231 entry daha
  • misafir, yemeği ve ev sahibiyle gelsin.

    saçak altı kurudur, misafirin yoludur.

    değerli misafirlerimiz...
    artık değerli değilsiniz.
    ne bok yerseniz elle yiyiniz!

    tekneden hamur teğmesi, habersiz misafir gelecek diye yorumlanır. hamur ne kadar uzağa teğerse o kadar uzaktan ve beklenmedik konuk gelecek. bir diğer batıl inançla bütünleşiyor: evde ne zaman ekmeklik hamurun kalmasa misafir gelir, sürpriz olur. murphy yasaları uyarınca. buradaki teğme misafire de teftişe de hazırım gibi bir rahatlama yorumu sayılabilir..

    çukur çeylen yaklaşımında misafir getirdiğiyle değil götürdüğüyle ölçülür. misafir eliyle getirir, karnında götürür. bu bakımdan şakalı bir rutinleri, ayinleri vardır: eskilerde şöyle bir ağırlama olmuş diye başlarlar. (o eski) ev sahibi yemeği/şöleni şöyle başlatıyormuş: "buyurun misafirler." an sektirmeden bir aceleyle peşi sıra ekliyormuş: "davranın bizimkiler!" gene ev sahibi, baskınlığını, üstünlüğünü göstermek için şakalı müdahelelerde bulunur. konuk elini bütün ekmeğe uzatır: "bütünü bölme!" utanmışça bölünmüş ekmeğe el uzatır: "yarımı elleme!" bu bakımdan misafir ev sahibinin köpeğidir. bu ilkeyi il gattopardo da dillendiriyordu. (bkz: il gattopardo/@ibisile)

    van'dan anımsadığım, çoğu evlerin iç kale yapısında oluşuydu. ev kamusal alan ile özel yaşam ikiliği gibi mahrem içerisi ile sosyal alan olarak gene ikiye ayrılıyor. misafirler evde hemen salona alınıyor, salon evin diğer ailevi bölümlerinden sert şekilde ayrılıyor. bu erekle belki bazı evlerde salon kapıya en yakın konuşlanan bölme idi. bazı evlerde diğer bölümler bir koridor kapısı ile adeta kilitli hale de geliveriyordu. hani ev hayvanı beslenen evlerde hayvanın başını sokamayacağı bölümlere ahşap kapılar (ahşap güvenlik kapısı) monte edilir ya, akla onu getiriyor. bu durumda tuvalete, mutfağa* gitmek hem özendirilmiyor, hem de oralara ulaşabilmek özel yakınlık gerektirir görünüyordu. bu iç mimari yapı, islami hassasiyetlere elbette uyuyor, ama aynı veya benzer dini duyarlıklara sahip bölgelerde aynı düzey iç yerleşim görmedim, belirtmeliyim. o zaman geriye açıklayıcı olarak dinsel ile desteklenen yöresel/kültürel yapısal özellikler kalıyor.

    inkar etme, mutluluğu kendisinde bulduğunun malısındır, ötesinde misafir.

    "herkes hak ettiğini alıyor, sen misafirleri, bense hayaletleri ağırlıyorum." franz kafka - briefe an felice

    (ilk giri tarihi: 7.7.2016)

    (bkz: mihman)
    (bkz: oba), obaya gitmek
    (bkz: misafirlik), konukluk, konuk/@ibisile
    (bkz: misafir ağırlamak/@ibisile)
    (bkz: oturalak acıkıcaz)
    (bkz: hubuş)
99 entry daha
hesabın var mı? giriş yap