hakkaniyet
-
adaletli davranmak.
-
adil davranma durumu. haktan yana olma. haksizliklarla savasma.
sismandan alip zayifa verme.
(bkz: robin hood)
(bkz: ben sismanmiyim sorusuna verilecek cevaplar) -
esasen somut durum adaletidir.
-
ahmet çakarın bi ara telegol programında taktığı ve en az 70 kere sölediği sözcük
-
-
recep tayyip erdogan in iktidara geldiginden beri avrupayla ilgili her soruya verdigi cevapta basladigi sozcuktur..
basin: sayin basbakan avrupa birligi turkiyeyi icine alacakmi?
basbakan: "hakkaniyet" -
eger veriye bir yorumla "yonlendirilmi$ bilgi" denilebiliyorsa, hakkaniyet icin de rahatlikla "yonlendirilmi$ adalet" denilebilir.
-
yasal düzenlemenin dahi öngörmediği adaleti sağlamaya hakkaniyet denir.
-
(bkz: équité)
-
adalet şeklinde tanımlanması dar bir yorumlamadır kanımca.çünkü hukukta yerleşmiş bir ''hakkaniyet gereği'' tabiri vardır.bununla anlatılmak istenen de olağan hayat şartlarının,olayların akışının dikkate alınarak bir yorum yapılması ve bir sonuca ulaşılmasıdır.bu nedenle mutlak bir adaleti kastetmez aslında.olayların subjektif ve objektif olarak incelenmesinin bir etkisi olarak gerçegi bulma,adaleti saglamada yararlanılan bu yorum ve degerlendirmelerin sebep ve sonuçlarıdır bu bakımdan.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap