• antik cag’da, attaleia (antalya), perge (aksu), sillyon, aspendos (diger adiyla belkis), side (eski antalya-selimiye), coracesium (alanya), hamaxia antik kentlerini icinde barindiran bolgeye verilen ad.
  • güney anadolu’da, akdeniz kıyısında lykia, kilikia ve pysdia arasındaki bölge.
    (bkz: pamfilya)
  • ırklar uygarlığı olarakta adlandırılan uygarlık...
  • eski yunanca'da tüm kabileler ülkesi anlamına gelir. en zengin kentleri side (yerel dilde nar demek) ve perge'ydi. diğer önemli kentleri sillyon, aspendos, attaleia (antalya) ve lrybe * idi.

    lokasyon olarak batıda olbia (bugün kemer ya da arapsu), doğuda korakesion (alanya) arasındaydı.

    bilinen tarihi boğazköy'den çıkan tabletlerdeki hitit belgelerine göre oldukça eskiye (bronz çağı) dayanan bölge, i.ö. 133'te, pax romana döneminde roma'ya dahil oldu. pax romana'nın etkisiyle zenginleşti, mimari açıdan gelişti. hamamlar, su kemerleri, anıtlar inşa edildi. bugün kazıla kazıla bitirilemeyen bölgenin zenginliğinin arkasında bu siyasi oydaşmanın etkisini görmek gerekir.
  • antalya'nın doğu yarısının antik dönemdeki adı.
  • antalya merkezden, doğu ilçesi alanya'yı da kapsayan; kuzeyde toros dağları ile sınırlanan bölgenin adıdır pamfilya.

    içinde dört büyük nehir barındıracak kadar şanslı bir bölgedir:

    kataraktes (düden çayı)
    kestros (aksu çayı)
    eurymedon (köprüçay)
    melas nehri (manavgat çayı)

    iki yunanca kelimenin birleşmesinden meydana gelen "pamfilyos" (tüm halkların ülkesi) kelimesinden türemiştir.

    günümüze ulaşabilmeyi başarmış; bilinen en büyük ve en önemli pamfilya şehirleri:

    perge
    aspendos
    side
    sillyon
    lyrbe (hala seleukeia diye yazar manavgat- side yolu tabelalarında)

    not: günümüze ulaşabilmeyi başarmış diyorum, çünkü şehir merkezinde binlerce apartman, beton yığını olduğu için, bundan belki de 100, 200 sene öncesine başka antik kentler de varmıştır diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
    misal konyaaltı / gürsu mahallesinde hergün zibilyon kere önünden geçtiğim konyaaltı roma hamamı şehrin göbeğinde bulunmaktadır. görsel
    ama etrafı malaesef sitelerle kaplı olduğu için hamam dışındaki kalıntıları artık görebilmemiz şimdilik imkansız.

    ayrıca karl graf von lanckoronski'nin 19. yy'nin son yıllarında bu bölgeleri gezerken yazmış olduğu evladiyelik 2. ciltlik devasa pamphylia ve pisidia kentleri adlı eserlerinden de detaylı bir şekilde okuyabilirsiniz...
hesabın var mı? giriş yap