• foucault'nun terimi. bir tek gerçek mekanın içinde birçok zaman ve mekanın birden barınması. örnek olarak; müzeler, mezarlıklar, kütüphaneler...
  • kentin günlük yaşamında olan biteni gözlemleyerek modeller üreten 3 kişilik bir tasarım grubu. kendilerini, mimarlık festivalinden istanbul'u tanıyalım turları ndan biliyoruz.
  • heterotopia grubu hakkinda ayrintili bilgi için:
    (bkz: http://www.geocities.com/heterotopia2002)
  • sözlük. sözlük bir ütopya değil bir yerdir. fukonun heterotopya bahsinde verdiği halı örneği gibi, bir iran bahçesini sembolize etmek üzere ortaya çıkan, ama kendisi de bir heterotopyaya dönüşen (bu benim eklemem galiba) bir yer. sözlük de bir uçan halı olarak, kimi zaman fena halde tedirgin edici kimi zaman da harika bir şekilde alakasız lafları birarada bulundurur yanyana yaşatır. girmek için ritüel gerekir vs vs...
    sanırım heterotopyalardan başka bir yerdeydi ama fukonun bu sayfadaki bu kelimeden söz ederken yaptığı kitap mekansallaştırmasını ve güzellemesini ben de sözlük için yapayım: internet sitesi de tatil sitesi gibi, bir sitedir en nihayetinde ve deniz kenarında olmasın isterse, direniş sitesi olsun da öyle veya böyle...
  • ayrıca
    (bkz: non-lieux)
    (bkz: marc auge)
  • (bkz: bolo'bolo)
  • foucault 'heterotoya' (heterotopia) kavramıyla, bir çok bölük pörçük olanaklı dünyanın “olanaksız bir mekân” da bir arada bulunmasını ya da, daha yalın bir biçimde, ortak olarak ölçülemeyeceği halde birbiriyle üst üste veya yan yana getirilmiş mekânları anlatır.
  • foucault'nun ufuk açıcı kavramlarındandır. kısmen edebi, gerçek üstü, rasyonel ve işlevsel bir kavramıdır. foucault'nun genel olarak iktidar analizlerindeki karamsarlığa ters düşer. o'na göre iktidardan kaçış yok ve iktidar ilişkilerinin dışında olunamaz. ama heterotopyada iktidarın sınırları içinde ama onun dışında öznelerin iktidar ilişkilerini yıkıp/tersyüz ettiği mekansal kurgular(ı)dır. dolayısıyla bu mekansal kurgular iktidarın oluşturduğu genel öznel deneyim süreçlerinden bağımsız bir öznel deneyim_özne oluşturur.
  • "önce ütopyalar vardır. ütopyalar, gerçek yeri olmayan mevkilerdir. bunlar, toplumun gerçek mekanıyla doğrudan ya da tersine dönmüş, genel bir analoji ilişkisini sürdüren mevkilerdir. bu ya mükemmelleşmiş toplumdur ya da toplumun tersidir; fakat her halukarda, bu ütopyalar özünde, esas olarak gerçek dışı olan mekanlardır.

    yine ve muhtemelen bütün kültürlerde, bütün uygarlıklarda gerçek yerler filli yerler vardır, bizzat toplumun kurumlaşmasında yer alan ve karşı-mevki türleri olan, fiilen gerçekleşmiş ütopya türleri olan yerler vardır -gerçek mevkiler, kültürün içinde bulunabilecek tüm diğer gerçek mevkiler hem temsil edilir hem de tartışılıp tersine çevrilir-. bunlar fiili olarak bir yere yerleşitirilebilir olsalar da bütün yerlerin dışında olan yer çeşitleridir. bu yerler, yansıttıkları ve sözünü ettikleri tüm mevkilerden kesinlikle farklı olduklarından, bunları, ütopyalara karşıt olarak heterotopya diye adlandırıyorum; ve sanıyorum ki, ütopyalarla kesinlikle başka olan bu mevkiler, bu hetorotopyalar arasında kuşkusuz bir tür karma, ortak bir deneyim vardır ki bu aynadır. ayna, sonuçta, bir ütopyadır; çünkü yeri olmayan yerdir. aynada kendimi olmadığım yerde görürüm, yüzeyin ardından sanal olarak açılan gerçekdışı bir mekanda görürüm, ordayımdır, olmadığım yerde. kendi görünürlüğümü bana veren, olmadığım yerde kendime bakmamı sağlayan bir tür gölge: ayna ütopyası. fakati gerçekten var olduğum ölçüde ve benim bulunduğum yerde bir tür geri dönüş etkisine sahip olduğum ölçüde, ayna aynı zamanda heterotopyadır; kendimi orada gördüğümden, bulunduğum yerde bir geri dönüş etkisine sahip olduğum ölçüde, ayna aynı zamanda bir hetorotopyadır; kendimi orada gördüğümden, bulunduğum yerde olmadığımı aynadan yola çıkarak keşfederim. aynanın öte yüzünde olan bu sanal mekanın dibinde, bir anlamda bana yönelen bu bakış dolayısıyla kendime geri dönerim ve gözlerimi kendime doğru yöneltmeye ve yeniden kendimi bulduğum yerde oluşturmaya yeniden başlarım; ayna, aynaya baktığım anda işgal ettiğim bu yeri hem kesinlikle gerçek -çevreleyen bütün uzamla ilişki içinde- hem de kesinlikle gerçekdışı kıldığı anlamda -çünkü algılamak için oradaki bu sanal noktadan geçmek zorundadır- bir heterotopya gibi işler."

    -michel foucault- başka mekanlara dair(konferans)

    not: 1967'de tunus'ta yazılan 1984'te basılmasına izin verilen metnin tamamı yazarın özne ve iktidar kitabının son kısmındadır.
hesabın var mı? giriş yap