• kelime anlamı olarak ittifak ile aynı manaya gelmektedir.
    itilaf devletleri kendi aralarında bir ittifak oluşturmuş, ittifak devletleri de kendi aralarında itilafa varmışlar, yani birbirleri ile uzlaşmışlardır. aslında her ikisi de itilaf, aynı zamanda da ittifak halindedirler ama grupları birbirinden ayırmak adına aynı anlama gelen farklı kelimeler kullanılmıştır.
    bu her iki grup da birbirine karşı ihtilaf halindedir.
  • ihtilaf ile karıştırılmaması gereken kelime
  • (bkz: fikirdaş)
  • arapçayı çok zengin, türkçeyi fakir bir dil olarak gören cahillerin ittifak, ihtilaf kelimeleri yanında aynı cümle içinde kullanıldığında ne kadar anlamsız laf salatası oluşturduğunu görmezden geldikleri kelimedir.

    ittifak, müttefik, ihtilaf, muhtelif, itilaf, telif türevleri de dikkate alınırsa birbirine bu kadar benzeyen kelimelerin bu kadar ayrı alakasız bazen de zıt anlamlar içermesi bir dilin zenginliği olamaz. bu özelliklerde olan sadece arap dili değildir. tüm sami dillerinde benzer sorunlar vardır. bu dillerle dünyayı anlayan insanların, bir süre sonra muğlak ifadelerle insanları kandırmaları, önce itilaf halindeyken sonra ihtilafa düşmeleri, söz verip tutmamaları bu yüzdendir. dini bu dillere indirgeyenlerin bu kadar taraftar toplamaları ve bu dillerin inceliklerine sahip olanların siyasette başarılı olmalarının sebebi de budur.

    türkçe konuşup türkçe düşünen özü sözü doğru insanların anladığı islam diniyle, bu arapçıların kakalamaya çalıştıkları din arasındaki farkın da kaynağı budur.

    itilaf gibi laf salatalarını kullanan hatta bu isimde (hürriyet ve itilaf) parti kurup birinci "cihan" "harbi" sonunda sevr anlaşmasını imzaladıktan sonra, kurtuluş "savaşında" ihanet eden "satkın" ve "sapkınların" hala bu memlekette "itibar" görmeleri de bu yüzdendir. "itilafı" sevr "anlaşmasında", "hürriyetlerini" de "iltica" ettikleri avrupada bulmaları tesadüf değildir. biz onları "saygın" olarak kabul etmiyoruz. onlar "satkın" dır. esas "saygın" olan "önder", bunları tanıyıp anlayalım diye servetini türk dil kurumuna bırakan "onurlu" bir insandır, atamızdır. biz başkalarına "sığınıp" "özgürlüğümüzden" vazgeçmiyoruz. kısaca şunu diyoruz: "ya bağımsızlık ya ölüm"

    düzeltme: farkın - da ayrıldı
  • bugüne dek bilmemiş olduğum kelimedir. ancak üstteki yazar beni aydınlattı. ingilizce ne kadar adi bir dilmiş. "you", hem sen hem siz anlamına geliyor. bu yüzden dünya kargaşa içinde.
  • ihtilaf sözcüğüyle karıştırılan sözcük.

    itilaf: anlaşma, uyuşma, uzlaşma.
    ihtilaf: anlaşmazlık, aykırılık, ayrılık, uyuşmazlık.
  • arapça'da “alışmak, sevmek, dostlukta bulunmak” anlamarına gelen "elf" kökünden türemiştir.
    "birlikte olup alışma, ünsiyet etme, ülfet etme, uyuşma, anlaşmaya varma" anlamlarına gelir. ayrıca edebiyatta üslubun manaya/söylenilene uygun olması durumunu karşılamak için kullanılır.
  • ecenebi dilinde kendilerine allied derler.

    birinci dünya savaşında kendilerine allied, karşı tarafa central powers derler.
    ikinci dünya savaşında kendilerine allied, karşı tarafa axis derler. ) axis denmesinin sebebi ilk başta berlin-roma axis'i denildiği içinmiş.

    türkçede birinci dünya savaşında onlara itilaf, bu tarafa ittifak devletleri denir. ikinci dünya savaşında müttefikler ve mihver ülkeleri tanımlaması kullanılır.
hesabın var mı? giriş yap