• yok olmayanları da heteredoks hrisitiyanlıktan anadolu'ya yeni gelen heteredoks islam anlayışına, yani proto alevilik diyebileceğimiz inanışa geçip, anadolu islam anlayışının gelişmesinin odaklarından birini oluşturmuşlardır.
    bu nedenle anadolu'da alevi yayılması ile paulican yayılmasının coğrafi merkezi aynıdır (sivas-erzurum-divriği üçgeni).
    heterodoks inançlar arasında yakınlaşmanın bir başka örneği de bulgaristan-arnavutluk-bosna üçgeninde yaşanan bogomil-alevi yakınlaşmasıdır.
    sözün özü, heteredoks islam anlayışı sayesinde, müslümanlık önce anadolu'da yaşayan halklar (ermeni, rum, vs.) sonra da balkanlarda yaşayan (bulgar, rum, slav) halklar arasında taraftar bulup genişleyebilmiştir.

    tarihi dinler arası çatışmalar diye değil de,
    heterodokslar ie ortodokslar arası çatışma diye okumayı deneyin bir de.

    pavlikanlar/bogomiller ile aleviler arasındaki, heterodoks kardeşliğidir.
    fethullah hoca efendi ile papanın kucaklaşmasının öteki yüzüdür.
  • zamanında bizans imparatorluğu'nun ve ortodoks kilisesi'nin belalısı olan ve heretizmle suçlanan kavim. samosatalı pavlus'un takipçileri olarak bilinirler. kilisenin kurallarına ve tüm dogmatik geleneklerine karşı çıkmışlar, bu nedenle de bizanslılar tarafından sürekli saldırıya uğramışlar. gördükleri baskı nedeniyle bir tür gizli tarikat gibi hareket etmişler, zaman zaman gerçek düşüncelerini gizlemişler, farklı şekillerde yansıtmışlar ve başka düşüncelerle iç içe sokmuşlar.

    dünyevi iktidarın kötülüğü temsil ettiğine inanan pavlikanların bizans'a karşı yaptıkları ayaklanmaların temelinde de bu görüşün yattığı söylenir. malatya, sivas, ağrı ve buraların doğusunda yaşarlarken hem bizans'ın siyasi hakimiyetine hem de kiliseye karşı muhalif, hatta anarşist bir tavır takındıkları bilinir. bu tavır zamanla egemen sınıfın ve kilisenin sömürü ve baskılarına karşı dini, siyasi ve ekonomik bir eşitlikçiliğe dayalı bir öğreti haline gelmiştir. pavlikanların 'ikona kırıcılık' döneminde kiliseye karşı, ikonaları yasaklayan ve bunları kırmaya girişen bizans yönetimiyle işbirliği yaptıklarından da bahsedilir.

    ortodoks bizans'ın zulmünden kaçan pavlikanlar bir süre müslüman araplara sığındıktan sonra bizans ordusundan kaçan karbeas adlı bir subayın önderliğinde divriği'ye yerleşirler. burada güçlenip, pontus'a kadar akınlar düzenleyen pavlikanlar, bizanslılarla yapılan bir savaşta ölen karbeas'ın ardından bir başka kaçak bizans subayı olan yohan ile efes'e kadar ilerleyip, bizans ordusunu dağıttıktan sonra ankara'yı ele geçirirler. fakat bu çok kısa bir güç gösterisi olmaktan öteye gidemez ve bizans orduları pavlikanları kılıçtan geçirip, divriği'yi yakıp yıkarlar. hayatta kalan pavlikanlar önce doğuya daha sonra da trakya'ya sürülürler (bkz: pehlivanköy) burada bizans tarafından bulgar ve slav saldırılarına karşı barikat olarak kullanılırlar.

    trakya'da yaşamaya başlayan pavlikanlar, ortodoks kilisesi'nin dini baskısına karşı koymayı sürdürürler ve normanlara karşı yapılan savaşta bizans saflarını terk ederek kendi sonlarını hazırlarlar. bizans bu ihanetin intikamını çok acı şekilde alır. imparator, pavlikanların çocuklarını, kadınlarını ve yaşlılarını filibe kalesine hapsederek zorla ortodoks yapıp asimile eder. pavlikan önderleri sürgün edilip cemaat başsız bırakılır. diğer pavlikanlar da zamanla ortodoks olup kimliklerini kaybederler.
  • #tarih dergisi ekim sayısında haklarında güzel bir makale bulunan hristiyan mezhebi. ruhban sınıfına karşı çıkmaları ve din adamı sınıfının varlığını kabul etmemeleri, soyluluk denen kavramı reddetmeleri insanları eşit ele almaları sebebiyle özellikle fakir köylü nüfus arasında hızla yaygınlaşmıştır. 7. ve 8. yüzyıllarda sivas ile tunceli arasında divriği merkezli bir medeniyet kurmuşlar ve bu medeniyet roma imparatorluğu tarafından yıkılmıştır. inanç yaklaşımı bakımından anadolu aleviliği ile olan benzerliğinin yanında coğrafi yaşam alanlarının da örtüşmesi iki inanç sisteminin birbirini etkilemiş olabileceklerini akla getiriyor(dergideki makalede inceden bu fikir ortaya atılıyor gibi)
  • ortodoksluğa aykırı giden grup. hıristiyanlıkla önceki inançlarını birleştirdikleri düşünülür. güneşe ve aya taptıkları söylenir. hatta güneşten "tanrı güneş" olarak bahsederler ve yemin etmeleri de güneş üzerinedir, kafalarını göğe kaldırarak "yukarıdaki bilir" derler. hıristiyanlık içinde heretik bir mezhep olarak doğmuştur. samsatlı paul 3.yüzyılda teslis inancına karşı çıkacak, tanrının birliğini ve isa'nın tanrı değil insan olduğunu savunacaktır. onlara göre isa tanrı olarak dünyaya gelmemiş, sonradan bu vasfı kazanmıştır. isa tanrı değildir ama "oğul" olarak seçilmiştir. tanrı isanın bedeninde insan suretinde görünür. (bkz: enkarnasyon) pavlikanların isimlerinin ve inanç temellerinin paul'e dayandığı iddia edilmektedir. öte yandan inanç yapısı içinde maniheizmin ve marcionizmin etkisi olduğu düşünülür. enkarnasyonla, maniheizm ve marcionizmdeki düalist iyi ve kötü iki tanrı fikrini bütünleştirir. paul'den enkarnasyonu diğer heretik akımlardan da düalizmi almış görünürler. ancak çeşitli kaynaklarda pavlikanların düalist olmadığı ve tanrının tekliğine inandıkları da aktarılır. öte yandan siyasi ve dini anlamda bizansla yüzyıllara dayanan bir çatışma içindedirler. bizans doğu anadoluda pavlikanlar yüzünden tam egemenlik kuramamaktadır. hatta pavlikanların malatya civarındaki islam ordularıyla ittifak halinde bizans'a karşı savaştıkları söylenir. 870'te pavlikanlar ankara yakınlarına kadar bir bölgeyi ele geçirse de 871'de ağır bir yenilgiye uğrarlar. merkezlerindeki (divriği) kaleleri düşer ve bizans tarafından çeşitli yerlere (trakya, balkanlar, doğu anadoluda başka yerler) sürülürler. yenilginin ardından pavlikanlar farklı kimliklere karışacak, gittikleri yerlerde kendileriyle inanç benzerlikleri taşıyan heretik akımlarla bütünleşecektir. balkanlarda bogomilizm, batı avrupa'da albigenler, patarenler ve katarlar bunlar arasında sayılır.
  • sivas divriğililer pavlikanlılara bayağı bir sahip çıkmışlar. hatta halen inşası devam eden şehir merkezindeki parka, "inanç ve özgürlük direnişçileri" şeklinde adlandırdıkları pavlikanlılar için büyük bir anıt dikmişler.

    "bu cengaver toplumun önderleri karbeas (carbeas) ve harsaharis (khrisokheiros) eski divriği/tephrike'de (sınır kalesi) tutundular. kuşatmaya gelen bizans imparatorlarını yüzgeri ederek efes'e kadar akınlar düzenlediler. arap coğrafyacılar, divriği'yi medinetü'l baylika (pavlikanlar kenti) adıyla anıyorlardı."
  • paulican, pavlikan, baylikan. ermenice terime yakın hali pavlakyan.

    bir kısım pavlakiler, 900'lü yıllarda doğu beyazıt'taki tendürek dağı etrafında yoğunlaşır. bu tarihten itibaren tendürek dağı'na nispetle tonraki adıyla anılırlar.

    (bkz: paflikyanlar), pavlikyanlar, pavlaki, paulican
    (bkz: bogomil), bogomiller, bogomilizm
    (bkz: catharism), kathar, katharizm
  • aradan geçen 1100 yıldan sonra dahi, ı. basil döneminde bulgaristan'a yerleştirilmiş fakat bogomil çatısı altında erimemiş olan az sayıda paflikyan'ın halen daha diğer komşu gruplara kıyasla daha farklı bir folklörleri bulunmaktadır. bana kalırsa gerek bazılarının fiziksel özelliklerinden, gerekse danslarından doğu anadolu etkileşimi açıkça belli olmaktadır.

    https://www.youtube.com/watch?v=41zlckr_shq
  • en ünlülerinden biri battal gazi'dir.
  • pavlikanizm'e inananlara verilen ad. pavlikanizm veya diğer adıyla pavluşçuluk, bizans döneminde ermenistan'da ortaya çıkan heretik bir hristiyan inancıdır. bizans'ın yakasını bir türlü bırakmayan pek çok heretik inancın ilki olduğu ve diğerlerini etkilediği düşünülür. anadolu'da en çok ermeniler arasında yayılmıştır. imparatoriçe theodora'nın pavlikanlara karşı çok sert bir tutum sergilemesine rağmen 7.yüzyıl'da bizans topraklarında bir dönem hızla yayılmıştır. bogomilizm ile de pek çok yönden ortaktır. bu yüzden de bogomilizm'in ortaya çıkmasında etkili olduğunu söylemek yanlış olmaz.

    (bkz: bogomilizm)
  • 7. yüzyılda bizans'ın ermenistan eyaletinde ortaya çıkan (ermenistan dediğime bakmayın persler, araplar, kürtler ve yunanlar da yaşamakta bölgede) ve avrupa'da üçüncü dominant mezhep haline gelen ama katoliklerin katliamları ve osmanlı'nın islam'a davetiyle dağılarak 14. yüzyılın sonlarında yok olmaya yüz tutmuştur. 19. yüzyılda'da ermenistan'daki son pavlikanlar ortodoksluğa geçmiştir.

    tek tanrıcılığa gnostik halde (yani tanrının hiç bir şekilde parçası olamaz tanrı hakkında her şey bilinebilir diyorlar, islam'daki gibi) inanan ermenistan eyaleti halkı olan maniheistler, zerdüşiler ve yezidiler , bizans tarafından zorla hristiyanlığa geçirilmesiyle bu mezhebin başladığı tahmin edilir. bu dinlerin ortak yanı ise dualist yani dünyada iki gücün hakim olduğuna inanmaları. bu iki güç tahmin edebileceğiniz gibi kötü ve iyi. gnostik hristiyan mezheplerinin de etkisiyle sarmosatalı pavluspavlikanizm mezhebini kuruyor. üçleme inancının aksine (tanrının doğasını insan kavrayamaz ancak tanrının üç farklı doğası bilinebilir denir) tanrı'nın bilinebileceğini savunurlar. isa'nın tanrı'nın bir parçası olmadığını isa'nın tanrı tarafından gönderildiğine inanırlar.

    bizans bunlar ile başa çıkamayınca batıya sürüyor. yeni kurulmuş olan tuna bulgar devleti'ne sığınarak slavlar arasında bogomilmezhebini kurarak yayıyor. bizans, bulgaristan'ı fethedince çoğu batıya kaçarak bosna'ya sığınıyorlar ve bir kısmı ise italya ve fransa'ya kaçıp cathar mezhebini kuruyor.

    osmanlı'nın bulgaristan'da ve bosna'daki bogomilleri müslüman yapmasıyla ve cathar mezhebine mensupların kstliamlara uğramasıyla avrupa'daki bu üçüncü hristiyan mezhebinin sonu gelmiştir.
hesabın var mı? giriş yap