meliorism

• insanlarin cabasiyla dunyanin daha iyi bir yer olacagina dair inanca verilen isim
• (bkz: saflık)
• dünyanın daha iyi olma yoluna girip, giderek daha uyumlu, daha yetkin duruma geldiğini; en azından, dünyada kötülük olsa bile, iyiliğin daha ağır bastığını; varolan evrim sürecinin dünyayı daha iyiye doğru götürdüğünü; insana düşenin, iyilik için çalışarak bu sürece katkı yapmak olduğunu savunan görüş.
• john dewey'e göre bir durumda iyimser ya da kötümser olmak ilerleme sağlamaz.iyimserlik tembelliğe, kötümserlik ise çaresizlik hissine sebep olur.ilerlemeyi sağlamak için bir ara kavram gereklidir.bu ara kavram ise meliorismdir.
  meliorisme göre, kişi çabalarıyla hayatına yön verir, bu yüzden iyimserlik ve kötümserlik gibi hislerden kurtulup eyleme geçmelidir.insan çabası yani eyleme geçmek ilerleme sağlar.
• latince better - daha iyi anlamina gelen melior kelimesinden tureyen,
  dunyanin zamanla daha iyiye gittigi inanci.
• latince'de "daha iyi" anlamına gelen melior'dan türetilmiş ahlak felsefesine özgü terim. dünyanın "daha iyi"ye doğru yol aldığına ve insanın da bu iyileşmeye katkı yapacak gücü kendisinde taşıdığına duyulan inanç; dünyanın, içinde yaşayan insanların çabasıyla daha iyi bir yer haline getirilebileceği düşüncesi.
  
  hem kötümsercilik ile iyimserciliğe hem de daha kötücülüğe (deteriorism) karşıt bir öğreti olarak meliorism, dünyanın ne tümüyle iyi ne de tümüyle kötü olduğunu öne sürer. bu dünyada iyiliğin kötülükten bir nebze de olsa daha fazla olduğunu düşündüğünden, insanlığın ve evrenin tıkanan yazgısının yine insanın eliyle açılacağını savlar. süreç felsefesinin kurucularında a.n. whitehead meliorism'in en azından tanrı'ya uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.
• "meliorism" kelimesi, bir kişinin veya topluluğun, insanlığın durumunu ve geleceğini daha iyi hale getirmek için çaba gösteren bir inanca sahip olduğunu ifade eder. bu inanç, olumsuz durumlarla karşılaşılması durumunda bile insanların ilerleme ve gelişme için mücadele etmesini teşvik eder.
  
  örnekler:
  
  - insan hakları savunucuları, genellikle melioristtirler çünkü insanların haklarını korumak ve iyileştirmek için çalışırlar. örneğin, kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanmak için mücadele eden susan b. anthony gibi tarihî figürler.
  
  - bilim insanları, genellikle melioristtirler çünkü yeni keşifler ve teknolojik gelişmeler aracılığıyla insanlığın durumunu iyileştirmeyi amaçlarlar. örneğin, jonas salk, çocuk felcine karşı aşı geliştiren bir bilim adamıdır.
  
  - sosyal reformcular, genellikle melioristtirler çünkü toplumsal değişimlerle ilgili çabalarını insanların yaşam koşullarını iyileştirmek için kullanırlar. örneğin, martin luther king jr., siyahların eşit haklara sahip olmasını savunarak abd'de önemli bir sosyal reform hareketi başlatmıştır.