• (bkz: kizilyildiz)
  • (bkz: crvena zvezda)
  • bes sivri ucu, sinifsiz toplum insaninin bes parmagini, ayni zamanda
    uygarliga ulasmis bes kitayi temsil eder.

    (bkz: roter stern)
  • simgelendirildiği rejimler başarısızlıklara uğramış, arkasından yürünen meydanlar yıkılmış, iliştirildiği yakalar silkelenmiş de olsa her görüşte, adalete, herşeyden daha çok adalete dair bir umut uyandıran, belki birşeyler değişebiliri içime serpen simge. sadece simge. kızıl hem de...
  • aleksandr bogdanov bu kitapla, sadece bir kitabın kendini takip eden dönemde ait oldugu edebiyat akımını ne kadar etkileyebileceğini (bkz: stanislaw lem), iki kutuplu bir dunyada o sartlar altında yazılmıs bir eserin aslında kendi donemini nasıl da asıp bambaska zihinlere ilham verebilecegini (bkz: ursula k. le guin) ve bir gun bilim olacak kurgunun nasıl ilk edebiyat kitapları arasında filizlendiginin (bkz: jules verne) bir asır sonraki baska bir ornegini gostermistir. bolsevik parti ici tartismalari, proletkult un fikir babası olarak bu akımın evrildigi seyin bogdanov'un hedefledigi sey olup olmadıgı ve hatta lenin ile tartismaları bir yana konup donemin öncü, literaturunun ise en önemli eserlerinden biri olarak okunması gerektigini dusunuyorum. (bkz: iyi bok yiyorsun)
  • kızıl yıldız, ilk başlarda birinci savaş’ta yer alan ve başkaldıran rus askerlerinin kullandığı semboldü. kullanılagelen, sadece kenarları kırmızı renkli olan beş kenarlı yıldız, troçki komutanlığındaki kızıl ordu askerlerinin içi dolu beş kenarlı yıldızı oldu ve arma olarak taşındı. iç savaş dönemi fotoğraf ve afişlerinde görülebileceği gibi kızıl yıldız bolşevik askerlerin üniformalarında yer aldı. beş kenarlı yıldızın işçi, köylü, asker, öğrenci ve aydın kesimi, kızılınsa sosyalizm mücadelesini temsil ettiği kabul edildi. kızıl yıldız sscb bayrağında altın sarısı halini alırken, ordu bayraklarında kullanılmaya devam etti.
  • öngörüleri ile yazıldığı tarihe göre sizi şaşırtacak utopia örneğidir... uydu, seri üretim, eğitim sistemi ile ilgili kurgular gerçekten takdire şayandır... kominizm tariflemesi ile ursula k. le guin'in anarşist anarres'ine öncü olduğunu düşünüyorum... özellikle üretim toplumunda iş bölümü ve iş seçimi konusu çok özdeş.
    illa bir sıralama ile okunacaksa naçizane görüşüm, civitas solis, utopia, kızıl yıldız, the dispossessed olarak gidilmesidir...
  • lazcası mç'ita muru3xi türkçesi ise kızıl yıldız anlamına gelir. sscb desteği ile sohum'da 1929'da çıkarılan ilk lazca gazetedir. 1930'da mustafa kemal tarafından türkiye'ye girişi yasaklanmıştır.*
  • aleksandr bogdanov'nun aldous huxley gibi distopyanın babalarından bile önce ortaya koyduğu ütopik eser. 20. yüzyılın başında yazılmasına rağmen yazarın seri üretim, yanlış olsa bile bugün antimadde diye bahsettiğimize benzer bir kavramdan bahsetmesi, bir gdo olmasa bile gıda sıkıntısına karşı ürettiği protein sentezi fikri, doğal kaynakların tükenme riskine karşı alternatif kaynaklara yönelinmesi ve hatta nükleer enerjinin kullanımı gibi çağının çok ötesinde fikirlere sahip olduğunu görünce insan hayret ediyor. tabii venüs'te tropikal ormanlar olduğuna dair şu an baktığımızda komik düşünceleri de yok değil. ama öte yandan biz de mesela şu an titan'ın buzlarının altında okyanuslar olabileceğini düşünüyoruz. 200 yıl sonraki insanoğlu bize bu düşüncelerimiz için gülebilir. onun dışında sanatın ileride sadeleşip bugünkü fotoğrafçılık gibi resmedilen eserin birebir aynısını ortaya koyacağını düşünüyor. oysa modern sanat bambaşka noktalara gitti.

    komünizmin en büyük savunucularından olması nedeniyle hayliyle kitap boyunca kapitalizm eleştirisi bitmek bilmiyor. komünizmi sürekli yüceltip kapitalizmi yerin dibine sokması benim açımdan sığ bir düşünce. hani siz hep iyisiniz onlar hep kötü mü? mars'taki komünizmin niye dünya'ya uygulanamadığını açıklamakta sıkıntı çekiyor. bunun dışında kitap boyunca erkek-kadın eşitliğini neredeyse fiziksel bir eşlenikliğe kadar götürmesi hem çok ileri bir feminizm fikriyle beraber fiziksel gücün yavaş yavaş önemini yitirmesi ile ilerleyen yüzyıllarda oluşabilecek ufak tefek evrimlere göz kırpıyor.

    dediğim gibi kapitalizmin eleştirileri zaman zaman sığ kalsa da komünizmi benimsemiş bir yazar tarafından resmedilen bir ütopya bence literatürde farklı ve güzel bir bakış açısı sunuyor. distopyaya ilgili iseniz ilk okunacak bir kitap değil de huxley, orwell, fahrenheit 451'lerden sonra dönüp okununca daha çok takdir edilmesi muhtemel bir eser.
hesabın var mı? giriş yap