fakat uğruna öldürebileceğim hiçbir davam yok..." demiş ama ona inat bu güneyli güzelin yaptığı gibi yapmak...
    kim bilir belki haklıdır... bir insanı anlamaya çalışmaktansa ifşe etmek daha kolaydır...
    kimi ifşe ederse etsin zamansız bir hikayeden bir peri masalı kızı bu güneyli güzele sevgi çiceklerini yolluyor.
    ona birbirini ifşa eden insanlardan başka insanların da ilham verebilmesi ve bir an için dünyada varolmuş tüm kötü insanları tüm diktatörleri unutup entry'lerimi tekrar okuyabilmesi dileklerimle...
  • hakkımda uzun uzun entry girmiş fairytale nikli kişi* che guevara'nın öldürüldüğü sırada nutuk okumakta olduğunu* ve çantasından nutuk çıktığına inanan birisidir. konu ile ilgili dalga geçilmesine içerlemiştir.
    (bkz: küba/@fairytale of the faun), (bkz: che'nin çantasından nutuk çıkması)
  • nickine bir koyun muhibbi damlamış, aklınca "neden koyun diyürsünn, niye aşağılıyürsünn, şunları da başkası sırtlan sürüsüne benzetse olur muu?" diye zırvalamış.

    yaa bu koyun muhipleri ne kadar anlayışsız? şimdi bu arkadaşın nickine baktım da sayesinde koyun muhiplerinin ne kadar anlayışsız olduğunu yine gördüm. yine kendi türdeşi bir muhterem de benzeri şekilde bana zırvalamıştı da yanıtını vermiştim. lafa girişim şöyle:

    "bu arkadaş ya gerçekten anlayamıyor ya da anladığı halde anlamazlığa vurup milleti kandıracağını sanıyor. yurdum standartlarında bir iq ile bu kadar olabiliyor ancak. akp seçmenlerine "koyun" diyormuşum da hakaret ediyormuşum da, aşağılıyormuşum da gak guk. lakin mesele şu ki ben durup dururken kimseye "koyun" demiyorum. koyunluğu kabul edenlere "koyun" diyorum. şöyle anlatayım eğer bir partinin genel başkanı halkı güdülecek koyun olarak görüyorsa, bunu söylemlerine yansıtıyorsa bunu bile bile o partiye oy veren kişi koyundur. bir kaç örnek verip devam edelim."

    örnekler ve devamı da şurada: (bkz: #27309749)
  • hakaret algı meselesidir, yani muhatabının hakaret olarak algılayacağı şeyi hakaret olarak seçersin. eskimolardaki kadın ikram etme geleneği şehir efsanesi mi bilemiyorum ama doğruysa "eskimoya karısını komşusuna ikram eden adam" diye hakaret etmek o bağlam için manasızdır diye düşünen bir yazar parçasıdır*.

    ancak niyet hakaret değil de sivri ve dikkat çekici, dokunan kelimelerle eleştirmek, kızgınlık ifade etmek ve kızdırmaksa ve bunun temeli yani eleştirinin sebebi (eleştiri haklı olsun olmasın) eleştiriye maruz kişinin, sosyal grubun iradi eylemleriyle başlayıp bitiyorsa söyleyenin de niyetinin kapsamı keyfiyeti değerlendirilmeye alınmalıdır. adam kafana balta indiremediği için mi küfür ediyor yoksa sana bir şey anlatmaya mı çalışıyor. buna bakmak lazım. ben bakarım.

    bana koyun dediğim biri "kemalin iti" derse hakaret davası açmam, sebebini de ifade ettikten sonra durduk yerde dese de hakarete uğramış hissetmem, kemalci olsaydım bile bu böyledir. soykırımcı diktatörleri hiçbir yerde lider, fikri önder kabul etmedim. ama etseydim de tutumumda tutarlı olurdum. bakın kardeşim batı ülkelerinde bu hakaret eşiği çok daha yüksek, birine vaşington'un iti de diyebilirsin, hatta vaşington'a it diyebilirsin. ama insanların seçimlik olmayan, kimlik etnik köken gibi, somut başkalarını ilgilendirmeyen eylemlerine yönelik olanlara da nefret suçu kapsamında sınır getirilmiştir. yani siktiğimin türkü, amına koduğumun kürdü, yarrak kafalı hristiyan, pislik müslüman diyemezsin, ama "göçmen olduğun azınlık olduğun için avrupa'da komünistlere yeşillere, kendi memleketlerinde aşırı millyetçi, azınlığa farklıya saldırgan sağcı dinci partilere oy vermeyi" yarrak kafalılık olarak niteleyebilirsin.

    benim kendimce vazettiğim ve tartışma münakaşa müzakere ve iletişimi sonsuza kadar sürdürme etiğini bizden daha uzun süredeir geliştiren batıda da olduğunu sandığım etik budur. yani insanlar "fikrine saygım sonsuz ama ağzına sıçarım" diyen insanlar dişlerini gıcırdatarak sahte argümanlarla, sahte nezaketle iletişimsiz bir sidik yarışına gireceğine, birbirinin kellesini kesmedikleri, suikast timleri yollmadıklarıi otellere kıstırıp yakmadıkları sürece isterse küfürlü isterse hakaretli isterse sivri dilli gerçek tartşmalar yapabilmelidir, politik tarihsel şahsiyetler böyle bir dile konu edilebilmelidir. iletişim sürdüğü sürece sert dil sorun değildir. ben herşeyi kaldırırım, ama tartışmaya tartışarak kendi pozisyonunu gelinceye kadar (ki bence en büyük namus budur) tonlarca namusu dokunulmazı olan memleketimde "sivri dilli -hatta kırıcı- eleştiriyi" üst sınır olarak belirlerim. küfür ve sözlü tacize cevaz vermem.

    o yüzden, türkiye standartlarında konuşacak olursak, "kemal'in iti" veya "tayyip'in iti" gibi ibareleri kendim için sorun etmesem de herhangi birisi için koyun demeye göre daha saldırgan ve sivri dilli kırıcı eleştirinin de ötesinde bulduğumu söylemeliyim. "it", "köpek" eleştirmek için değil, hakaret etmek, sözle dille cezalandırmak ve taciz etmek için kullanılır, birisine ahmaklığını ifade etmek için koyun demeye göre çok daha ağırdır. farklı kategoridedir. ifade etmek istediği kınama ve eleştiri değil, saldırıdır. (it oğluı it yerine koyunoğlu koyun gibi bir küfür olmadığına dikkat ediniz) dediğim gibi benim için sınır yok, it de köpek de farketmez, önemli olan konuşmaya devam edebilmek. ülkemiz için ise sınırım bunun altında. herkes benim kadar hoşgörülü olmayı, söze sözle cevap verebilme konusunda kendine güven sahibi ise sınırları batı ülkelerinin sınırlarına kadar kaldırabiliriz bence. ona da eyvallah.
hesabın var mı? giriş yap