• doğu uygarlıklarının folklorik, etnolojik, mistik inanç ve uygulamalarını batı dünyasına aktaran önemli yapıtlarıyla tanınan arap bir baba ve iskoç bir annenin çocuğudur yazar. uluslararası biyografi sözlüğünün insan düşüncesine üstün hizmet ödülünü almıştır. özellikle sufizm üzerine yazdığı yapıtlarla tanınıyor. (bkz: doğu büyüsü)
  • kitaplarından çoğunun türkçe çevirisi bulunmaz, sufizim ile ilgili kitaplar yazar.

    kitaplarından bazıları:

    a perfumed scorpion/yol'un yolu
    thinkers of the east / doğu bilgelerinden seçmeler
    knowing how to know / nasıl bileceğini bilmek
    learning how to learn/nasıl öğreneceğini öğrenmek

    sufi mesnel ve düşünceler kitabının arka kapağında şöyle demiştir:
    oruç sadece ekmek tasarrufudur
    dua yaşlı adam ve kadınlar içindir
    hac dünyevi bir zevktir
    kalbinizi fethedin
    sufi hayat yasası asıl şunları gerektirir:
    gençlere nazik davranış
    yoksullara cömertlik
    düşmanlara merhamet
    budalalara kayıtsızlık
    bilgelere saygı
  • sufinin yolu diye türkçeye çevrilmiş "the way of the sufi" adlı, etkileyici tasavvufi hikayeler içeren kitabın yazarı.
  • 1924 afganistan doğumlu sufi yazar * klasik manevi öğretileri modern anlayışa en iyi uyarlayabilen yazar olarak tanınır.sufizim hakkında sınırlı kaynaklardan en önemlisinin http://eksisozluk.com/?q=sufinin yolu yazarı olmakla kalmayıp bu sufizmin başyapıtı diyebileceğimiz kitabının sunuş bölümünde nuri mevcudi'nin muazzam alıntısıyla bize sufinin kim olduğuyla ilgili söylenebilecek en etkili sözleri iletir.
    "sufi,gerektiğinde başkalarının yaptığını yapandır.gerektiğinde ise başkalarının yapamadığını da yapandır"
    bu kitabında açıklamaya kafaları karıştırmadan ve konu hakkında hiçbir fikri bulunmayan bir öğrencinin karşısına çıkan zorlukları varsayarak başlar.konu hakkında doğru dürüst belge ya da eser bulunmazken nerdeyse mevlana nın yazma tekniğine eşdeğer bir sadelik peşinden koşarak yormadan gireriz sufizmin dünyasına.ister üstündeki kaymağını alır bilgi sahibi olur biriktiririz,istersek de ötesindeki "bilgi"ye ulaşmanın yolunda buluruz kendimizi.anlayış sahibi olmayı yeğler,öteyi buraya getirenlere ilgi duyar hayranlığı aşıp kavrayış ateşinde yanmayı dileriz.
    "sufiler özel şartlar altında ve belli çabalarla gerçekleştirilen belirli bir tür zihni veya başka eylemin,zihnin daha yüksekte çalışması diye tabir edilen şeyi ortaya çıkararak,gerekli donanımı sıradan insanlarda gelişmemiş olan idraklere yol açtığını iddia ederler.bu durumda tasavvuf,sıradan sınırların ötesine geçmektir"(kitaptan)idris şah ın kitabın başlarında dünya kadar kaynakcadan sözederken neredeyse hiçbirinin yeteri kadar konuya ilgi gösterip bilgi sahibi olmak isteyenleri tatmin edemediğinden sözeder.sufi kelimesinin nerden çıktığıyla ilgili bile onlarca teoriden sözeder.yunancada ilahi hikmet analamından(sophia),müslüman gizemcilerin giydiği cüppenin yapıldığı malzemeye dayanarak arapca yün anlamına gelen suf a kadar.
    sufileri ve sufizmi anlamayı zorlaştıran açıklayıcı net diyebileceğimiz bir kaynağın karşımıza kolayca çıkamaması ile ilgili beni de tatmin eden idris şah ın şu çarpıcı cümleleri olmuştur..
    " sufi fikirlerinin incelenmesindeki özel problem şudur:bu fikirleri inceleme niyetinde gözükenlerin birçoğu bir sistematik psikolojik teslimiyetten dolayı,sufilerin tasavvuf hakkındaki tartışmalarının zihinlerde kalmasına izin vermeye isteksizdirler.kişisel tecrübeyle sabit olan bu durum,bir tek örneğin ortaya koyduğundan çok daha yaygındır."anlaşılacağı üzere içerde olan bitenin,süregelenin ifadesindeki zorlukları ortaya koymanın her anlamda yetersiz kalacağı,belki de her teşebbüsün deneyimi aktarmada suları bulandıracağını anlatmaya çalışıyor yazarımız.
    sufizme psikoloji bile denebileceğini söyleyerek- islam gizemciliği- ya da- dervişler kültü- gibi yaygın kanılarla sınırlandırmak da istemiyor.
    idris şah sufizm ile ilgili ortadaki kaynaklardan sözederken bunların yetersizliğinden dem vurur ama sufilerin bilgi aktarımındaki yöntemi ve araçlarını da kullanarak olabildiğince anlaşılır kılar anlatmak istediklerini.bazen basit bir sufi öyküsünün zihni delip geçerek kalpdeki etkisi ile, bazen de büyük bir sufi yazarının sözleriyle insan da daha büyük bir hedef sağlar.belirsizliğini hep koruyan tarikatlar konusu ile de ilgilenmiş ve dört büyük tarikatı anlatmaya çalışmıştır kitabında.kitabın önemi klasik sufi yazarlarının tanıtılmasıyla daha da artar bence.gazali,ömer hayyam,feridüdin-i attar,ibn-i arabi,sadi,hekim cami,hekim senai,mevlana celaleddin rumi
    daha pek çok şey yazılabilecek olan idris şah özellikle bu kitabında inanılmaz bir alçakgönüllülükle bize alçak bir sesle ders vermekte tasavvuf hakkında.arka kapağında"aydınlanmak isteyen herkese müthiş bir hediye" ve "keşke herkes bu kitabı ilk kez okumanın keyfini defalarca tadabilse"gibi the times ve the observer in görüşleri var ve doğrudur..
  • aktardığı bir diğer nasreddin hoca fıkrası da şu şekilde:

    hoca evinin önüne darı serperken yoldan geçen adam şaşkınla, "hoca, ne diye etrafa darı saçıyorsun" diye sorunca hoca cevaplamış: "kaplanlar uzak dursun diye". adam "eee iyi de buralarda kaplan falan yok ki" diyince hoca bu durur mu cevabı yapıştırmış: "bak işte gördün mü, demek ki işe yaramış."
    (bkz: fıkrasına gülünmeyen hoca)

    not: yukarıdaki fıkrayı, korkuya ilişkin psikanalitik meselelere koşan bir deneme için bkz. adam phillips, dehşetler ve uzmanlar, "korkular", çev. tuna erdem, 2014, metis, istanbul, s. 69-86.
    hadi phillips'ten tadımlık bir bölüm de akratarayım idris şah'ın hatırına:
    "fıkra, akla bir dizi soru getiriyor: hoca gerçekten kaplanlarla karşılamıştı da darı sayesinde onları uzaklaştırmayı mı başarmıştı? yoksa bu nesilden nesile aktarılan bir tür sembolik ritüel, daha kapsamlı bir kozmolojinin ayrılmaz bir parçası mıydı? hoca'nın yaşamında gerçekten bir kaplan tehdidi oluşmuştu da hoca darı çözümünü uyduruvermiş, bu da tesadüfen işe mi yaramış, darıyı serpmiş, kaplanlar bir daha geri gelmemiş, hoca da tüm sistemini bu verinin üzerine mi inşa etmişti.

    kuşkusuz böyle bir öykü, daha doğrusu fıkra, bu tür yorucu akıl yürütmelerin önünü kesmeyi amaçlar; darı gibi o da sadece işini görür. fıkra, hoca'nın hatalı, saçma ya da çılgın davrandığı sonucuna varmamızı şaşırtıcı derecede zorlaştırır. kendimizi böylesi yukardan bakan, aydınlanmış bir konuma yerleştirmeye kalkarsak komik duruma düşmemiz işten bile değildir. fıkra bize yaşamımızın ne kadarını darı serpmekle geçirdiğimizi, kendi kişisel kaplanlarımızın ne olduğunu merak ettirir. hocayı sorguya çekmekten vazgeçen adam gibi biz de bir başkasının bizim yerimize darı serpmesi sayesinde kaplanları düşünmek zorunda olmadığımızı öğrenip rahat bir nefes alabiliriz. belli ki hoca'nın kaplanları unutmaya hiç niyeti yoktur. darı serpmek onları akılda tutmanın bir yoludur" (s. 69-70).
  • rafael lefort takma adıyla "gurdjieff'in hocaları" kitabını yazdığı da iddia edilir.
  • engin geçtan'ın hayat adlı kitabında günümüz insanının kendisine ucu açık görünen sözlere katlanamamasını, böyle sözleri mutlaka kendince bir nedene bağlayarak kendini rahatlatma ihtiyacını hatırlattığını söylediği şu kıssasını anlattığı sufi düşünür:

    sufi düşünür idris şah, "öğrenme konusuyla ilgili sizinle konuşmaya geldim," diyerek kendisine gelen genç bir adamı şöyle anlatır:

    "-şimdi zamanı değil, diye karşılık verir idris şah.
    -anlaşılan meşgulsünüz.
    -hayır, şimdi zamanı değil.
    -zamanınız yok demek.
    -zamanım yok demedim.
    -öyleyse neden meşgulüm deyip bu konuşmaya son vermiyorsunuz?"

    okumak isteyenler için:

    engin geçtan - hayat (syf: 11)
  • "idris şah, arap kökenli bir afgan ailenin oğlu olarak 1924 yılında hindistan'da dünyaya geldi. ...özellikle sufi düşüncesi üzerine yazılarıyla tanınan yazar, geziden bibliyografyaya, edebiyattan felsefe ve tarihe dek çok çeşitli konuda 16 kitap yazmıştır. uluslararası biyografi sözlüğü'nün insan düşüncesine hizmet ödülü'yle ödüllendirilen yazar, 1972'de cenevre üniversitesi kültürlerarası incelemeler kürsüsü'nde konuk profesör olarak görevlendirildi. aynı zamanda, londra kültürel araştırmalar enstüsü'nde araştırma müdürlüğü yaptı. idris şah'ın eserleri arasında şunlar sayılabilir: the way of the sufi*, caravan of dreams, reflections, tales of the dervishes ve thinkers of the east.

    (bkz: doğu büyüsü/@songulyabani)
hesabın var mı? giriş yap