• ingilizce, anlamlari mot a mot cevirilerinden oldukca farkli, hatta zaman zaman alakasiz olan deyimlere verilen genel ad.
  • ing. deyim, tabir; (bir gruba özgü) lehçe, ağız, dil, şive.
  • rusça "yürüyoruz" anlamına gelen kelimenin latin harfleriyle yazılan okuma sekli

    ya idu - yürüyorum
    tıy ıdyoş- yürüyosun
    on/ana idyot- yürüyor

    mıy idiom - yuruyoruz
    vıy idyote- yürüyosunuz
    ani idut- yürüyorlar

    krill alfabesi yerine latin alfabesiyle tam okunma sekliyle yazılmıstır
  • aslında birkaç tanesi bizim sözlerimizle de uyuşanlardır idiomlar *

    mesela:
    a little bird told me -> aynı anlamda kullanırız genelde, kuşlar söyledi gibi. *
    a picture is worth a thousand words -> bir musibet bin nasihatten iyidir
    adam's apple -> en basiti, adem elması
    add fuel to the fire -> ateşe körükle gitmek...

    şimdi baktım da sırf a harfinden böyle bir çok idiom bulmak mümkün, bir çoğu bizim kullandığımız sözlerle uyuşabilen sözlerdir idiomlar.
  • deyim.

    can you give me a hand? meali;

    arabanızın aküsü boşalmıştır ve vurdurmaya ihtiyacınız vardır yoldan geçen adama -usta bir el at- da ittirtelim mereti denir. tabi bizim cebbar ceval atakan milletimizde yardımını esirgemeyip arabayı vurdurmak değil gerekirse seni iş yerine kadar iter. öle bi miletiz işte. ingilizlere bu deyimextradır çünkü aynı durumda desen can you give me a hand diye ben enterese etmez der.
  • phrasal verblerden bile daha eglenceli seyler bunlar. türkceyle aynini sürekli buldugunuzdan da ögrenmesi baya kolay oluyor. ben henüz yeni basladim, yazmaya devam edecem ama bir bölümünü buraya yaziyorum.

    absent-minded: unutkan
    nosy/a nosy parker: merakli melahat
    tight-fisted: eli sıkı
    hen-pecked: kilibik
    tongue-tied: tutuk, dili bagli (türkan soray'in gercek hayattaki hali bu deyimle anlatilir)
    off-colour: beti benzi solmus, hasta ya da korkmus
    sharp tongue: sivri dilli
    get into hot water: get into trouble for (basini belaya sokmak)
    quick temper: iki dakkada bir huy degistiren psikolojikman manyak kisi (have ile kullanilsin)
    a fair-weather friend: iyi gün dostu
    a rough diamond: ilk görüste hoslanilmayan ama aslinda cok güzel bir insan olan kimse.
    black sheep: süper zeki bir ailedeki aptal cocuk gibi, cirkin ordek yavrusunun koyunlusu
    chatterbox: gereksiz seylerden cok fazla konusan kimse
    a couch potato: oturup tv izlemekle cok fazla zaman kaybeden kime. bok cuvali olabilir.
    a rolling stone: hicbir yere ait olamayan, sürekli yer ve is degistiren kimse.
    a white-collar worker: ofis insani (blue olani da psikolog olabilir)
    sour grapes: kiskanclik manasina geliyor. örnek cümle: she is suffering from sour grapes because i got the role in the school play that she wanted.
    i'm on top of the world: cok sevinme belirtisi
    i'm over the moon: sevinme belirtisi
    i'm in seventh heaven: ayni sekilde

    know something inside out: icigina cicigina kadar bilmek
    how time flies: zaman nasil da ucuyor
    as easy as taking candy from a baby: cocugun elinden sekerini almak gibi (kolay)
    keep yourself to yourself: icine kapanik, duygularini göstermeyen kimse.
    the salt of the earth: dürüst ve iyi insan
    go to the ends of the earth: her seyi yapar, cok fedakar insan. (would'la iyi gidiyo)
    dark horse: cok yetenekli ve akilli insan ama kimse ondan böyle bir sey beklemiyor. kirli cikin.
    alone wolf: antisosyal, kendi kendine takilan kimse.
    a cold fish: bizdeki ölü balik galiba. arkadas canlisi olmayan kimse.
    do not hurt a fly: karincayi inciltmez manasinda.
    have butterflies in my stomach: feel very nervous(nervous'u yillarca sinirli ögreten hocalarima selam olsun)
    stand on your own two feet: ayaklarinin üstünde durmak.
    can't/couldn't keep my eyes off: gözlerini üstünden alamamak.
    as free as a bird: kuslar kadar özgür
  • ogrenilmesinin en iyi yolu yabanci dizi film izlemektir. bu ifadeler icin hazirlanan sozluklerde mumkunse alfabetik siraya gore degil de konu basligina gore ayrilanlari seciniz. daha eglenceli ve kalici olur. alfabetik sira ezberden oteye gitmiyor cunku.
  • two and a half men izlemek de örneklerle akılda kalması için iyi bir yoldur.
  • basit sayılabilecek bir cat aracı. artık sdl'in himayesinde. save özelliğinin olmaması insanı gerer.
  • anlasilmasi kismen zor, upper intermediate duzeyde ogretilmeye baslanilan (cefr a gore b2+), konusurken kullanildiginda daha bir karizma arttiran dil zenginlikleri. ayri bir ilgim var ingilizce deyimlere, bir ara deyimler sozlugu almistim, colins cobuild tavsiye edilir, karistirmasi cok eglenceli.

    tumblr'da bir blog acmislar bunun icin, karikaturlerle anlatiyorlar. ingilizce ogrenen/ogretenler icin tasarlanmis. her ne kadar ikinci kategoride olsam da karikaturlerden anlasilmasi biraz zor geldi bana, ama hemen altinda bu deyimin kokeni, nerelerde siklikla kullanildigi hakkinda bilgiler var. faydali.

    http://rollsoffthetongue.tumblr.com/
hesabın var mı? giriş yap