kavrayış
-
-
(bkz: çakozlamak)
-
basiretin anlamları arasında da var: sağgörü, kavrayış, feraset,sezgi, içgörü, anlayış.
"okuyorum, dinle: tek tehlikeli herif, diyordu metnin futaki başlıklı bölümünün ilk cümlesi, fakat ciddi değil. çıngar çıkarmaya temayülünden olsa olsa altına sıçacak kadar ödlekliği üstündür. çok iş çıkar* bundan belki ama inatçı kuruntularından kurtulmayı beceremez. beni eğlendiriyor* ve ileride en çok ona güvenebileceğimden de eminim... vb vb. yaz," - yazdırmaya başladı birinci katip. "tehlikeli ama faydalanılabilir. kavrayışı diğerlerinden üstündür. topal." laszlo krasznahorkai - satantango
"arzu anlaşılmalıdır. onu anlayabilirsin, onun boşunalığını* görebilirsin. doğrudan bir algılama gereklidir, acil kavrayış gereklidir." osho provokatör mistik
(bkz: basiret/@ibisile)
(bkz: anlama/@ibisile)
(bkz: fetene), fetanet, fatin
(bkz: kültür farkı/@ibisile) -
zekanın ilk göstergesi, mutlak koşulu bu arkadaşın yüksekliğine bağlıdır.
(bkz: okuduğumuzu anladık mı) -
denizi kumların üzerinden de izleyebilirim, çalılıkların arkasından da.
gördüğüm salt denizdir birinde, diğerinde ise; çalılıkların ötesinde bir deniz görürüm...
hissettirdikleri ve düşündürdükleri aynı değildir. baktığım noktadan ziyade, görüş alanımı çevreleyenler ilgi ister zihnimden. odağımı -denizi- anlamlandırabilmemde bana yardımcı olacak olan; çalılardır. denizin tamamının öylece önümde duruyor oluşu, bana kendimi kaybettirebilir... denizi doğrudan seyretmek; bir botun üzerinde geçmektir onu. çalılıkların ardından seyretmekse; yüzerek geçmektir.
denizi özümseyebilmek; onun ısısını, tadını, dokusunu duyumsamakla olur. -
başlığı görünce tarafımdan yeni bir dizi çıktı heralde diye anlaşılan kelime.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap