• (farsça bir kelime)

    gayet iri bir masal kuşu olup çok delikli gagasından yel estikçe bir takım sesler çıkarırmış.
  • mantık ut tayrdan....
    ...
    yeri yurdu hindistandır. uzun, kuvvetli bir gagası vardırç o gagada ney gibidir. yüze yakın delik vardır. bu kuşun eşi de yoktur. sesinin güzelliğinden bütün kuşalar susar. ömrü bin yıla yakındır. öleceği vakti bilir. öleceği vakit çalı çırpı toplar, onları çepecevre yığar. tam ortasına geçer ve yüzlerce türlü nağme ile feryada başlar. hem feryad eder hemde ölüm derdinden gazel yaprağı gibi titrer. feryadını duyan kuşlar onun ağlamasına ağlar, bir kısmı dermansız bir halde ölürler. bir soluk ömrü kaldığında şiddetle kanatlarını çırpar. kanadından bir kıvılcım sıçrar, alev alır. o ateş çevresindeki çalı çırpıyı tutuşturur; ve tamamiyle yanar gider. külde bir zerre bile ateş kalmayınca o külden başka bir kaknüs kuşu meydana gelir
    ...
  • (bkz: krokus)
  • doğu mitolojisinde, gagasında üç yüz altmış delik bulunan ve bu deliklerden değişik sesler çıkan, tüyleri renkli bir kuş..
    diğer kuşlar bu sesleri duyunca ona doğru yaklaşır ve kaknusa yem olurlarmış..
    ömrü bir yıl olan bu kuş, ölümü yaklaşınca otlardan bir yuva yapar ve orada ötermiş..bir süre sonra da kanatlarını hızla çırparak çıkardığı kıvılcımlarla bu yuvanın yanmasını sağlar ve yuvasıyla birlikte yanarak ölürmüş..külünden meydana gelen yumurtadan da yavrusu çıkarmış..
    kendi küllerinden yeniden doğmak deyimi belki de anka kuşuna değil kaknusa dayanmaktadır..
  • yunancadan türetilen bir kelime. mitolojik bir kuş, yukardaki özelliklerinin yanısıra 1000 yıl yaşadığı rivayet edilir.
    şeyh galib der ki:

    "tiryâki-i herze hâb-ı menhûs
    âteşler içinde hemçü kaknûs"

    üsküdar'da ki kaknüs mekanına gelince kaknüs yayınlarının bir işletmesiydi zamanında. ama şimdi yoğunlukla tikky islamcı kızlarımızın iltifat ettiği, doğum günü partileri ve bilimum dümbüklüklerin döndüğü klüp diyebiliriz.
  • kucuk iskender in bir siiri olup, sertap erener in sertap gibi albumunde "yara" adıyla seslendirdigi muthis bir sarkıdır
  • küllerinden doğmak deyiminin baş kahramanı.
  • "kaknus guzel fakat acayip bir kustur. yeri yurdu da hindistan'dadir. uzun, kuvvetli bir gagasi vardir. o gagada ney gibi bircok delikler bulunur. yuze yakin delik vardir. sonra bu kusun benzeri de yoktur; tektir bu kus! her delikten baska turlu bir ses cikar; her sesten de baska bir nagme duyulur. butun kuslar susarlar. onun sesinin guzelliginden akli basindan gider. bir filozof vardir; bir muddet onunla dustu kalkti ve muzik bilgisini onun sesini taklit ederek meydana getirdi. bu kusun omru bin yila yakindir. olecegi vakti bilir. olecegini anlayip da kendisinden umidi kesti mi cali cirpi toplar, onlari cepecevre yigar. tam ortasina da kendisi gecer, yuzlerce turlu nagmelerle feryada baslar. adeta ruhunun her deliginden baska cesit bir turlu nagme cikarir. hem feryad eder, hem de olum derdinden gazel yapragi gibi titrer. onun feryadini duyup isiten butun kuslar, onun coskunlugunu goren butun yirtici hayvanlar, karsisinda dusup olurler. hepsi onun aglamasina aglar; bir kismi da dermansiz, takatsiz bir hale dusup olur gider. onun bu olum gunu acayip bir gundur. gonuller yakan feryadindan adeta gonullerden kanlar damlar. nihayet bir soluk omru kalinca siddetle kanatlarini carpar. kanadindan bir kivilcim sicrar; alev alir ateslenir. o ates cevresindeki cali cirpiyi tutusturur; bu suretle tamamiyla yanip gider. kulde bir zerre bile ates kalmayinca o kulden baska bir kaknus kusu meydana gelir. hic kimseye boyle bir sey nasip olur mu? oldukten sonra dogsun yahut dogursun"

    feriduddin attar - mantiku't-tayr
  • dinlenesi bir müzik topluluğu ancak bir festival grubu havası var. ne zaman kurulmuş kimler kurmuş bilmiyorum, dinledim yedi sekiz parçalarını. fevkalade iyi geldi. özellikle vokalin sustuğu yerlerde sazlar arasındaki atışma tonunda doğaçlamalar hoşuma gitti. en beğendiğim birkaçı aşağıdadır.

    bahçe duvarını aştım
    men onu sevmişem
    sen bu yaylaları yaylayamazsın
hesabın var mı? giriş yap