garaz
-
bir cesit garez deme.
-
hedef, amaç, maksat anlamına geldiği gibi, kin, düşmanlık anlamına da gelen arapça kökenli kelime.
-
refik halit karay' ın " memleket hikayeleri " adlı kitabından bir öykü.
-
"garez"in doğru yazılmış ve telaffuz edilmiş şeklidir. kelimenin aslı garez değil, garazdır. bu dize de bunun en güzel örneği işte:
"kahpelendin de garaz bağladım ahlâka bile." -
(bkz: memleket hikayeleri)
anadolu'dan istanbul'a goc eden kizlarimizdan, sonradan gorme kezban olan tiplerinin, taa 1947 yilinda tasvir edildigi bir refik halid karay hikayesi.
bir acidan baktigimda, kiza da gercekten uzuluyorum, cunku yokluktan direk varliga gecip, tekrar hem maddi hem manevi yoksulluga donmek, gercekten ic karartici.ama bir anda zengin olunca, insanlarin her anlamdaki acayip degisimi de, bir sinirlendirmiyor degil.
--- spoiler ---
butun heyecanlarinin tukendigi bu genc kiz yureginde artik bir tek his hukum suruyordu:babasina karsi hudutsuz bir kin, bir garaz!kucucuk kasabasinda, mavi gozlu mahkeme katibine gonlunu kaptirarak yerine getirilmesi kolay bir takim basit isteklerle memnun yasarken ve hep boyle yasayacak iken istanbul'un debdebesini tanitan, sonra hepsini elinden alan bu babaya dusman kesilmisti.
--- spoiler --- -
garezin söylemesi zor versiyonu.
-
niyet, amac, (gizli) kasıt. arapca ok hedefi.
-
tuhaf bir şekilde genelde “garez” olarak kullanılan sözcük. oysa doğrusu için (bkz: garaz)
-
el-garaz = maksat, niyet odur ki...
-
diyarbakırlı bir kadın rapçi. buralar yeşillenir bağ, bahçe, seyran olur diye ümit ediyorum.
burası tam diyarbakır
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap