• herhalde daha uzun yıllar milli takımın yaşattığı en büyük sevinçlerden birinin(belki de en büyüğü) sebebi olarak tarihte yer alacak goldür. 2002 dünya kupasında çeyrek final maçında senegal'e uzatma dakikalarında altın gol olarak atılmıştır.

    yalan olmasın o gün proficiency vardı galiba. 4 kişi sınavdan çıktık, en yakında oturanın evine gittik. müthiş bir heyecanla maçı izliyoruz. ama acayip goller kaçırarak bizleri fıtık eden hakan şükür'ün yerine oyuna ilhan mansız girene kadar kalp krizinin eşiğinden dönüyoruz.

    normal süresi 0-0 biten karşılaşmanın uzatma dakikalarının başlarında rüştü reçber oyunu eliyle başlatarak topu arif erdem'e kazandırıyor. arif topu biraz sürüyor, senegal'li futbolcu biraz yanına sokulunca adeti olduğu üzere kendini nazikçe yere bırakıyor. hep bir ağızdan bağırıyoruz: "ulan düşme be arif! bi kere de düşme amına koyim!" neyse ki, arkadan gelen ümit davala devralıyor topu. bir miktar dribling yaptıktan sonra topu ceza sahasına kavisli bir şekilde kesiyor. ceza sahasındaki ilhan mansız da önündeki defanstan hızlı davranıp topu çok güzel köşeye bırakıyor.

    sonra... sonra oturduğumuz sandalyelerin ikisinin ayağı yamuluyor. arkadaşın biri sevinçten tişörtünü yırtıyor. bir diğeri sırtıma o kadar sert vuruyor ki ciğerlerim burnumdan geliyor. öbürü odada bir o yana bir bu yana rahat 5 dakka koşup duruyor. kısacası aşırı bir sevinç yumağı oluşuyor. memleket sokaklara dökülüyor. gazeteler yıldırım baskı çıkarıyor falan. ömer üründül bile bir müddet kendinden geçiyor. herkes çıldırıyor.

    akabinde ümit özat'ın gruplardayken "herkes benle dalga geçiyor ama bu takım finale çıkacak." minvalindeki demeci aklıma geliyor. "du bakalım" diyorum. ama ronaldo da "du bakalım" diyor. yine de bu gol güzel bir hatıra oluyor. artık bir dahaki 48. yılda kesin kupayı alırız...
  • futbol tarihimizin en çok sevinilen golüdür muhtemelen. gol olur, bir kaç saniye gol diye bağırılır. bu bitince maçın o anda bittiği idrak edilir, bir daha bağırılır. yakında biri varsa kol kola girilir ve "lay lay lay lay lay lay lay lay laaaay, laaay türkiiyeee" şeklindeki tezahürat yapılır. bitmez yani o sevinç.

    aslında bu golle ilgili kafama takılan bir mevzu var. bizim maçtan bir gün önce falan almanya da buna çok benzer bir gol atmıştı. i.mansız o golü izledi, kafasında önceden "top böyle gelirse böyle vuracam" diye kurdu mu hep merak ettim. bu soru zihnimi kurcalıyor, benliğimi günden güne yiyip bitiriyor. i.mansız'ı tanıyan varsa sorsun bir zahmet.

    edit: almanya paraguay 2. tur maçında bernd schneider'ın sağdan ortasına oliver neuville top önünde sektikten hemen sonra vurup yakın direğe göndermiş. hatırlatma için youtube'a teşekkürler.
  • altın gol uygulaması olmasaydı göremeyeceğimiz goldü.
    zira ilhan mansız'ın "ulan girerse galibiz girmez ama ya girerse" diye vurduğu çok belliydi.
    altın gol olmasaydı pozisyonu harcamayayım diyerek pas vermeye çalışırdı gibime geliyor.
  • senegal defansının kademe hatasından dolayı oluşan bir goldü. ayrıca ilhan mansız'ın bu golü atması en çok hakan şükür'ü sevindirmiştir heralde. eğer bu gol olmasaydı ve bir şekilde elenseydik tek sorumlu kaçırdığı gollerle özürlü insan görüntüsü veren hakan şükür olarak gözükecekti. az sövmedik o maçta kendisine. bir guiza, bir de o dünya kupasındaki performansıyla hakan şükür.
  • golü yiyen trabzonspor kalecisi tony sylva'dır. vefasız şenol güneş trabzon'a gelir gelmez onu yedeğe çekmiştir.
  • evde ailecek sevinirken , annemlerin heyecanlı bir şekilde "bitti di mi ? yendik di mi ? noldu di mi ?" gibisinden ilginç sorular sormasına vesile olan goldür.
  • top ilhan'a ortalanırken "atamaz" diye içimden geçirmiştim. tabi ondan sonraki bir kaç saniye içinde topa vuruluş, benim o vuruşu gole giderken ki izleyişim ve gol anı. bunun gibi bir coşkuyu bundan sonra unutulmaz çek cumhuriyeti maçında nihat yaşattı bana bir daha. semihin golü var diyebilirsiniz. ama 119'uncu dakkada gol yeyince "ehh" diye kapattığım için o gole sevinemedim.
hesabın var mı? giriş yap