• taşına toprağına dilberlerine hasta olduğumuz istanbul şehri, biz istanbul isminde mutabık olana kadar sanki her yıl isim değiştirmiş.

    her yıl büyük konsül toplanıp; "bu yıl deraliyediyelim seneye de darülhilafe deriz, ondan sonraki yıl yeni bir şeyler buluruz" diyorlarmış galiba.

    nea roma da istanbul'un bir dönem kullanılan adı. yeni roma demek oluyor. "bunun eskisi neydi ki yenisi olsun?" diye şöyle bir bakınca öğrendik ki: roma imparatoru büyük konstantin doğal olarak roma şehrinde ikamet ediyor. ama o dönemde hıristiyanlık yayılmaya başladığından roma bu dinin tehdidi altında ve halk da huzursuzlanmış, her an bir sakatlık çıkarabilir. konstantin özüm olarak roma'nın hükümet merkezini imparatorluğun başka bir yerine kaydırmak istiyor. tam o sırada adını hatırlamadığım bir herif konstantine savaş açıyor. edirne'ye gitmek için çok salakça bir yöntem olsa da bunlar çarpışa çarpışa edirne'ye kadar geliyorlar. konstantin herifi edirne'de mağlup ediyor. ama adam bizanslılara sığınıyor. konstantin de hayatında bizansa gitmemiş. ama herifi esir alcam diye bizansa adar koşturuyor. bir bakıyor ki dehşet bir memleket. roma'dan uzak, ama ulaşımı ve savunması çok rahat. hemen şehrin etrafına sur ördürüyor ve hükümeti bizans'a taşıyor. burayı 11 mayıs 330'da hükümet merkezi ilan ediyor. bu vesileyle bu şehre yeni roma anlamına gelen nea roma denmeye başlıyor.

    yeni roma adından kısa bir süre sonra da konstantin'in genişlemesini sağladığı bu şehre konstanin'in şehri manasında konstantinopolis denmeye başlıyor.
    yani her yıla bir isim kampanyası böylece başlamış oluyor.
  • bazı metinlerde washington, dc içinde yeni roma ifadesi vardır.
  • yeni roma demektir.

    tarihin dediğine bakılırsa roma imparatoru büyük konstantin esasen roma ahalisinden memnun olmadığı gibi, barbarların mütemadiyen imparatorluk hududunu geçip her gün roma'ya biraz daha yaklaşmakta olduğunu ve hıristiyanlıkla onun mümessili olan kilisenin de gittikçe nüfuz kazanacağını anladığı için roma'dan epeyce uzak bir yerde bulunmak, aynı zamanda barbarların hücumuna uğrayacak derecede hududa yakın olmamak üzere yeni bir hükümet merkezi kurmayı düşünmüştü.

    liçinyüs'le miladın 330 senesinde edirne yakınlarında giriştiği muharebede rakibi yenilerek kaçıp müttefikleri olan bizanslılara sığınmış, konstantin de peşinden gelerek düşmanını yakalayıp imha etmişti. konstantin harp dolayısıyla gezdiği ve gördüğü bizans'ın yerini pek beğenmiş olduğundan bu küçük şehri genişleterek süsleyerek ve etrafına bir de su çevirerek burada yerleşmiştir.

    konstantin zamanında bu şehre önce nea roma denilmişse de biraz sonra (7 -8 sene ) konstantin'in şehri anlamına gelen konstantinopolis adı onun yerine geçmiştir. bu olay yani, istanbul'un roma hükümet merkezi oluşu miladın 11 mayıs 330 tarihine rastlar. konstantin kentte çok büyük imar faaliyetlerine girişmiş ve roma başkentine yaraşır anıtsal yapılarla donatmıştır.
hesabın var mı? giriş yap