• mısır kültürü üzerine yapılan mitik ve de dandik çabaların ürünleri de bu tanımlama altına girebilir. yapılanlar arasında piramidin gizemi, ranın gözü, bilmem kaçıncı sülalede cinayet, bilmem kaçıncı kralın mumyası ve benzeri konular üzerine benzeri saçmalıkta yaklaşımlarla ortaya konan romanları, araştırma kisvesi altında yapılan her şeyi, filmleri vs. sayabiliriz.
    egyptoloji olarak da adlandırılan bir tür 20. yüzyıl oryantalizmi ürünü denebilir yapılanlara. mitolojik olarak nitelenebilir çünkü aslı astarı yoktur hiçbirinin, hikayedir, mittir.. koca bir uygarlık kültürü bu gibi saçmalıklarla popülerizme malzeme yapılmıştır, yapılmaktaktadır hala..

    (bkz: başlığın başa kalması)
  • tüm mısırlar öldükten sonra mısırözü yağına dönüşeceklerini ya da mumyalarının pıtır pıtır patlaycaklarına inanırlar.. tanrı hulusi'nin "çiftçilik el kitabı" da böyle söylemektedir..

    (bkz: mumyanın laneti)
    (bkz: boğaza takılan mısır kabuğu)
  • http://astroloji.ulkeler.net/…thology/misirmit1.htm adresinden hakkında benzer bilgilere ula$ılabilinecek! mitoloji.
  • sonra sıyırıklar orjini uzaylılara bağlayınca "o iyi değil, elleşmeyin" diyoruz, böyle yaratılış miti mi olur: http://books.google.com/…zho0qmoiidpi131bamfa&w=800

    lütfen aklınızı başınıza toplayın.
  • hellen mitolojisi girifttir, iskandinav mitolojisi zordur, sümer mitolojisi ilk ve bilinmezdir, ancak; mısır mitolojisi, gizemli, karma karışık ve bıktıran bir mitolojidir efendim. 3500 yıllık bir devamlılık olması dolayısıyla, son derece gelişkin, ve herşeyin birbirine girdiği bir mitler bütünüdür. bir çok araştırmacı bu mitolojiyi tek ve özel bir sözcükle, gelişkinlik ile tanımlamıştır. ve bu gelişkinlik, maalesef, bir yaratılış miti'nin bile ortaya çıkartılmasında sorun oluşturmuştur. işte yine ludvig kardeşiniz, bu kafa karışıklığını biraz olsun gidermek, gerçekten ana hatlarıyla ( ama gerçekten ) kronolojik bir mısır mitolojisi verir gibi yapmak amacıyla klavyenin başına oturdu.

    mısır mitolojisi'nin birçok yönü, insanların yaşadıkları ortamla ilgili gözlemlerinin bir sonucudur. bu gözlemlerden en önemlileri güneşin döngüsü, doğanın düzenli ritmi, nil nehri ve tarımsal döngüdür. bu gözlemlerin yanında mısır teolojisi insanlar için anlaşılması güç olan evren olgusunu doğal döngülere dayanarak bir dizi anlaşılabilir metafor ve deneyimler çerçevesinde açıklamaya çalışmıştır.

    mısır tanrılarının sayısını tam olarak belirtmek olanaksızdır. zira tanrılar kendi bireysel özelliklerini diğer tanrıların özellikleriyle birleştirerek farklı bir kişilik ve tanrı oluşturabiliyorlardı. hellen tanrılarından ayrı olarak mısır tanrılarının çoğunun belirgin ve daimi bir vasfı yoktu. mısır coğrafyası, tarihin her döneminde, tıpkı sümer coğrafyasında olduğu gibi kentlerin ve bölgelerin mücadelelerine tanık olmuştur. bu mücadeleler bazı kentlerde bazı tanrıların saygı görmemesine, bazılarının da hiç bilinmemesine, bazılarının bazı yerlerde yüceltilip, diğer yerlerde aşağılanmasına sebep olmuştur. bu durum da şu sonucu doğurur: "mısır dini, doğrudan doğruya mısır'ın siyasi tarihiyle ilişkilidir."

    bu sebeple tarihsel bir bütünlük gözeterek, "mısır mitolojisi'nde şu zaman şu olmuştur, onlar ordan gelmiş, bunlar bunu yapmıştır, şu tanrının işlevi ve değeri şudur" diyebilmek çok zordur. çünkü örnekse; theb kenti hakimiyeti ele geçirdiğinde, memphis kentinin kabul ede geldiği teolojiyi tamamen yok sayar ve yeni bir yaratılış, insan, kültür vs. vs. mitlerine bağlanır. yani din hep değişim ve gelişim içindedir. bazen bu kentlerin ve bölgelerin inaçları birbirleriyle birleşir, bazen ayrışır..

    bir de şunu eklemek istiyorum: burada mitoloji ile din kavramlarını ayrıştırmalıyız. mitoloji, "tarihsel süreçte kimden kime, neyden neye, nereden nereye sorularının kronolojik cevabıdır". ancak din, "o mitlere inanış biçimidir". ve mısır'da, hellen'de ve sümer'de bilmemediğimiz bir sistemi, din sistemini biliyoruz. mısırlılar'ın yaşamlarında din olgusunun ne kadar etkin ve hayatı yönlendiren bir şey olduğunu biliyoruz. işte bu yüzden, mısır teolojisi gerçekten gelişmiştir ve karmaşıktır. biz burada mitolojiyi anlatıyoruz, ama kesinlikle dini değil. hellen'de isteseniz de dini anlatamazsınız, zira orada bu mitlerin günlük hayatta ne kadar önemli olduklarını bilmiyoruz. ama mısır'da bir din vardır, ve bu yüzlerce sayfaya ancak sığabilecek son derece girift bir konudur. dolayısıyla yazıyı bir çok yönden eksik bulmanız kaçınılmazdır. haklısınız.

    bu yüzden ben, gerçekten çok fazla karmaşık olduğu için, sadece horus'un hükümranlığı'nın başlamasına ve insanın yaratılışı'na kadar olan kesiti anlatmayı yeterli buluyorum. bu işi de, gerçekten ana hatlarıyla, çok genel konuşarak yapmak durumundayım. elbette bazı açıklamalar, karşılaştırmalar olacak. kaynağım ikincil araştırma eserleri ve onların genel olarak kabul ettiği temel mitoloji. ama şimdi hellen'de ve sümer'de yapabildiğim gibi ilk elden kaynakları sıralayabilecek değilim. bu hem karmaşık ve anlaşılmazdır, hem de benim için çok zor. mazur görün. o halde başlayalım:

    --- maat ---
    mısır mitolojisi'nin ve düşünce sisteminin merkezinde "gerçeğin ve evrensel dengenin somutlaştığı" maat kavramı bulunur. maat adı verilen ilk kutsal güç, ilksel deniz, ilksel tanrıça; "her şeyin öncesinde var olan", ve "her şeyi içine alan" bir kavramdır. burada yine su kavramını görüyoruz. tıpkı sümer ve hellen mitolojilerinde olduğu gibi en önce var olan ilksel kavram, su ve dişilik olgularıyla ifade edilmiştir. maat sümer'de nammu, samiler'de tiamat, hellen'de okeanos ve thetis olarak karşımıza çıkar.
    l
    l
    --- re - athon ---
    ilk tanrı. mısır mitolojisi'ndeki ilk tanrı, "ilk canlı tanrısal güç". ancak burada şu belirtilmelidir ki, re - athon adı, yukarıda da bahsettiğimiz gibi mısır kültürünün ilerleyen zamanlarında ortaya çıkmış bir isimdir. muhtemelen daha eski ve sade bir ismi vardı. ancak bu eski ismi bilmediğimiz için re - athon ismini kullanmak durumundayız.

    re -athon, tıpkı nil'in "taşan suları" gibi, ilksel deniz maat'tan "yükselerek" ve "taşarak" ortaya çıkmıştır. bu tanrının kendisi ve oluşturduğu mekan, hellen'deki kaos'u temsil eder.
    l
    l
    --- şu ve tefnut ---
    re - athon, şu (hava) ve tefnut (nem) ikilisinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. bu iki varlık, daha doğru olarak çift, canlı evren'i temsil eder. zira bu ikisi "dünyayı oluşturmuşur."
    l
    l
    --- nut ve gem ---
    gök ve yer. şu ve tefnut, gök ile yeri yarattı ve "tanrıların ve insanların yaşam bulduğu mekan", dünya ortaya çıktı.

    * burada araya girmek istiyorum. zira küçük bir sorun vardır. az sonra anlatacağım ilk üç kutsal tanrı'nın tam olarak neyden, veya kimden türediği belirsizdir. kimileri bu tanrıların nut ve gem'den türediğini kabul eder, kimileri ise re - athon'dan. ancak genel kabul, nut ve gem'dir. biz de burda bunu kabul edeceğiz. ama re - athon ihtimalini de unutmamak gerekir. devam edelim:

    --- nut ve gem ---
    l
    l
    --- osiris - seth - isis ---
    nut ve gem'den mısır'ın ilk üç kutsal tanrısı doğar. şimdi bunları teker teker anlatalım:

    --- osiris ---
    osiris nut ve gem'in ilk çocuğu. dünyanın, daha doğrusu mısırlılar'ın tüm dünya olarak hayal ettikleri mısır'ın kralı'ydı. iyiliği ve bilgeliği temsil ederdi.

    --- seth ---
    osiris'in kardeşi, nut ve gem'in ikinci çocuğu. seth, evrendeki kötülüğü temsil eden bir tanrıydı.

    --- isis ---
    nut ve gem'in üçüncü çocuğu, kutsal tanrıça. bereketi, yaşamı ve doğurganlığı temsil ediyordu. kardeşi osiris ile birleşti.

    * nut ve gem'in üç büyük çocuğu, osiris, isis ve seth'ten sonra "ikincil sırada", "iki büyük tanrı" daha ortaya çıkmıştır. bu iki büyük tanrı, mısır mitolojisi'nde çok değerli ve saygın bir konuma sahiptir. bunlar horus ve anubis'tir.

    --- horus ---
    bir çok anlatıya göre horus, isis ve osiris'in oğludur. horus, az sonra anlatacağım bir dizi olay sonrasında mısır'ın en yüce tanrılarından biri haline gelmiştir. göğün ve ışığın tanrısı'dır. firavunların atası sayılır ve her firavun, saygınlığını ve iktidarını kanıtlamak için, kendi tasvirlerinin yanında horus'u temsil eden şahin'i de kullanırlar. ayrıca yine her firavunun kendi adları ve kraliyet adları haricinde bir de horus adı vardır.

    --- anubis ---
    anubis son derece karmaşık bir karakterdir. bazı anlatılara göre seth ve nephthys'in (nephthys, seth'in kendisine zevce olması için yarattığı bir tanrıçadır), bazılarına göre ise osiris ve isis'in oğludur. ilk efsanelerde iyi bir karakter olmasına rağmen, geç dönemdeki bazı efsanelere göre kötülük de yapabilen bir tanrı olarak karşımıza çıkar.

    * şimdi mitoloji'nin temelini belirleyen bir dizi olayları anlatalım:

    nut ve gem'in oğlu osiris (ya da re - athon'un oğlu), mısır'da yani dünya'da kraldı. ancak evrendeki kötülüğü temsil eden kardeşi seth, osiris'i öldürdü ve krallık tahtını ele geçirdi. onu öldürdükten sonra vücudunu parçalara ayırdı. osiris'in eşi isis bu parçalardan çoğunu kurtardı ve ölü tanrı'nın başında yas tutmaya başladı.

    seth, kendisini kral ilan etmiş olsa da, osiris'in oğlu horus tarafından yenilgiye uğratıldı. yenilen seth, çöle sürüldü ve burada çölün ve fırtınaların tanrısı oldu. horus ise kral olarak tahta sahip oldu ve firavunların atası oldu. horus'un tüm mısır'da istisnasız olarak hürmet görmesi ve en kutsal tanrılardan kabul edilmesi, işte bu mite dayanır.

    bedeni parçalara ayrılmış osiris ise, anubis tarafından mumyalanır. osiris tekrar dirilir ve ölüler diyarı'nın ve ölülerin tanrısı olur. işte mısır kültüründeki mumyalama geleneğinin mitolojik tezahürü de bu mittir. bu olaylardan sonra tanrılar dünyası sakinleşir ve horus kral olmuştur. buradan sonra insan yaratılır:

    mısır mitolojisi'nde insanın yaratılışı'na dair birkaç farklı mit vardır. bunları kısaca sıralayalım:

    1. nut ve gem'i yaratan şu ve tefnut, karanlıklarda gezerken kaybolurlar. re - athon bir gözünü onları aramaya gönderir. göz, onları bulduğunda "sevinçten ağlamaya başlar" ve bu "yaşlar şekillenip insana dönüşür."
    2. daha az kabul gören başka bir mite göre ise tanrı ptah birgün çok derin düşüncülere dalar ve düşünce gücüyle insanı yaratır.
    2. bazı yerel bölgelerde, daha doğrusu tarımın ve zanaatkarlığın daha etkin olduğu aşağı mısır'daki anlatılara göre tanrı khunum, insanı kutsal çömlekçi çarkında yaratmıştır.
    4. çok az bilinen bir mite göre ise tanrı atum, insanı tükürüğünden yaratmıştır..

    işte mısır mitolojisi insanın yaratılışına değin ana hatlarıyla böyledir. burada mısır'da bir ara farklı bir teoloji oluşturan aten inancı'ndan da bahsetmek istiyorum. antik mısır tarihinde, kısa bir dönem için, akhenaten hükümdarlığında güneş tanrı aten'e odaklanmış bir monoteizm (atenizm) yaşanmıştır. akhenaten aten dışındaki bir tanrıya tapılmasını yasadışı kıldı ve aten için tapınakların bulunacağı yeni bir başkent inşaa ettirdi (amarna). akhenaten'in bu din devrimi sadece onun ölümüne kadar devam edebildi, zira ne halk ne de aristokrat ve ruhban kesimler bu yeni dini inancı benimsememişti. akhenaten öldükten sonra tahta geçen tutankhamun'un zamanında eski din yine resmi din haline geldi. ilginç bir şekilde, tutankhamun ve sonraki bazı firavunlar daha sonra hazırlanacak krallar listesinde, akhenaten ve smenkhaure ile birlikte anılmayacaklar; listede yer almayacaklardır.

    her ne kadar tarihçilerin çoğu bu dönemi monoteistik olarak tanımlasa da bazı araştırmacılar atenizm'i monoteistik olarak tanımlamaz. bu araştırmacılar gerekçe olarak, atenizm döneminde insanların direkt olarak aten'e değil, kraliyet ailesine, "ilahi gücünü aten'den almış bir tanrılar panteonu" gibi tapıldığını belirtirler. yine de bu nokta tarihçiler tarafından çoğunlukla kabul görmemiştir.

    amarna hanedanlığının çöküşünden sonra, kıptik hristiyanlık ve daha sonra islam'ın yükselişine kadar, orijinal mısır panteonu ana inanç olarak devam etmiştir.

    başta da söylediğim gibi, mitolojiyi büsbütün anlatmak gibi bir niyetim olmadığı için, yazımı mısır'ın başlıca tanrılarını ve niteliklerini vererek bitirmek istiyorum:

    - re - athon: imparatorluk tanrısı. ilk tanrı.
    - anubis: ölülerin ve mumyalamanın tanrısı.
    - sekmet: savaş tanrısı.
    - hathor: neşe ve aşk tanrıçası.
    - horus: gök ve ışık tanrısı.
    - thoth: ilim tanrısı.
    - ptah: sanatçıların tanrısı.
    - osiris: yeraltı ve ölüler tanrısı.
    - isis: bereket tanrıçası.
    - maat: adalet tanrıçası, ilksel deniz.
    - ra: güneş tanrısı.
    - seth: çöl ve fırtına, kötülük tanrısı.
    - amon: gök tanrısı.

    bitti. afiyet olsun.
  • bugün ckm'de mehmet süha sarıoğlu, bu konuda bir dizi seminerin ilkini verecek
  • mısır tanrıları önceleri kutsal sayılmayan bazı hayvanlarla isimlendirilmeye başlanmış, o hayvanın kendisine mal edilmesi sonucu insan-hayvan bir sentezle resmedilmişler, bu özgüleme sonrasında hayvanlar da kendileri gibi kutsallaştırılmıştır.

    bu özgüleme nihayetinde mısır'da bilinçsizce veya taksirle dahi o kutsal hayvanın öldürülmesi ölüm sebebi sayılmaya başlanmıştır.

    bunun sonucunda yeniden doğuş inancı sebebiyle uygulanan mumyalama ritueli sadece tanrılara değil, kutsallaştırılan hayvanlara da yapılmıştır. yakın zamanda bastet'in mezarından çıkartılan çeşitli boyutlarda mumyalanmış kediler ve khepri'nin mezarı başında bulunan bok böceği mumyaları hayvanların mısır mitolojisinde ne denli önem arzettiğini bilimsel olarak da ortaya koymuştur.

    mısır mitolojisinde belli başlı tanrılar ve sembol hayvanları:

    bastet (ailuros): kedi
    "kedilerin koruyucusu olan güneş, ay, analık ve aşk tanrıçası"

    khepri: bok böceği
    "yeniden doğuş tanrısı"

    seth: eşek
    "çöl, fırtına, gök ve gök gürültüsü tanrısı, şeytani tanrı"

    nekhebet: akbaba
    "yukarı mısır'ın akbaba tanrıçası"

    anubis (anpu) : çakal
    "ölüleri koruyan ve yücelten tanrıça"

    horus: şahin
    "gök ve ışık tanrısı"

    taveret: hipopotam/su aygırı
    "hamile kadınlara göz kulak olan tanrıça"

    hatmehit: balık
    "balık tanrıça"

    sobek: timsah
    "su tanrısı"

    geb: kaz
    "yeryüzü tanrısı"

    hemen: şahin
    "şahin tanrı"

    selket: akrep
    "kötü ruhlu insanlara ölüm büyüsü yapan tanrıça"

    ra: atmaca
    "güneş tanrısı"

    isis: kırlangıç, şahin, kobra, inek
    "bereket tanrıçası"

    amon: koç
    "göklerin, tanrıların tanrısı"

    amon ra: boğa
    "amon rahiplerinin karma birleşik tanrısı"

    edjo: yılan
    "aşağı mısır'ın koruyucu tanrıçası"

    hator (hathor): inek
    "aşk, müzik ve gülme tanrıçası"

    thoth: ibiş kuşu
    "bilgelik tanrısı"

    hauhet ve heh: kurbağa
    "sonsuzluğun tanrıça ve tanrıları"
    ...
    sadece mısır mitolojisinde değil roma, yunan, hint, aztek, maya ve birçok mitolojide de aslında tanrılar bir veya birden çok hayvanla resmedilmişlerdir.
  • ibrahimi dinler öncesi, yaklaşık 3 bin yıldan uzun bir süre mısır'daki insanların inançlarının ve dini uygulamalarının bütünüdür.
  • mısır mitolojisine giriş 101 tarzında olmayan, detaylı incelemeli bilgi veren kitap önerilerine açık olduğum mitoloji.
hesabın var mı? giriş yap