• "sabri mahir ismini eminim ki pek çoğunuz duymamıştır. desene bu kargaşada kim uğraşacak sabri mahir’le?..
    sabri mahir, boksördür. 1910’lardan başlayarak biraz fazla hareketli bir hayat yaşayıp almanların dünya şampiyonu boksörü max schmelling’i bulup yetiştiren ve şampiyon yapan adamdır.
    yazının girişinden de anlayacağınız gibi bu hafta da kimine göre ilginç, kimine göre gereksiz bir yazı ile karşınızdayım.
    bizim yaş kuşağımız cemal kamacı’yla, muhammed ali’yle tanıdı boks’u.. sabaha karşı naklen yayınlar falan filan.. aslında oldun olası boks’u hiç sevmem. nedeni de sakatlanma, yaralanma riskinin diğerlerine oranla daha yüksek olmasıdır. o meşin eldivenin suratında patrladığını ya da dizinin üstüne tekmeyi yediğini hissettiğin anda ne spor kalır ne fair play!..
    sabri mahir’in spor hayatı galatasaray lisesi’nde başlar. hem okulda okumaktadır, hem de o zamanlar yeni kurulmuş olan futbol takımının yıldızlarından biridir. 1908-1909 sezonunda galatasaray futbol kulübü, istanbul futbol ligi’nde (constantinople football league) şampiyon olur. işin ilginç tarafı galatasaray, ingilizlerin koyduğu bu kupayı kazanan ilk türk takımıdır (¹). sabri mahir de bu kadroda sağhaf olarak görev yapar.
    aynı yıllarda galatasaray’daki hocalarından biri kendisine boks yapmasını teklif eder. sabri mahir’in hayatı böylece değişir.
    futbol ve boks’u birarada götürse de 1909 yılında yapılan bir lig maçında rakibi ile tekme tokat birbirine girince galatasaray’da ilk kez ceza alan futbolcu ünvanını alır ve bir daha da futbol oynamaz.
    aynı sıralarda bir sokak kavgasında bir rum gencini döverek hastanelik etmesi ve galatasaray lisesi’nde tevfik fikret’in lise müdürlüğünden uzaklaştırılıp başka birinin göreve getirilmesi üzerine arkadaşlarıyla birlikte okulun kapılarını kapatıp eylem yapması bardağı taşıran son damla olur ve başı derde girerek çareyi fransa’ya kaçmakta bulur.
    fransa’da boks çalışmaya devam eder, ünlü hocalardan ders alır. ünlü boksörlerle maçlar yapar.
    1911 yılında madrit’de ispanyol kralının huzurunda bir ispanyol boksörle maç yapar ve üçüncü rauntta onu nakavt eder. ispanya kralı sabri mahir’e hediye verir ve ertesi gün bütün ispanya’da boks’un yasaklandığı ilan edilir.
    fransa’da yarı aç yarı tok yaşayan sabri mahir, biraz para kazanıp rahat yaşamak amacıyla londra’ya gider ve orada da maçlar yapıp kazanır. ama yarı aç gezmekten kurtulamaz.
    bu arada osmanlı devleti ile ingiltere karşılıklı savaşa girince dört sene boyunca savaş esiri işlemi görür. londra’nın göbeğinde savaş esiri olarak yaşamak sabri mahir’in hayatındaki en acayip olaydır.
    savaştan sonra diğer tutsaklarla birlikte almanya’ya gönderilen sabri mahir, burada yine maçlar yapar ve avrupa şampiyonluğu’nu kılpayı elinden kaçırır. bu arada bir kasap dükkanında çalışırken gördüğü max schmelling’i yanına alıp çalıştırır ve schmelling 1930, 1931 ve 1936 yıllarında üç kere dünya şampiyonu olur.
    sabri mahir’in bana göre en büyük icraatı, almanların 1930’lardaki ünlü sinema yıldızı, bütün dünyanın peşinden koştuğu marlene dietrich’i şımarık hareketlerinden dolayı salonundan kovması olmuştur.
    sabri mahir’le ilgili en elle tutulur, dişe dokunur araştırmayı gökhan akçura üstadımız yapmıştır. (²) bunu dışında cem atabeyoğlu’nun yazdığı ansiklopedik maddelerden, eşref şefik’in hatıralarından, birkaç siyah beyaz kartpostaldan başka bir şey yoktur sabri mahir hakkında.. arkasında silik izler bırakarak hızla gelip kaybolmuştur bu dünyadan..
    ...

    1- bu bildiğimiz anlamda bir kupa değildir. ingiltere’de abanoz ağacından yaptırılmış bir şilt’tir. bu şilt’in üzerine o sene kim şampiyon olmuşsa onun isminin yazılı olduğu küçük bir plaket çakılırdı. bu şilt’i en çok kim kazanırsa o ebediyyen müzesine götürecekti. nitekim fenerbahçe kazandı ama şilt 1930’ların başında fenerbahçe’nin dereağzı’ndaki binasında çıkan yangında yandı.
    2- collection, sayı:2 sf. 54-57, mart 2001"

    ---------------------------------------------------

    kaan ertem
    yeni harman, 12 temmuz 2003, sayı 29
  • (bkz: aşk ve boks)
  • "1911 yılında ispanya’da bir türk boksörü yüzünden boks yasaklanmıştır.

    ilk türk boksörü olarak bilinen sabri mahir, kid jackson adlı amerikalı bir organizatör tarafından ispanya’ya, özel bir turnuvaya götürülür. burada, ispanya imparatoru huzurunda bu ülkenin şampiyonuyla bir karşılaşma yapar. üçüncü raundda çıkardığı bir sol kroşeyle rakibini nakavt eder. ispanyol boksörün ağız ve burnundan oluk gibi kan boşalması halk üzerinde çok kötü bir etki bırakır ve ispanyol polisi bir süre sonra ülkede boksu yasaklar. bu olay üzerine amerikalı organizatör paralarla birlikte kayıplara karışır ve sabri mahir’in avrupa’daki fırtınalı boks hayatı başlar..."

    ---------------------------------------------------------------

    cumhuriyet spor
    23 haziran 2004, sayı 32
    bellek unutabilir arşiv unutmaz
  • 1909 da istanbul futbol ligini de ilk kez bir türk takımı kazanmıştır. sabri mahir bu kadroda vardır.

    şampiyon galatasaray'ın kadrosu:

    ahmet robenson - adnan ibrahim, milo bakiş - sabri mahir, hasan, bekir - horace armitage, fuad hüsnü, idris, celaâl ibrahim, mehmet ali, emin bülent, comber.
  • günay dal'ın"aşk ve boks ya da sabri mahir'in ring kıyısı akşamları" isimli dünya yayınları'ndan çıkmış romanından:

    "sabri mahir: berlin de boks salonu işleten bir osmanlı beyefendisi. ama sabri mahir inki hiç de bildiğimiz boks salonlarından değil. yalnızca yumruklar atılmıyor burada; koyu sohbetler yapılıyor, çeşitli konular üzerine konferanslar veriliyor. boğaz sefalarını aratmayan, demli çaylar eşliğinde "ring kıyısı" muhabbetlerinin edildiği, brecht, nabokov, marlene dietrich gibi kültür dünyasının önde gelen kişilerinin uğradığı, adeta o dönemin kültür arenası. aşk ve boks ta, sabri mahir in gerçek yaşamından yola çıkarak, 20. yüzyılın en kritik dönemine edebiyatın merceğinden bakıyor güney dal. bu ilginç karakterin boks salonunun kapılarını aralarken, "modern çağ"ın "neon" ışıklı dünyasına, çarliston ve caz müziğinin baş döndürücü ritmine, amerika nın bir dünya gücü olarak tarih sahnesine çıkışına, charlie chaplin li, buster keaton lı sessiz sinema dönemine de konuk ediyor bizleri."
  • geçenlerde uykusuz dergisi sayesinde tanıdığım zamanının boksör/futbolcusu.

    hayatı tam bir hollywood senaryosu olacak cinsten açıkçası. uykusuzda yazan ;

    "ünlü boksör ve futbolcu sabri mahir berlin'de açtığı ve alman sosyetesinin akın ettiği lüks jimnastik salonunda şımarık ve kaprisli tavırlar sergileyen marlene dietrich'i kalçasına tekme atarak kovalayalı 84 yıl olmuş "

    idi.
  • buğra gülsoy'un kitabı sayesinde kimseye eyvallahı olmayan ve çok ilginç bir hayat öyküsüne sahip bu zatı sonunda insanlarımız tanıyacak diye seviniyorum. kalmadı böyle kalender adam.
  • boksorlugunun yani sira futbolcudur. tevfik fikret'in mudur oldugu zamanda galatasaray lisesi ogrencisi ve topcusudur. fransa'da bile futbolculuk yapmistir.
  • (bkz: şafak salda) ile röportajında bahseden (bkz: emrah cilasun) yakında (bkz: sabri mahir) hakkında bir kitap yazacakmış.

    röportaj
  • hayatı film olacak adamdır; hatta hayatı filmler olacak adamdır...
hesabın var mı? giriş yap