sen hep beni mazideki halimle tanırsın
-
soz ve muzigi salahattin inal'a ait hicaz eser
-
http://www.youtube.com/…=1&playnext_from=pl&index=2 linkinden dinlenebilecek güzel eser
-
güftesi hikmet şinasi önol'a aittir.
-
türk sanat müziğinin mihenk taşı bir eser olmasına rağmen sözlerinde bir anlam karmaşası taşımaktadır.
şair burda ''sen beni mazideki halimle hatırlıyorsun, siyah saçlı mahzun. ayrıca seni hala aşk ile beklediğimi düşünüyorsun ama işin aslı öyle değil ben seni çoktan unuttum , o köprünün altından çok sular aktı, ayrıca da saçlarımı sarıya boyattım mı demek istiyor ? ''
yoksa sen beni mazideki halimle hatırlıyorsun ve sen de hala aşk ile beni bekleyip, hala aşkımıza inanıyorsun anlamı mı taşıyor?
bunu düşünüp düşünüp uykularımı kaçırıyorum sözlük. -
bir selahattin inal mucizesi. bu eser bestelenirken oralarda bir yerde olmayı çok isterdim. bir mucizeye şahit olmak için. gerçi bestekar için çok mucizevi olmasa gerek, benim seviyemden mucize gibi görünse de. ne de olsa şu mucizelerin hepsi kendisinin elinden çıkmış: ahımı hicranımı sakladım gizli tuttum, saçının tellerine gönlümü taktı kader, dertleri zevk edindim, sesimde şarkısı aşkın, gönül aşkınla gözyaşı dökmekten usandı artık, gözümde özleyiş gönlümde acı.
http://www.youtube.com/watch?v=cbtge0_vjoq
vay be…
n’olur artık yapın şu zaman makinesini, hemen gidip geleceğim birkaç yere, söz veriyorum kalmak yok… -
meyhane şarkısı gibi şangır şangır söyleyerek ekseriyetle berbat edilen bu şarkının zeki müren'e ait radyo kaydı, ses sa'natında bir doruktur. sazlar solistin gerisinde tatlı bir terennümle şarkının zeminini nakşederken solistin bülbülî nidasıyla neşvü nema bulan güfte hayranlık uyandıracak derecede fasihtir. pırıl pırıl bir türkçeyle yayılır o nakışın üzerine. şarkıdaki tek enstrüman âdeta insan sadasıdır. maddeyi de manayı da sürükler beraberinde, gittiği yere.
https://www.youtube.com/watch?v=cbtge0_vjoq -
bana her dinlediğimde ben gamlı hazan sense bahar şarkısını hatırlatan şarkı. ikisi de hicaz makamı zaten. ikisine de bayılırım.
-
bugünlerde "bu şarkıyı söyleyebileceğiniz birisi olmadıysa yaşamınızda, boşa geçmiştir." düşüncesine saplanıp kaldığım eser.
nedenini nasılını bilemiyorum ama böyle. akşamın olduğu yerde ve ay öperken suların göğsünü eserleriyle birlikte benim bermuda şeytan üçgenimi oluşturuyor ve aralarında tüm yaşamım ve yaşanmışlıklarım eriyip gidiyor.
sen hep beni mazideki halimle tanırsın için...
akşamın olduğu yerde için...
ay öperken suların göğsünü sahilde yıkan için...
gelir mi acaba şu şarkıyı söyleyecek biri? (bkz: tutunacak bir tek dal) -
sen hep beni mazideki halimle tanırsın
hâlâ bilirim aşk ile bekler inanırsın
hep böyle siyah saçlı ve hülyalı sanırsın
hâlâ bilirim aşk ile bekler inanırsın
ayrıca bu şarkının mikrosaniye'nin yüzdebiri ile ilişkisi için (bkz: #60383419) -
hayat.
değişiyoruz bir şekilde. hiçbirimiz ömür içinde aynı kalmıyoruz.
geçmişten kalan biri (herhangi biri) için asla aynı kişi olamıyoruz/olamıyorlar bu yüzden.
gece 03.45'ti en son uyumak için başımı yastığa koymam. gece boyunca bu şarkı kafamın arka planında çaldı; ama ben bunu az evvele kadar fark edemedim. söylemeye çalıştıkça "hâlâ bilirim"den ötesini unuttuğumdan, sadece melodisini mırıldandım. oysa içinde adım geçen şarkıları seviyorum.
şimdi ise işyerinde hem bu şarkıyı dinliyorum hem de uykusuzluğun verdiği sarhoşlukla, bu en uzun günün geçmesini bekliyorum.
*
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap