• bakan albayrak tarafından ekim ayında meclise geleceği belirtilen, komisyonculuğu kaldırmaya yönelik yasa.
    edit: kaynak
  • domates tarladan işçilerle toplatılıyor genelde burada parayı alan taraf ödüyor
    -işçi parası
    domates bir yerden bir yere taşınıyor (vergi de var)
    -nakliye masrafı
    hal'de depolanıyor, satın alan pazarcılara veresiye veriliyor vs
    -hal kirası ve işletme giderleri, vergiler
    pazarcı satışa çıkabilmesi için pazarda yer sahibi olmalı ya da kiralamalı oraya gidebilmek için araç sahibi olmalı (benzin vs)
    -belediyeye ödenen paralar, vergiler vs
    -poşet masrafı (poşette de ihtal bir şeyler var)
    her grubun kar etmesi ve vergileri ödeyip hayatını sürdürebilmesi için katlanarak artan fiyat ve sonuç!

    70kr nasıl 5tl oluyor? böyle böyle..
  • haberde yerine ne getirileceği yazmıyor. muhtemelen bakanın bu konuda da bir fikri yok, doğaldır. ama hal yasası komple değişse bile değişmeyecek şeyler var. başlayalım.

    çiftçi ithal tohum alıyor, ithal tohumu yabancı traktörle ekip biçiyor, ithal ilaçlar kullanıyor, yabancı traktöre 6 liralık mazot koyuyor, sonra da bunu yok pahasına elinden çıkarmaya çalışıyor. tüm maliyetler ithal ama ürün tl ile. damat önce bunu düzeltsin.

    sonra çiftçi bunu halka nasıl ulaştıracak? antalyadan, izmirden yola çıkan ürün istanbulda pazara nasıl girecek? aradaki bağlantıyı kim sağlayacak? pazar esnafı antalyadan çiftçi mi bağlayacak? manav gidip izmirden kendisi mi alacak? halciler, bu işi görüyorlardı. oturdukları yerden para kazanıyorlardı ve fahiş kazanıyorlardı ama arada böyle bir aracı da şart. bunları kaldırırsan yerine ne getireceksin damat? bu konuda bir fikrin var mı?

    tabi bu arada maliyet bitmiyor. izmirden istanbula giden ithal kamyon kaç paralık mazot yakacak, kaç paralık köprü ve otoyol parası ödeyecek, bu maliyetler kime yansıyacak bir fikrin var mı damat? sence bu maliyetleri ortadan kaldırmak mümkün mü? bunları ortadan kaldırmak için fikrin var mı? sen niye bakan oldun peki damat?

    her şeyi ithal, dolar üzerinden maliyetlerle gdolu domates, salatalık yieyecek bu halk. bunda yerlilik ve millilik nerde damat?
  • geçmişte haller, belediyelerin uhdesindeydi. eski yasada belediyeler hal yerlerini yap- işlet - devret modeliyle gerçek ve tüzel kişilere devredebiliyordu. yeni taslakta haller anonim şirketler tarafından kurulacak, yani özel sektör eliyle.
  • tanzim satışların yapılmasının altındaki en büyük gerçeklerden biri. soğan depolarına yapılan “baskınların”, pazarlara maliye müfettişi yollayacağını söyleyip bunu haber bültenlerinde paylaşmaların, fiyatların yüksekliğini 16-17 yıldır uyguladıkları politikalarda değilde aracılarda, marketlerde arayıp onlara terör benzetmesi yapmanın ve tüm bunlarla bağlantılı olarak en son tanzim çadırları kurmanın temelinde yatan şey bu diyebiliriz.

    şubat başlarında ticaret bakanı ruhsar pekcan bu yasayı gündeme getirmişti. bkz

    tanzim satışlar gündeme girdikten 1-2 gün sonra ''çocuktan al haberi'' misali abdulkadir selvi bunu kendi köşesinde yumurtladı. söz konu yazısı için bkz.

    aynı şekilde bugün binali yıldırım'da yakın zaman içerisinde hal yasasının gündeme geleceğini söyledi bkz

    evet, iktidar cenahı burada genel olarak şu çerçeveyi bize propaganda ediyor :

    - fiyatlar üzerinden türkiye üzerinde oyun oynanmaya çalışılıyor.
    - komisyoncular araya giriyor ve haksız kazanç elde ediyor
    - ürünün üretiminden pazara, yani halka ulaşana kadar geçen süreçte organizasyon sıkıntısı var, bunu engelleyip kayıpları azaltacağız.
    - profesyonelleşmek ve daha ucuza, daha iyi ve kaliteli ürün üretmek.

    kısmen kulağa hoş geliyor. nitekim tanzim satış ve ürünlerdeki fiyat pahalılığı gündeme geldiğinden bu yana medya tarafından sürekli ''bakın işte, esas suçlu aracılardır, stokçulardır ve hatta yeterli üretim yapmayanlardır'' şeklinde bir propaganda olduğu görülebilir. ancak altını biraz kazıdığımız zaman, yine geçmişte olduğu gibi bunun altında da sermayeye alan açmak, tarımı tamamiyle şirketlerin kontrolüne vermek olduğu görülür.

    peki bu yasa neyi getirecek? buna dair okuduğum kadarıyla şunlar gözüme çarptı :

    - haller şirketleştirilecek ve/veya gıda tekelleri bu işlere girecek.
    - hazine toprakları şirketlere kiralanacak,
    - küçük çiftçiler, köylüler, üreticiler sözleşmeli üretici olacak ve gıda tekellerine bağlı olarak çalışacak. ancak burada toprağa ne ekileceğine, ne kadar ve nasıl ekileceğine, ne zaman ilaçlanacağı gibi birçok teknik detaya dahi şirket karışabilecek. bir nevi küçük çiftçi ve köylü sömürge olacak.
    - ülke genelinde 175 e yakın hal var. sayılarının 30 lara kadar düşmesi öngörülüyor.
    - yap-işlet devret modeliyle yapılabileceği ifade ediliyor

    öngörülen yasa ile ilgili metinler henüz taslak halinde. bununla ilgili bir komisyon kurulacağı söyleniyor ve bazı değişiklikler olması mümkün. ancak tablo genel hatlarıyla bu.

    burada önemli olan şey halkın ucuza meyve sebze tüketmesi tabiki. ancak devletin geçmişte yap-işlet-devret ile halkı uğrattığı milyarlarca lira zararı düşününce, bu uygulamanın işe yarayıp yaramayacağını dair kara bir tablo beliriyor önümde. akp’nin 16-17 yıllık rant politikalarının bir devamı olarak görmek en tutarlısı gibi geliyor.
  • %8 kar marjı ile çalışan halcilerle uğraşılacağına tamamı ithal olan gübresiydi tohumuydu ilacıydı mazotuydu derken çiftçiye cehennem azabı yaşatan yasalarla uğraşılsa bu sorun kısa zamanda çözülürdü.
  • bakan albayrak tarafından 2018 ekim ayında meclise geleceği belirtilen yasa.
    2018 - haber
  • lafta kalmış icraat.
  • lafta kalmış icraat, nasıl taksicilerin hatrina uberi yasakladılarsa, halcilerin hatrına halleri elleyemezler, halk pahalıya yemiş çiftçi neredeyse maaliyetine satmış kime ne ?
  • taslağı aslen nihat ergün tarafından 2007'de hazırlanmış, ama o günden bugüne 15 yıllık aralıksız akape iktidarının bir türlü çıkarmayı beceremediği kanun.
hesabın var mı? giriş yap