• enver paşa zamanının levazım daire başkanı.

    yemen'de muharebe esnasında bir ayağını kaybettiği için -bu nedenle tahta bacağı vardı- araplar ona 'karabiber' lakabını takmışlar.

    kaynak: liman von sanders- türkiye'de beş yıl
  • resmi ünvanı levazım reisi olmakla birlikte savaşta aldığı yara nedeniyle daha çok topal ismail hakkı paşa adıyla biliniyor. fakat asıl ihtikâr, yani vurguncu ismail hakkı paşa diye anılması gerekiyor, vagon vurgunculuğu 'ndaki o muazzam rolünden dolayı.

    bunca husumete, rezilliğe ve hatta bizzat talat paşa'nın dayanamayıp “enver, şu adamı değiştir artık” diye bağırmasına rağmen harbiye nazırı enver paşa'nın "ben bu zatın dirayetinden ve namuskârlığından eminim" dediği ve asla yedirmediği bu iaşeci paşa, ittihatçıların kaçışıyla birlikte tıpkı diğerleri gibi soluğu yurtdışı'nda, roma'da alır. uzun yıllar yurtdışında saklanan dünün azametli paşası istanbul'a dönüp bristol oteli'nin bir odasında ikamet etmeye başlar. günleri ankara'ya, mustafa kemal'e gönderdiği emeklilik aylığına ilişkin dilekçesine*cevap verilmesini beklemekle geçer. günler sonra gazi hazretlerinden şifahî cevap gelir: "paşa'nın arzusunun gerçekleştirmek için yasal zemin mevcut değildir"

    bir gecede harp zenginleri yaratmasıyla meşhur olan ismail hakkı paşa, kaldığı otele 200 tl borç takarak erenköy’de yaşayan ihtiyar teyzesinin kulübesine sığınır ve bir süre sonra da burada ölür. cenazesi arkadaşlarının topladığı parayla kaldırılır.*

    * aktaran ittihatçıların dördüncü adamı meclis-i mebusan başkanı halil menteşe. bkz. osmanlı mebusan meclisi reisi halil menteşe'nin anıları, hürriyet vakfı yayınları, 1986. s. 77
  • cevdet bey ve oğulları adlı romanda (s.181), kendisinden yine malum özelliğiyle bahsedilmiş:

    "çocuklara bakıyordu, ama görmüyordu; görüntüler aklında at koşturuyordu: kerestecilik yapan babası ölüyordu, nalbur dükkanını cevdet bey büyütüyordu, anadolu'ya satışa başlıyordu, ağbisi yatakta can çekişiyor, küçük ziya'yı kardeşine emanet ediyordu, nigan hanım ile evleniyordu, şeker getirmek için ismail hakkı paşa'yı ziyaret ediyordu.. "

    malum özelliğin ayrıntıları şurda: (bkz: vagon vurgunculuğu)
  • ismail hakkı paşa levazımat-ı umumiye riyaseti ve seyr-i sefain idaresi gibi zorlu, yıpratıcı, iftiraya uğramaya müsait görevlerin altından kalkabilmiş dirayet sahibi bir askerdir. 1918 yılında itc kabinesi istifa ettikten bir süre sonra kendisi görevden alınmıştır. ancak görevden alındığında iaşe sıkıntısı zuhur etmiş, işin altından kalkamayan ahmet izzet paşa kendisini yeniden göreve getirmiştir. bir süre sonra sıkıntının giderildiği görülmüştür.
    ittihat ve terakki düşmanları tarafından sevilmemesi ve kendisine vagon vurguncusu diye iftira edilmesi de şaşırtıcı değildir. ölmüş gitmiş adam nasılsa kendini savunamaz. hayatı çok zor şartlar altında yaşamış, bir ayağını vatan için feda etmiş ve kefen parası bile arkadaşlarının yardımıyla bulunmuş böyle değerli bir insana vurguncu demek ancak bizim ülkemizde rastlanacak utanmazlıklardandır.

    hatası, sevabı ile tarihimizin önemli bir simasıdır. ruhu şad olsun.
  • her ne kadar kürtlere bir faydası olmasa da 'kürt' olarak anılması türk kardeşlerinin hoşuna gitmemiş ve ismi kürt ismail paşa iken kurt ismail paşa olmuştur.
    bu aynı zamanda türk tarihinin bir kısa özetidir.

    görsel
    *
  • aynı zamanda ittihat ve terakki fırkasının veznedarıdır.

    limon von sanders’in anılarında anlattığına göre (bkz: türkiye’de beş yıl) o dönemde genelkurmay’da üst kademe, en çok 5-6 saatlik bir çalışmadan sonra dairesini terketmesine rağmen, ismail hakkı paşa harbiye nezaretinde gece yarılarına kadar çalışan çok az görevliden biriydi.
  • karslı asker, hem siyaset adamı. diyarbakır valiği (1868-75) ve erzurum valiliği (1876-80) yapmış, kırım harbi'nde ve 93 harbi'nde ruslara karşı gösterdiği başarısıyla nam salmış, kars eşrafından tam adı hatunoğullarından kurt ismail hakkı paşa'dır. daha sonra yükselerek hassa ordusu'nun başına geçip müşir (mareşal) olmuştur.

    #142642196 bu iddiaya elcevap;

    hatun, türkçe bir kelimedir, kürtçe değil, "ismail hakkı" ismi kürtlerde yaygın olan bir isim değil. türklerde yüzlerce böyle tarihi isim vardır.

    kürt olduğunu hiçbir resmi osmanlı ve türk kaynağı yazmaz, yabancı birkaç kaynak var onlar da kürt ile kurtu ayıramamışlar. bütün mesele buradan doğmaktadır.
    kürtçülerin sunduğu tek türk kaynağı 1930'lara ait bir gazete küpürü ki eski devirde böyle yazım hataları çoktur yayıncılıkta. her nedense bu gazetedeki bir harfteki hatayı temel alan kürtçüler bizzat diyarbakırlı olan ziya gökalp'ın ne söylediğini yazmazlar.

    diyarbakırlı ziya gökalp kendisi hakkında bakın ne diyor;
    "memleketimizde, halk sevdiği kimselere birer lâkap takar. ismail paşa'ya da 'kurt' lâkabını veren halktır. diyarbekir'e gelip geçmiş valilerin ekserisini halk tanımaz. yalnız çok sevdiği muhterem bir sima vardır ki onu pekiyi tanır ve aradan birçok batınlar geçtiği halde bir türlü unutamamışlardır. bu şanlı sima kurt ismail paşa'dır."

    e elbette o zaman, diyarbakır'da çoğunlukla türkmenler de yaşamakta, şehir vatanperver bir kimliğe haizdi, bugünkü terörist kliklerin tabanı olan aşiretler henüz şehri yağmalamamıştı.
hesabın var mı? giriş yap