31 entry daha
  • ruh insanın mükemmel makine olması önündeki belki de tek engeldir… işleyişine mani olan, çarkların arasına sıkışan, nereden geldiği ve nereye götürdüğü belli olmayan gizli bir eldir… kimileri 21 gram olduğunu iddia etse de ağırlığı görecelidir… bazen üstümüze tüm ağırlığı ile çöker, yataktan dahi kaldıramayacak kadar üzerimizde basınç yaratır… bazen de o kadar hafifler ki gerçek fiziksel ağırlığımızı bile alır, yerçekimine karşı sürekli mücadelemizde bizim yanımızda yer alır… o anlarda yerden bir iki santimetre yukarıda yürümemizi sağlayan ruh ne kadar cilvelidir ki yeri geldiği zaman o yerin dibine sokar bizi ve tüm dışarı çıkma isteğimizi de elimizden alır… ruh irrasyonelliğin sorumlusudur… kıskançlık, özlem, üzüntü, mutluluk, sevinç, umut… yerli yersiz hissedilen tüm duyguların yegane sorumlusudur… mutluyken, gerçekten kendimizi iyi hissettiğimiz anlarda tüm coşkusu ile dalgalanan, yalnızlığın anlaşıldığı anlarda ise ıslak bir halde göndere yapışan canlılığın hayatın bayrağıdır… akıl sır ermezdir… gelmeyeceği bildiği halde bir mesajın umutla gelmesini bekleten, kavuşmak belki de imkansız olduğu halde insanın tüm benliği, tüm hücreleri ile özlemesine sebep olan, çalışmak gerekirken böylesi duygular hissettirerek zihni bulandıran, tam olarak bunun gibi yazılar yazdırandır… işte bu yüzden makinenin içindeki kıymıktır, grinin karşısındaki renktir… güzeldir…
445 entry daha
hesabın var mı? giriş yap