• mahur peşrevi, kudüm kullanılan bir orkestrada başyapıta dönüşen, çoksesli sisteme aktarılsa ne olacağını merak ettiğim bestenin sahibi, kırım hanı.
  • tam adı bora gazi giray han'dır.

    ilk adı bora'dır. osmanlılarla birlikte girilen savaşlarda çok cesurca saldırılarla çok büyük yararlılıklar göstermiştir. iran'la yapılan bir savaşta yanındaki bir avuç tatarla iran hükümdarının bulunduğu yere hücum ederken esir düşmüştür. kendisine teklif edilen komutanlıkları, mevkileri kabul etmemiş ve yıllarca alamut kalesi'nde hapis yaşamıştır.

    neden sonra hürriyetine kavuşmuş ve gazi sıfatıyla kırım hanı olarak atanmış ve o günden sonra gazi giray han diye anılmıştır.

    türk sanat müziği'nde "tatar" lakabıyla da anılır. bestekarlığı ve güftekarlığı vardır ancak en öne geçen özelliği sazendeliğidir.

    besteleri günümüze kadar gelmiştir. ritmleri batı ritmlerine yakındır. besteleri, kulağı batı müziğine alışık biri tarafından bugün bile dinlenebilecek niteliktedir.
  • "rayete meylederiz kamet-i dilcû yerine
    tuğa dil bağlamışız zülf-ü semenbû yerine
    severiz esb-i hünermend-i sâbâ reftarı
    bir peri şekli-i sanem bir gözü ahû yerine"

    diye başlayan mısraların şairidir ayrıca..
  • bir gazeli de şöyledir:

    râyete meylederiz kamet-i dil-cû yerine
    tuğa dil bağlamışız kakül ü hoşbu yerine

    neves-i tir ü keman çıkmadı dilden asla
    naveng-i gamze-i dil-duz ile ebru yerine

    süresiz* tığımızın zevk ü safasın her dem
    sim tenlerle olan lezzet-i pehlu yerine

    severiz esb-i hünermend-i saba-reftarı
    bir perişekl sanem gözleri ahu yerine

    gönlümüz şahid-i ziba-yı cihada verdik
    dilber-i mahruh ü yar-i periru yerine

    seferin cevri çok ümmid-i vefa ile veli
    olduk aşüftesi bir şuh-i cefa cû yerine

    olmuşuz can ile billah, gazayi teşne
    içeriz düşmen*-i dinin kanını su yerine.

    meali: aklımız oyunda oynaşta değildir, cenk etmeyi tercih ederiz.
  • kullandığı iki adet unvanı vardır; "bora" ve "ebu'l feth". ruslar ise kendine "tahtalan" der. arapça, farsça, çağatay ve kırım lehçelerinde şiir yazacak kadar yetkindir.

    hicviyesi bile vardır:

    "arsa-i rezm içre biz kanlar döküp kan ağlarız
    vadi-i işrette siz cam-ı sefa zevkin sürün
    bir tedarük olmaz ise gitti elden memleket
    itimad etmezseniz etraf-ı alemden sorun!"
  • necdet yaşar'ın tanburundan mahur peşrevi çalıyorken yazmak istedim kendisinin ismine. böyle bestekârlar beni gerçekten düşüncelere sevk ediyor. kendisi savaşçı kimliği ile bilinen koskoca bir han, bakıyorsunuz çimenlerde zıplayan çocukları betimler gibi sevimli bir mahur peşrev besteliyor. bir de sultan selim'in hüseyni saz semaisi var böyle, osmanlı hanedanının bir üyesi köy kokan bu pastoral hüseyni saz semaisini öyle yazmış ki, içerisinde köyde kuzuları seven bir çocuğun ruhu var gibi geliyor bana.
  • ruyineva saz semaisi tekrar tekrar dinlenesidir.

    http://www.youtube.com/watch?v=5xheiavcnis
  • şair ve musikişinas asker.

    rayete meylederiz kamet-i dilcu yerine
    tuğa gönül bağlamışız kahkül-i hoşbu yerine
    diye başlayan gazeli benim bildiğim en güzel kahramanlık şiiridir. müzik eserlerinde de savaş coşkusu havası hissedilir. mesela meşhur mahur peşrevi neşeli havasının yanında yiğitlik ve fetih şevkini yansıtır. (zaten mahur makamının böyle coşkun bir havası var. mesela bir diğer mahur eser: gafil ne bilir)

    bugün acaba aynı zamanda yazar ve müzisyen olan kaç asker var?
  • mahur saz semaisi ile götürür uzaklara. lakin ezginin büyüsü ile kilitlendik, dönemedik bu güne! bu da nihavend saz semaisi, dinlemek isteyen çıkar mutlaka diye.
hesabın var mı? giriş yap