• http://www.uzakdogufilm.org/…en fortress22-afis.jpg

    de de afısı gorulebılecek olan orjinal ismi kakushitoride no san akunin olan 1958 yapımı akira krusawa yapıtı.. filmde matashichi ve tahei adında iki koyluyü alaksız bi şekilde olaylarına katarak akizuki prensesi princess yukiyi kurtaran samurai rokurotanın hikayesi.. kesinlikle gayet akıcı bi hikaye ve anlatım.. daha sonra pek cok taklidini bilmeden izlemiş olsamda hiç sıkılmadığım bi film..
  • the hidden fortressin orjinal ismi..
  • star wars filmindeki bir cok kavramin da bu filmden arak oldugu soylenir.
  • orjinal izlenimlerden sonra filmi bir de copy paste meroduyla tanıyalım..

    the hidden fortress-gizli kale

    yönetmen:akira kurosawa

    yapımcı:masumi fujimoto, akira kurosawa

    senaryo:shinobu hashimoto, ryuzo kikushima, akira kurosawa, hideo oguni

    oyuncular:toshiro mifune, misa uehara, susumu fujita, eiko miyoshi

    1958-139 dakika

    bir general ve bir prenses, kendileri adına casusluk yapan köylülerin de yardımıyla düşman topraklarından kraliyet hazinelerini de alarak düşman klanlardan kurtulmaya çalışırlar
  • 1958 yapımı akira kurosawa epiği. bizde saklı kale* olarak bilinen filmin tam türkçesi: gizli kalenin üç kötü adamı. george lucas'ın star wars için en büyük ilham kaynağı bu filmdir. şöyle bir denklem kurulabilir:

    kakushi toride no san akunin -----> star wars -----> dünyayı kurtaran adam

    tüfengin icat olduğu zamanlarda, japon iç savaşı ortamındaki bir klana ait prenses ve sadık generali*, gizlendikleri saklı kaleden krallık hazinesi ile beraber güvenli topraklara ulaşmak amacıyla, iki köylü tıfılı kullanırlar. bu tıfıllar star wars'da r2d2 ile c3po'ya denk geliyor. yol boyunca türlü, çeşitli, tehlikeli maceralar yaşarlar ve prenses halkın durumuna kendi gözleriyle şahit olur. kurosawa, odessa merdivenleri benzeri bir sahne ile potemkin zırhlısına ve bir başka klasik the treasure of the sierra madre'ye ufak göndermeler yapmaktan kaçınmaz.

    işin ilginci, kurosawa'nın bu filmi yapma amacı, rashomon benzeri daha sanatsal ve riskli projelere girmek için film şirketine para kazandırarak kendisine güvenmelerini sağlamaktır. yani kendi reklamıdır. ne yazıktır, rashomon, ikiru ve shichinin no samurai gibi başyapıtlara rağmen, hala ülkesinde batı taklitçisi olarak eleştirilmekte ve hakettiği saygı ve desteği görememektedir. film 5 yıllık bir çalışmanın ürünü ve japon sinema tarihinin o zamana kadarki en pahalı yapımıdır. ama nedense diğer kurosawa filmleri kadar ses getirmemiştir.

    hakiki birer sanat eseri olan afişleri için buradan buyrun:

    (bkz: http://4.bp.blogspot.com/…600/thehiddenfortress.jpg)
    (bkz: http://img.photobucket.com/…hehiddenfortress_02.jpg)

    edit: link.
  • keyif veren, cok eglendiren, ates festivalindeki sarkiya eslik ettiginiz cok cok güzel bir film. akillica, mizahisi olan garip, siyah beyaz film.

    --- spoiler ---

    en basindan beri yan yana yürüyüp yan yana yol alan bu iki arkadas, her seye birlikte gögüs geren iki kafadar,matakishi ve tahei artik altinlardan ve kazanctan umutlarini kesmis sekilde durmaktadirlar; tahei matakashiye seslenir

    - gel arkadas olalim
    + ihh (evet anlaminda kafa sallayarak söyleneninden)

    --- spoiler ---

    özellikle matakishi ve tahei nin diyaloglarinin cok cok eglenceli oldugu, baska bir film. akira kurusowa nin diger filmlerini de merak ettirmistir..
  • prenses yuki'nin her seferinde girtlagi yirtilircasina konu$masi sizi gulmekten yerlere yatirir. merak uyandirir "acaba gercekten eski japon prensesleri boylemiydi" diye. general rokurota makabe' ye "- bu zirhla cok yaki$ikli olmu$sun" derken bile bagirir kadin.

    mutlaka izlenmesi gereken filmdir. $iddetle tavsie edilir.
  • bir nevi "iyi, cirkin ve cirkin". matakishi ve tahei tuco ramirez'in uzakdogu subeleri seklinde takiliyorlar cidden. onun disinda samuraylarin halen fonksyonel oldugu bir cagda gecmesine ragmen asiri romantize edilmemeleri hos olmus. tablo gibi cekim planlarina, ele gelir senaryosuna, basarili muzik kullanimina ve tabi bir de toshiro mifune'ye ragmen nedense pek unlu olamamis bir film.

    bir de ilk defa bir filmde carsakta debelenen adamlar gordum. ilginc oluyormus ekranda izlemek.
  • on numara film. oyuncuları çok güzel oynamış , yönetmen özenerek çekmiş , konu ve gelişimi güzel , karakterler eğlenceli. akira kurosawa filmleri güzeldir ama bunun içinde komedi unsuru da bol olduğundan fazla fazla sevdim sanırım.

    --- spoiler ---

    filmin başlarında kısa süren bir isyan çıkıyor ki sankli yönetmen merdiven başından vermiyorum yevmiyenizi gelin alın alabiliyorsanız demiş öyle acayip olmuş. asıl elemanımız zaten diğer filmlerinde olduğu gibi rolün hakkını veren bir eleman. ediyle büdü ikilimize hiç bir şey demiyorum bahtsız bedeviden önce bunlar varmış sanırım özellikle dağda bizim elemanı ilk gördükleri yerdeki hareketleriyle sonda prensesin karşısında şaşkınlıktan alıklaştıkları bölüm çok iyi. prenses ise hımm animelerde bile sanırım böylesi yok o nasıl ses gerçi sesi başkasının olabilir bilemiyorum . prensesin sonradan parasını verip kurtardığı kızı da es geçmeyelim vefakar capon insanını gayet iyi canlandırmış . ufacık tefecik boyuyla eline kayayı alıp , fosur fosur uyuyan prensesin başında nöbet bekleyip ediyle büdü* den koruması çok iyiydi.

    --- spoiler ---
  • içinde en fazla mizah unsuru barındıran akira kurosawa filmi. yaklaşık 2 buçuk saatlik süresi olmasına rağmen hiçbir sahnesi izleyiciyi sıkmaz.

    ayrıca tüm akira kurosawa filmlerini izlemiş biri olarak bana göre en iyi akira kurosawa filmidir. bu tabii ki diğer filmlerinin kötü olduğu anlamına gelmiyor, nitekim japonya'nın en büyük yönetmeninden bahsediyoruz. fakat diğer filmlerine 100 üzerinden 80 verecek olursam bu filmine ozu yasujiro'nun da deyimiyle (bkz: #24619659) 100 üzerinden 120 veririm.

    ben süresi bu kadar uzun olduğu halde bir dakikası bile izleyiciyi sıkmayan başka bir film izlediğimi hatırlamıyorum. kurgusu, senaryosu, yönetmenliği, oyunculukları ve müzikleri sinema okullarında ders olarak okutulmalı. ders olarak okutulmalı kısmını klişe bir söylem olarak söylemiyorum bu arada, gerçekten de ders olarak okutulabilecek nitelikte güçlü bir film.

    mükemmel bir film olmasına, farklı ülkelerde bir çok versiyonunun çekilmesine ve kimi büyük yönetmenlere ilham kaynağı olmasına rağmen akira kurosawa'nın en az konuşulan ve en az dikkat çeken filmlerinden biri olması da oldukça ironik.
hesabın var mı? giriş yap