• hacı abdullah lokantasında keyifle yiyebileceğiniz, ağzınıza gelen tane antep fıstıkları nedeniyle rengi yeşile kaçan keşkül.

    muhteşem bir şey.
  • nefis bir tatlı, yoğun ve kuvvetli tatlar sevenlere göre... yarım kaşık bile insanın metabolizmasında güzel değişikliklere neden olabiliyor....
  • acayip zahmetli bunun neresi fukara diye düşündüren bir tatlı, tarifinden gözüm korktu. işte tarif;

    8 su bardağı süt
    1,5 su bardağı toz şeker
    2 su bardağı badem içi
    1,5 kahve fincanı pirinç unu
    2 kahve fincanı hindistan cevizi

    kabukları soyulmuş bademler robotto iyice kıyılarak macun kıvamına getirilir, üzerine bir bardak sıcak süt dökülür. iyice karıştırıldıktan sonra karışım tel süzgeçten geçirilir. geri kalan 7 su bardağı süte 1 çay kaşığı tuz konur ve ateşte kaynamaya bırakılır. o orda kaynarken başka bi yanda pirinç unuyla su bi kasede ağır ağır karıştırılır. bu karışım kaynamakta olan süte katılır. kenarda bekleyen sütlü badem de bu karışıma katılır, üstüne birde şekeri konur öyle kaynatılır, pişer.
  • beylerbeyinde keşkülü fukara salonunda yenilebilir. neden fukara tatlısı olduğu hakkında da tarihi bilgi girişte mevcut. kalorisi diğer sütlü tatlılara oranla daha yüksek.
  • eskiden dervişler ve dilenciler tarafından kullanılan, hindistan cevizinden ya da abanozdan yapılma dilenci çanağı.
  • eğer layığıyla yapabileni bulursan çok güzel bir osmanlı tatlısı...
  • coco : yani bizim hindistan cevizi dediğimiz meyve.
    mer : türkçesi deniz.
    coco de mer : deniz cevizi.
    bilimsel adı: lodoicea
    üst sınıf: palmiye

    görsel

    görsele bakınca farkedeceğiniz üzere bu meyvenin dişisi tam bir kadın kalçasına benzemektedir. cinsel organın şekli şemalinin de meyvenin tam da orta yerinde lamba gibi yer aldığı kompozisyon ilginçtir.

    görsel

    coco de mer meyvesinin erkek versiyonu ise ironik bir şekilde , dişisi ne ölçüde kadın kalçasına benziyor ise o ölçüde erkek şeysine benzemektedir. bir long dong silver aletinin görüntüsüne sahiptir.

    şeklen bahsettiğimiz kadar ilginç halleri olan bu meyve ile ilgili benim asıl vermek istediğim bilgi, bu meyvenin osmanlı kültüründe edindiği yerdir.

    fransızların likör yaptığı, birçok zenginin evinde-malikanesinde süs yahut dekor şeklinde bir kolleksiyon objesine evirdiği bu meyvenin dişisine narçıl-ı bahri demiş ecdad.

    görsel

    görselde meyvenin özü olarak gördüğümüz beyaz kısım kuruyunca, tespih yapılarak aşağıdaki görselde görebileceğiniz dua tanelerine dönüşmüş osmanlı'da. sarayda etkin ve önemli görevleri olan kişilerin kuka tespihlerle birlikte kullandıkları ikinci önemli tespih malzemelerinden birisi olmuş.

    adına narçıl tespih denen bu tespihler günümüzde de halâ üretilip satılır. fakat coco de mer'in neslinin tükenmesindeki kritik durumu sebebiyle narçıl tespihler, malzemenin bir diğer küçük ebatlı muadili olan palmiye meyvelerinden tagua ile yapılır oldular. onlar da güney amerika 'da yetişiyorlar.

    görsel

    gelelim içi boşaltılıp tespih yapıldıktan sonra geriye kalan kadın kalçasına benzeyen boş kabuk ile ne yapıldığına; derviş keşkülü , yani keşkül-ü fukara olarak isimlendirilen bir derviş kabına dönüşmüş bu meyvenin boşaltılmıs kabuğu.

    görsel

    seyyah dervişlerin yemek kabı, içecek kabı, abdest ıbrığı olarak kullandıkları bu eşyâyı yer yer teberrû toplamak içinde kullandıkları olurmuş. "bir hırka,bir lokma" düstûrunu şiâr edinen bu dervişler, acıkınca bir lokmayı dahi bulamadıkları zamanlarda keşküllerini uzatıp "şey'en lillâh" diye halktan yardım isterlermiş.

    özellikle de bir dergâhın yol büyüklerinin çeyizi olan keşküllerden dergâha gelen misafirlere şifâ niyeti ile su dağıtmak, şeker ikrâm etmek âdet hâlini almış.

    gelelim eski osmanlı tatlısı keşkül 'e . bu tatlının da eski ismi keşkül-ü fukara. konu ile ilgili çeşitli rivayetlerin en popüler olanı şöyle ;

    osmanlı döneminde kadılar da bazen nefslerini köreltmek için dilenen dervişler kılığında boyunlarına coco de mer kabuğundan yapılma derviş kapları olan keşkül-ü fukarayı asarak halk arasında tedbil-i kıyafet dolaşırlarmış. onları dilenen derviş sanan halk da keşkül-ü fukaranın içine bağış kabilinden paralar atarlarmış. kadılar da bu topladıkları paraları dergahlara ya da imarethanelere bağışlarlarmış. bu paralarla da keşkül dediğimiz tatlı yapılıp fakir halka dağıtılırmış.

    konu ile ilgili bir amca youtube üzerinde bir video yayımlamış.

    coco de mer bence dünyanın en ilginç meyvelerinden birisi. şu anda bu entry , coco de mer meyvesini ellerimde tuttuğum bir gecenin sabahında girilmektedir.

    hepinize sağlıklı günler dilerim.
hesabın var mı? giriş yap