• iran contra skandalı olarak da bilinir, abd'de en çok ses getrimiş skandallardan biridir.nikaragua'daki hükümet karşılığı gerillalara "girişim"* aracılığıyla yardım sağlamak amacıyla iran'a silah satışının ortaya çıkmasıyla patlamıştır. işin ilginç yanı bu olayı ilk haber verenin washington post, the new york times vb değil, lübnan'da yayınlanan yerel bir gazete olmasıdır. iran'a satılan silah sistemleri arasında dönemin en gelişmiş uçaksavar* ve tanksavar* füzeleri ve bunlara ait bol miktarda yedek parçalar da bulunmaktadır. sonradan bunların doğruca iran devrim muhafızları'na, yani en radikal abd karşıtı gruba gittiği ortaya çıkmıştır. satıştan sağlanan paranın çok az bir kısmı nikaragua'daki gerillalara gitmiştir.
  • donald morrisonın ana britannica 1988 dünya almanağında bulunan yazısı.. tamamiyle manuel yazılmıştır kesinlikle copy paste değildir.
    defalarca okumama rağmen günümüz abd - iran ilişkilerine ışık tutması açısından ve abd`nin ne gibi iç karışıklıklar yaşadığının anlaşılması bakımından önemli olduğu kanısındayım ve sizlerle paylaşıyorum.

    "büyük bir skandalın ortaya çıkmakta olduğuna ilişkin ilk belirti 3 kasım 1986 da lübnanda ortaya çıktı.
    tanınmamış bir beyrut gazetesi olan eş-şiraada yayımlanan haberde abd hükümetinin iranla silah pazarlığı yaptığı belirtiliyordu.
    bu çok önemli bir haberdi
    çünkü iran`ın uluslararası terorizmin başlıca destekçilerinden biri olduğunu savunan abd,uzun zamandır, komşusu ırakla savaşan irana yardım edilmesine karşı çıkan kararlı bir politika sürdürüyordu.
    ayrıca başkan reagan abdnin müttefiklerini, irana silah satmaktan kaçınmaya çağırarak özellikle dikkatleri çekmişti. bu nedenle, abd yetkilileri eş - şiraadaki haberin esas olarak doğru olduğunu kabul ettiklerinde
    hem abd`nin müttefikleri hem abd vatandaşları şaşırdılar ve kızdılar..
    skandalın açığa çıkması. bu haberin ardından daha da şaşkınlık uyandıran bir gelişme oldu. 25 kasım`da bir açıklamada bulunan abd başsavcısı edwin meese, irana satılan silahlardan elde edilen milyonlarca doların gizlice, nikaragua`daki solcu
    hükümeti devirmeye çalışan abd destekli contra gerillalarına gönderdiğini doğruladı.. bu haber kongre üyelerini özellikle sinirlendirdi. çünkü kongre 1984te , abd, nin contralara dolaylı ya da dolaysız askeri yardımda bulunmasını yasaklayan bolan eki`ni
    (tasarıyı hazırlayanlardan massachusetts senatoru edward p. boland`dan ötürü bu adla anılır) kabul etmişti. 1987 başlarında, artık " iran contra silah skandalı" ya da 1970lerin watergate skandalını çağrıştıran "irangate" olarak adlandırılan olayla ilgili yeni ayrıntılar açığa çıktı.
    kuşkusuz bu olayla watergate skandalı arasında yadsınamaz paralellikler vardı.
    beyaz saray yetkililerinin karıştığı öne sürülen ciddi yasadışı davranışlar, bunu resmi olarak örtbas etme çabaları ve doğrundan doğruya başkanın olaya karışması bir kez daha söz konusu oluyordu. gene soruşturmalar başlatıldı. televizyonda yayınlanan kongre soruşturması haftalarca kamuoyunun dikkatini bu konuya çekti.
    bu kez aslında iki resmi soruşturma vardı.
    reagan, olayı incelemek üzere, eski texas senatoru john tower başkanlığında, aralarında eski dışişleri bakanı edmund muskie ile bir kaç başkan döneminde dış politika danışmanlığı yapmış emekli hava generali brent scowcoft`unda bulunduğu özel bir komisyon atadı. tower komisyonu olarak anılan kurul şubatta açıkladığı raporunda
    reaganı ve danışmanlarını ulusal güvenlik konseyinin etkinliklerini denetleyememiş olmaktan ötürü eleştirdi. başkana dış olaylarla ilgili danışmanlık yapmak üzere 1940ların sonunda oluşturulmuş olan ulusal güvenlik konseyinin,irana silah satışlarına ve sağlanan karların contralara aktarılmasına büyük ölçüde karıştığı ortaya çıktı.
    skandala şu ya da bu biçimde en çok karışmış olanlar, ulusal güvenlik danışmanı ve ulusal güvenlik konseyi başkanı robert v. mcfarlane, ardılı koramiral john m. poindexter ve konsey çalışanlarından yarbay oliver l.north`tu.
    ocakta hem temsilciler meclisinde hem senatodaki özel komisyonlar kendi soruşturmalarını sürdürdüler. yaz boyunca dört hafta süren ve tvde yayınlanan oturumlarda tanıkları dinlediler. oturumlar ve 690 sayfalık komisyon raporu resmi makamların kamuoyunu aldattığını, açıkça yasadışı etkinlikte bulunulduğunu ve başkan reagan`ın beceriksizliğini gözler önüne serdi. esas olarak olayın gelişmesine kayıtsız kalmakla eleştirilen reagan bir tv konuşması yaparak hatasını ve sorumluluğunu kabul ettiğini açıkladı. buna karşın, watergate skandalı sonrasında richard nixonın durumunda farklı olarak reaganın görevden alınması veya istifa etmesi yolundaki çağrılar pek azdı.
    -işte olay bu noktadan itibaren kopuyor- gene de iran - contra skandalının abd tarihinin en garip olaylarından biri olarak anımsanması kaçınılmazdı. aslında olay eş - şiraadaki makalenin yayımlanmasından bir yılı aşkın bir süre önce başlamıştır. 1985 başlarında mc farlane 2.004 "tow" tank savar füzesinin, 18 "hawk" uçaksavar füzesinin ve "hawk" füze bataryaları için 200`den fazla yedek parçanın satışı içim görüşmelerde bulunmak üzere iran`a gitmiş ve iran bunlara karşılık 30 milyon dolar ödemişti. abd yetkililerinin belirttiğine göre, silahlar iran`a silah satışını ilk öneren israil üzerinden gönderilmişti. mcfarlane soruşturma sırasındaki ifadesinde , silah satışı için ayetullah humeyni yönetimindeki "ılımlı" kanatla pazarlık yaptığını sandığını ve abdnin yalnızca iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirmek umuduyla (!!!!!!!) bu tür gruplarla iletişim kurmayı amaçladığını belirtti. ancak daha sonra abd yönetimi silah pazarlığının amacının irana bağlı terorist şii gruplarca lübnanda esir tutulan bazı amerikan vatandaşlarını kurtarmak olduğunu kabul etti. bu girişim fiyasko ile sonuçlandı. yalnızca üç rehine serbest bırakıldı ve onların yerine hemen yeni amerikan vatandaşları kaçırıldı. ayrıca irandaki "ılımlı" kanatla diyalog kurma niyetine karşın , bazı silahlar doğrudan doğruya irandaki en aşırı dinci grup olan devrim muhafızlarının eline geçmişti. abd yetkililerinin silah pazarlığında bulunduğu iranlılardan birinin, lübnandaki cia görevlisi william buckley nin kaçırılarak öldürülmesi olaylarında yer aldığı anlaşılmıştı. istifa eden mcfarlane aşırı miktarda uyku hapı alarak intihara kalkıştı ve hastaneye yatırıldı.
    girişim. silah satışı ortada büyük miktarda paranın dönmesine yol açtı. kongredeki soruşturma sırasındaki ifadelere göre, iranın silahlar için ödediği 30 milyon doların 12 milyon doları abd hazinesine girmiş, 3 milyon doları nakliye ve öteki masraflara gitmiş, geriye, contralara gönderilmek üzere 15 milyon dolar kar kalmıştı. ancak bu karın da yalnızca 3,8 milyon doları contralara ulaşmıştı. paranın arta kalanı abdli 2 iş adamının cebine girmişti. bunlar emekli tümgeneral richard secord ve iran doğumlu ortağı albert hakimdi.
    secord ve hakim , yarbay northun isteğiyle , "girişim" olarak anılan ve boland ekinin kongrede kabul edilmesinden sonra contralara yardım için oluşturulan özel bir örgüt kurmuşlardı. north ve öteki ortaklar contra`lar için 10 milyon dolar özel bağış toplamışlardı, ama bu paranı çoğu giderlere ve çalıştırılan personele giitmişti. sonuçta öyle bir noktaya gelindi ki, artık "girişim"in kendi uçakları havaalanı, gemisi ve isviçre bankalarında gizli hesabı vardı. 1985`te "hawk" füzelerinin gönderilmesine karşılık israilin abdye ödediği 1 milyon dolardan sonra, irana silah satışından "girişim"e para aktarılmaya başlandı. 1986da irana silah satışının sorumluluğunu "girişim" üstlendi. kongre komisyonu önündeki ifadesinde , north eski cia başkanı william casey`nin " girişim"i kongrenin denetimine girmeyen ve dünya çapında gizli etkinliklerde bulunan, "yalniz başina iş yapan" ,"aktif" bir örgüt olarak değerlendirdiğini açıkladı. "girişim" operasyonlarındaki bir çok ayrıntının açığa çıkmayacağı anlaşılıyordu. olayla ilgili yeterince sorgulama yapılmadan casey mayıs 1987de öldü. north ve poindexter pek çok belgeyi yok ettiler. north, ifadesinde, gene de "girişim"in yaptıklarının doğruluğuna inandığını ve çalışmaları sırasında başkan reaganın "girişim"in etkinlikleri hakkında tam bilgisi olduğunu varsaydığını açıkladı.
    reagan kongre komisyonunun sorularını yanıtlarken ve açıklamalarında "girişim"in etkinliklerinin tam anlamıyla farkında olduğu suçlamasını reddetti. başkan reaganın irana silah satışını onayladığı açık olmamakla birlikte satıştan elde edilen paraların contralara gönderildiğini bildiğini kanıtlayan bir belge bulunamadı. gene de, kongre kongre komisyonu oy çoğunluğuyla benimsediği raporunda, reaganın yasaların tam olarak uygulanmasını gözetne gibi bir anayasal sorumluluğunu yerine getirmediği sonucuna vardı. ayrıca rapora göre reagan, "paraların nereye gittiğini bilen görevlilerin kesinlikle başkan`ın politikalarını uyguladıkları inancında oldukları bir ortam oluşturmuş, ya da en azından böyle bir ortama hoşgörülü davranmıştı." komisyon, contralara yardım amacıyla yabancı devletlerden ve özel kuruluşlardan para sağlanmasının boland eki`ni açıkça çiğnemek olduğuna karar verdi, ancak boland eki`nin ceza yaptırımı yoktu. ayrıca meese de, "girişim"in operasyonlarını daha dikkatli izlememekten hatalı bulundu.
    komisyonda 15demokrat` partilinin tümü, 11 cumhuriyetçininse üçü raporu imzaladı. öteki sekiz cumhuriyetçi, yönetimin "hatalar" yaptığını kabul eden, ama yasadışı bir uygulamaya başvurduğu yolundaki tüm suçlamaları reddeden bir azınlık raporu yayınladı.
    olaydan çıkarılan dersler. kongre komisyonu bir dizi öneride bulundu . bu öneriler arasında gizli bir cia operasyonundan önce kongreye bilgi verilmesi; ulusal güvenlik konseyinin gizli etkinliklere karışmaması; iç soruşturmalarda görev almak üzere ciaya senatonun onayladığı bir genel müfettiş atanması; kongreye abd vatandaşlarının yurt dışındaki hesaplarını soruşturma yetkisinin tanınması; kongrenin tanıkları ifade vermeye ve belgeleri açıklamaya zorlamasını sağlayacak yasa değişikliklerinin yapılabilmesi; orduyla sıkı bağların kurulmasını önlemek için başkanın ulusal güvenlik danışmanlarının sivil olması yer alıyordu.
    yıl sonunda iran-contra skandalının, abd hukukunda ya da politikasında kalıcı bir etkisinin olup olmayacağı belirsizdi. belki de en çok akılda kalacak olan ve bazı amerikan vatandaşlarını rahatsız eden, tvde yayınlanan oturumlarda , yarbay northun ve ötekilerin , contra`lara yardım amacıyla hemen her türlü yasadışılığı doğru bulduklarını söylemeleriydi. north`un özel sekreteri olan ve belgeleri yok etmesine yardım eden fawn hall kongre komisyonuna "bazen yazılı hukuk kurallarıın dışına çıkmak gerekir" diyordu. siyasal yorumcular skandalın, başkanlığının son yıllarında reagan`ın etkililiğini azalttığında birleşiyordu. kongre komisyonunun önerilerinden herhangi birinin yasalaşıp yasallaşmayacağı belli değildi. ulusal güvenlik danışmanının sivil olması yolundaki komisyon önerisini dikkate almayan reagan, korgeneral colin powelli bu göreve getirdi.
    bütün bunlara karşın iran-contra olayının yankıları kuşkusuz sürecekti..........
  • "bu süreçte gerçekleşen olaylar abdnin iran- ırak savaşının yakın zamanda sona ereceğine ilişkin bir belirtinin görünmediği ortadoğu`ya müdahalesinin ne denli genişlediğini vurguluyordu"
    günümüzde bu belirtiler artık öyle üst boyutlara çıkmıştır.. artık ortadoğu`da amerika savaşları kendi başlatır hale gelmiştir..
  • ronald reagan yönetimi sırasında kasım 1986'da ortaya çıkan politik bir skandalın adı. abd yönetim kademesinden bazı kişilerin, iran'a silah satması ve gelirlerin yasa dışı bir şekilde nikaragua'da dönemin solcu yönetimini devirmeye çalışan anti-komünist kontraları desteklemek için kullanılmasını kapsar. skandalla ilişkili önemli miktarda belge, reagan yönetimi görevlilerince ya imha edilmiş ya da müfettişlerden gizlenmiştir. skandal günümüzde dahi bilinmeyenlerle doludur. abd ve iran arasında silah ve çeşitli askeri malzeme satışlarına ilişkin resmi olmayan görüşmeler 1986 kasım'ında lübnan'da yayın yapan ash-shiraa adlı dergi tarafından ortaya çıkarılmış, skandalın büyümesi üzerine ronald reagan bir televizyon konuşması yaparak olayın varlığını inkar etmiştir. bir hafta sonra (13 kasım'da), reagan tekrar bir televizyon konuşması yaparak iran'a silah satışı yapıldığını doğruladı fakat bunun rehinelerin kurtarılması amacına yönelik olarak yapılmadığını söyledi.
  • iran-ırak savaşı sırasında abd'nin iran'a gizlice yaptığı silah satışının ortaya çıkmasıyla başlayan skandal.

    iran islam devrimi ve rehineler olayı sonucu iran ve abd ilişkileri gerginleşmiş, bu, abd'nin iran'la diplomatik ilişkilerini kesmesine kadar varmıştır. 1980'de başlayan iran-ırak savaşında, abd savaşa girmemekle birlikte bazı çatışmalarda yer almıştı. savaş sırasında kongrenin aldığı kararların dışına çıkılarak israil aracılığı ile iran'a gizlice silah satışı yapıldığı 1986 kasım'ında ortaya çıktı. 1986'da açılan soruşturma sonucu ulusal güvenlik konseyi üyelerinden eski deniz yarbayı oliver north, kongre çalışmalarını engellemek, illegal yollardan para almak ve beyaz saray belgelerini yok etmekten suçlu bulunmuştur.

    başkan ronald reagan ise delil yetersizliğinden dolayı paçayı kurtarmıştır. bu olayla ilgili kişisel sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır. tabi yersen!
  • bir zamanlar skandal olarak anılan buna benzer abd dış politikaları, günümüzde alenen, toplumların zekasıyla alay edercesine kör göze parmak misali uygulanıyor ve yalandan kınanmıyor bile.. kendilerini koruyan ve kendi menfaatlerine hizmet eden birtakım pırıltılı ambalajlı değer yargılarını bütün dünyaya dikte etmeye çalışırlarken neler döndüğünü görebiliyorsun ama bu sahtelik başa çıkılır gibi değil. yeterince güçlü olmayan ülkelere yaşatılanların bedeli şimdilik müsebbibi olanları teğet geçiyor görünüyor ama bir gün elbette bu maskeli balonun bütün garp bekçilerini ekinoksundan yakalayacak.

    bugün yaşadığımız ahlaki yozlaşma küresel siyasetin sonucudur ve yönlendirici aracılar vasıtasıyla siyasetin her türlüsüne maruz kalan insanoğlunun bu ahlaki çöküşten nasibini almaması beklenemez.
hesabın var mı? giriş yap