maran
-
-
(bkz: josie maran)
-
maran: rize ve çevresinde "ahşap yığma, tek katlı ev" anlamına gelen bir kelime.
-
-
-
anadolu destan ve masallarında anlatılan altı yılan, üstü insan yaratık.
zarar verici nitelikte ve kötü değillerdir. insanlara yardım ederler. başlarında şahmeran adlı hanımağa vardır.
her ne kadar akıllara medusayı getirse de düşman değil, dostlardır. ta ki şahmeranın bir insan tarafından öldürüldüğünü öğrenecekleri güne kadar. -
erm. kiler.
-
ibranicede seçkin, çok saygın rabbilere verilen bir san; efendimiz gibi bir anlamı varmış.
"hebraica* kulübündeki arkadaşlarım general franco'nun bir maran olduğunu söylüyorlar -hasköy'deki juderiada franco soyadlı bir aile vardı, hatırlar mısın?" brigitte peskine - buena familia -
maranlık ispanya'nın sabatayizmi sayılabilir. kraliçe isabella'nın meşhur elhamra fermanı’yla, ülkedeki yahudilerden din değiştirme ya da ülkeyi terk etme seçeneklerinden birini tercih etmeleri istenmişti. yahudiler'in bir kısmı başka avrupa ülkelerine ya da osmanlı imparatorluğu’na göç etmeyi tercih ederken pek çok yahudi de görünüşte din değiştirerek “maran” adı altında ispanya’da yaşamaya devam etti.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap