kısacası
-
bi$eyi ozetlemek gerektiginde kullanilan bir ukte: orn: "ahmet kendinden gecmi$ yerlere yatmi$ agliyordu. kisacasi, cocukcagizin durumu durum degildi."
-
(bkz: yani)
-
genelde birseyi uzun uzun anlattiktan sonra yorulup, konuyu bitirme asmasina gecmek icin soylenir. oysa ki madem bunun bir kisasi vardir bastan neden soylenmemistir de uzatilmistir.
-
kötü yazarlık belirtisi, anlatılan şey zaten kısadır da ya sen uzatıyorsun ya da uzun bir konu bitirmek istiyorsun ama nerede bitireceğini bilemiyorsun; bu gibi durumlarda bol bol kullanılır.
-
mükemmel bir gökhan türkmen şarkısı.
"kısacası giden bilir gittiyse madem, dönmeyebilir.
kısacası sağır geçmiş bağır çağır ne fayda, duymayabilir." -
kısacası keki yiyeceksiniz, filtre kahveyi de içeceksiniz. (bkz: ninda-an ezzateni watarra ekutteni)
"dünya malı, sahibine ne olduğunu yansıtır; oysa bana ne olmadığımı öğretiyordu; durmuş oturmuş ve sürekli değildim ben; çelik üretimi için gerekli de değildim; kısacası ruhum yoktu benim." jean-paul sartre - les mots
"kısacası, şu yeryüzündeki varoluşumu haklı çıkaracak kesin izni kendimden alamayacağım gibi, bana bunu verme hakkını da kimseye tanıyamazdım." jean-paul sartre - les mots
(bkz: kısaca)
(bkz: ezcümle)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap