• islamiyette; tek manali, derin bilgisi olan bir din aliminin tefsirine ihtiyaca yer birakmayacak $ekilde nisbeten kolaylikla anla$ilabilen kuran ayetlerine denir. tam ziddi ise: (bkz: mute$abih)
  • ingilizce'de firm, sturdy veya rigid ile karşılanabilir.
  • anadolu da "mökkem" e evrilmiş kelime.
  • bu mute$abih ile olan ili$kisi bana enteresan gelmi$tir. bilinir ki kuran-i kerim'deki ayetlerden bazilari muhkem yani yoruma olanak vermeyecek $ekilde saglamla$tirilmi$ ayetler iken, bazilari da mute$abih yani yoruma acik ayetlerdir. hani, "peki ya ahret? ya yoksa?" $uphelerinin temelindeki sebep bunlarin kutsal yaratici (allah) tarafindan "daha iyisi yazilana kadar en iyisi bu" gibi kaba bir algiya haiz muarizlar yaratmaya mahal veren, sebep olabilen yazilmi$lik onkabulunden ileri gelir (mi?) "abi cok du$unme kafayi yersin" durumlari bunlar; i$lenen gunahlardan nefsani arzulara yonelik olanlarinin kesinlikle affedilmeyeceginin savlanmasi gibi. elbette katilmadigim noktalar var. konuyu acikladiktan sonra deginebilirim.

    bu siniflandirmanin oturtuldugu destek, payanda; laf-i guzaf'i savu$turmak ve haybe'yi, kimil'i, siktiriboktan'i elemine etmek ise, bu ikisi daha buyuk karma$alara yol acmiyor mu, deyu sorulur. yorumlanamaz olan ile yorumlanabilir olan arasindaki dengeyi kim baki kilip, kim saglam tutacak? objektif olmak diyoruz. kim bana, hangi objektiviteye sadik kalarak, $unu $unu yorumlarsin ve ona gore eda edersin ama bunlari kesinlikle tarti$amazsin, allah kelami bu, diyecek. kuran-i kerim'in kaynaklik ettigi alan, be$eri alginin zamana bagli degi$imini icermek durumunda degil midir? zamanin $artlarina gore, ha evet, artik bunu yapmaniz pek de gunah degildir, iiihm $ey, olmamali aslinda'yi bilindik zekeriya beyaz hiriltisi mi aciklayacak da, mur$it bellenecek? hem bu muhkem olma hadisesi ba$li ba$ina bir kapaniklik, siki$ma degil de nedir. bakiniz: predestinasyonizm. "$uphe goturmez!"ci, devaminda tevekkul'u servis eden ve cagin gereklerini yakalayamayan; ba$ka bir tattan, ba$ka bir "kafa yapisi"na jest yapan, mimik gosteren, gerdan kiran "takma kafana, relaks"cilik olmuyor mu? beyaz hoca'nin fiziksel ve anatomik gediklerine, falsolarina i$aret eder yerelle$mi$ mizah anlayi$inin sictigi nokta hoca'nin, "yani mustafa topaloğlu'nun hanimi ba$ini actiysa, bu bir saglik hadisesidir.. hem musluman dedigin, oyle surekli bir mutsuzluk icinde, eglenmeyen, depresyondaki insan degildir; dans eder, giyinir, suslenir, temiz ve albenili olur"unu mutedeyyin din yorumculugundan magazinel-ebleh-populist-sakalli olmu$luga geci$ yapmasi olarak algilamasi degil midir? burada bahsettigimin, beyaz hoca direkt dogru adrestir, yol'dur, ona gidiniz $eklinde ki$iyi turbele$tirmek olmadigini da $ununla ifade edeyim: kuran-i kerim'in bile 2000li yillar algisina yetersiz kaldigi onkabulunde, kilavuz olarak gosterilebilecek birinin olmasi olasi degil. yani muhkem/mute$abih hadisesi aslinda, icinde dogu$tan beri ta$idigi ironi'yi bugunlere de serpi$tirebilmi$ degerli ve uzerinde durulmasi zaruri bir nokta. yani o zaman yorumlanabilemez olan'in, $u anda da pek yoruma acik oldugu soylenemiyor. kendi payima, sozlukteki ya$ar nuri'lerden yorumlarini bekliyorum. ben mute$abihim, bakmayin siz.
  • mimaride "sağlam" kelimesinin eski dildeki karşılığı olarak kullanılan kelimedir. osmanlı'nın görkemli zamanlarından günümüze kadar gelmiş eserlerin sağlamlığını nitelemek amacıyla kullanıldığı görülür. yapının bütününün yanı sıra yapısal elemanların da sağlamlığını vurgulamak amacıyla kullanılabilir.
  • bedri rahmi eyüboğlu'nun çürümek şiirindeki kullanımıyla aklıma kazınmış kelime.

    "o hatıralar ki kafatasından muhkem bir yerde saklıdırlar"
  • tahkim edilmiş.
  • sağlamlaştırılmış anlamında, muhkem mevzi.
  • herkes tarafından aynı şekilde anlaşılan açık ayetlerdir.
  • engellenmiş, dış etkilere karşı korunmuş, güvenilir, sağlam, bozulamaz anlamlarına gelen arapça kelime.
hesabın var mı? giriş yap