mise en abyme
-
bir anlatinin indirgeme yoluyla, yapitin tumune gonderme yapmasi. boylece yapitta birden cok anlam katmani ve bakis acisi olusur. daha sonra gerceklesecek bir olay icin ayrintiya veya detaya dikkat ceker. turkcede "erken anlatim" olarak gecer.
-
rüyada rüya görmek, bilgisayar ekranında aynı ekranın olması ve bunun sonsuza kadar iç içe sürmesi ya da bir yağlı boya resimde yine bir yağlı boya resim olması gibi durumlara mise en abime denir; olmadı mise en abyme denir. mizanabim diye de okunur.
-
anlatinin içindeki mikro hikayelerin yapıtın bütününü temsil etmesi ya da bu bütünlüğe gönderme yapması.
bilgisayar dillerindeki benzeri recursion dir. geometrik karşılığı fraktal olabilir. hermeneutic circle ın da konuyla ilgisi yok değildir -
"aa televizyonun içinde televizyon var!" durumu.
ya da aynaya karşı fotoğraf çekmek.
edebiyatta bir yabancılaştırma efekti olarak görenler de vardır bunu. ve bir yandan don kişot'ta bile kullanılmış olmasıyla, ne derece post-modern bir zımbırtı olduğu konusunda çelişkiye düşürür beni.
hayır, ısrarla kabul etmeyeceğim; don kişot bir post-modern roman örneği değildir! hayır efendim! -
bir duane stephen michals işi ile örneklenebilir :
http://mossgreentrunks.blogspot.com/…are-queer.html -
masumiyet müzesi' nde orhan pamuk'a rastlamamız da buna bir örnektir..
bir kış gecesi eğer bir yolcu da öyle mi ?
kinyas ve kayra 'da meksika'da kimle rakı içilmişti..?
hiçkok'un filmlerinin bir yerlerinden fırlaması ne örneğidir..? -
eğer beyaz perde halini merak ediyorsak, stranger than fiction izleyebiliriz. dustin hoffman var, hem emma thompson bile var.
-
sözlük yazarlığı, entry girme olgusu gibi mühim konu ve izdüşümlerine dair açılan başlıklar altında döktürülen her satır da bu kategoriye tabidir. sanat tarihi, felsefesi, kültürel veçheden fenomenoloji tetkikleri için kilit bir kavram ve okuma gözlüğü olduğu da söylenebilir. batı toplumlarının imgeleminde en çok yer eden mise en abyme örneği ise muhteşem küpeleri sayesinde, "tebessüm eden inek" la vache qui rit olmalı.
en azından şimdilik şunu da eklemek istiyorum: prensip gereği, film içinde çekilen filmlerdeki oyunculuk, mesela komedi unsuru gereği asıl filmdeki aktör performansına nazaran kötü olmalıdır. -
(bkz: mizanabim)
(bkz: mizansen)
(bkz: mise en scene)
(bkz: mizanpaj)
(bkz: mise en page)
(bkz: mizan sen öleceksin tabuta gireceksin)
(bkz: öeehh) -
kelime anlamı olarak, "placed in the abyss", "sonsuzluğun ortasına yerleştirilmiş" gibi bir anlamı vardır. kraliyet armalarında, hanedan armalarında vs. arma tasarımının aynısının armanın ortasına işlenmesi anlamında kullanılır ilk.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap