• 90'ların başında star haberlerini sunardı arada bi; şimdilerde hiç görmüyorum. pek sarışın sevmesem de o zamanlar -ergenlik tabii, başka bir olasılık yok- kendini ara sıra arzulamışlığım vardır. arzuladığım günlerde haberleri daha yavaş okur, arada dudağını ısırır, haberleri kapatırken kağıtların arkasından gizli bi öpücük sarkıtırdı. bu kadar iyi ilişkimize rağmen bir türlü o saçlarla nasıl uyuduğunu ve kafasının uyandığında ne hale geldiğini bir türlü öğrenemedim, o zamanlar bunu öğrenmek için namazda iki üç dua sallamışlığım vardır.
  • tas gibi spiker ekolunu baslatan guzel hatundur kendisi. coktan beridir ekranlarda gorunmuyor. hatta yuzunu bile hayal meyal hatirliyorum ama hafizamda kalan, hic unutulmayan sey cok guzel bir kadin oldugudur. simdilerde nerde acaba? evlenmemis olmasi dilegiyle!..
  • bir süre ey tv'de* ana haberleri sunup haber programlari hazirlamis, kisa süre önce oradan ayrilmis ve gecen pazar yeniköy'de sevgilisiyle yürürken görülmüs cekici bayan.
  • simdilerde http://www.haber1.com/ adresinde yazmakta olan spiker. pufur pufur puro ictigini bilirim, zaten bircok kez de puro icerken yakalanmisligi vardir. star'a gecmeden once kanal 6'da aksamlari sicak gundem programini sunuyordu. bir aralar yalcin dumer'le firtinali (!) bir ask yasadi. bir de 1998'in sonlarinda sevgilisi ile birlikte maslak'taki bir oto galerisine araba almak icin gittiginde sevgilisi gozleri onunde kursunlanarak olduruldu. sonra ise malum uzun bir sessizlik donemine girdi. kendisini bir hatirlayalim: http://www.fotoajans.com/turk_unlu/r/rana_elik.jpg
  • ankara'da özel liselerden birinde müzik öğretmeniydi rana elik. gençti, güzeldi. hırçındı ama. kızdığı zaman en ön sırada oturan öğrencinin elinden flütünü alıp hedefine fırlatırdı. biz küçük, kısa boylu erkeklerdik o zaman. flütleri tutmayı öğretirken öne doğru eğilmesini beklerdik.
    sütyen kullanmadığına dair dedikodular olurdu.
    ama ben bilmiyorum, bir şey de görmedim.
  • bugun itibariyle kanal d ana haberde basbakana seslenerek, esi tarafindan almanya'ya kacirilan bebeginin kendisine verilmesini istemis olan anne.
  • taş bir kızkardeşi vardır lakin konuyla alakası yoktur
  • egitimi muzik uzerinedir. sopranodur. bir de kitap yaziyordu ama sonra ne oldu bilmiyoruz.
  • kanal t'de` :böyle bi kanal varmış` zülfü livaneli'yi canlı yayında çileden çıkartmış spiker...
    http://www.haber7.com/video-galeri.php?cid=1992
  • benim bile kendisinden çok daha anlamlı, anlaşılır, dilbilgisi kurallarına uygun yazılar yazdığım kesin olan antalya ekspres gazetesi yazarı!

    nereden başlayacağımı bilemedim. dahi anlamında ayrı yazılan de/daları te/ta yazması ve zaten çoğunluğunu da da bitişik yazması mı desem, soru eki mi/mı ları ayırmaması mı, savaş yüzünden canını kurtarmak için kaçan yahudilerin avrupa'dan kovulduklarını iddia etmesinden mi söz etsem... yoksa kıskançlığını itiraf edip tüm devlet opera ve bale sanatçılarını da zan altında bırakmasından duyduğum öfkeden mi dert yansam...

    kendisi hakkında diğer entryleri okurken öğrendim ki sopranoymuş. meslektaşları ile ilgili olarak "üstelik bir işe yaramadıkları gibi bir de halktan üstün görürler kendilerini. ben de en çok buna sinir olurum." diyor yazısında. sonra devam ediyor "bunları ben yazıyorum, eskiden operada görev almış biri olarak hemde. haa sadece kadro alamadım çünkü malum ilişkilere giremediğim için. iyi de olmuş hiç birini de sevmiyordum zaten yaşantıları itibarıyla. bakmayın onlar biz televizyonculardan daha şımarık ve kendini birşey zanneden koftiden bir toplumdur gerçekte. o yüzden onların yaşantısını ve onlara verilen imkanları hiç haketmediklerini fazlasıyla iyi bilirim ve bir de bunlara bina tahsis etmek için uydurulan kamuoyu yoklamalarını da yemem". bu nasıl bir hınç ve öfkedir, nasıl kusmuş içindekileri önündeki kağıda, akıl alır gibi değil.

    bana göre içlerinde en vahimi de antalya'nın yerel bir gazetesinde, antalya gibi her sene altın portakal'ın verildiği, bir çok farklı uluslararası kültür ve sanat festivallerinin düzenlendiği ve halkın da bu organizasyonlara yoğun ilgi gösterdiği bir şehirde opera ve bale binası yapımı ile ilgili kamuoyu yoklamasında görülen desteğe de inanmadığını söylemek...

    şimdi hiç sanat halk için mi sanat için mi yapılmalıdır tartışmasına girmeyeceğim. ancak sevenlerinin diğer müzik türlerine göre nispeten daha az sayıda olması nedeniyle icrasının neredeyse tümden kaldırılmasını önermek -başlıkta devlet opera ve balesi kalksın yazıyor- en hafif tabirle kendini bilmezliktir. (bkz: gg)

    tek tesellim artık bu kurumda çalışmıyor olması...

    http://www.antalyaekspres.com/…&id=55&makaleid=2179
hesabın var mı? giriş yap