• john bergerin yazdığı 2002 yılı yıldız teknik üniversitesi yaz okulunda medya sanatı adlı sosyal seçimlik derste kaynak olarak kullandığımız kitaptı. hatırladığım kadarıyla görmek ve bakmak kavramları, farkları; sanat eserlerini yorumlama üzerine bir eserdi diye hatırlıyorum.
  • düşündüklerimiz ya da inandıklarımız nesneleri görüşümüzü etkiler...
  • kitap dünyayı aslında kendi gözlerimizden değil, başkalarının gözlerinden nasıl görmeye "zorlandığımızı" kısa ve öz anlatıyor. en dikkat çekici tema, sanat eserlerindeki "kadın" imgesi.

    kadın çıplaklığı ile ilgili kitaptaki şu ifade oldukça dikkat çekici: "çıplaklık, bakanın zihninde doğmuş oldu." bunu söyleme nedeni, zihnin "çıplak " ile "nü" olanı nasıl birbirinden ayrıştırdığı; bu ayrımı derinlemesine anlatmak için bol bol ünlü sanat resimlerinden yararlanılmış. kitabın görsel şöleni anlatılanları daha net hale getirmiş. bu da kitabı doyurucu yapmış.

    kitaptan çarpıcı alıntılar:
    "kadınlar, erkeklerden çok değişik bir biçimde gösterilir ... "ideal" seyircinin her zaman erkek olarak kabul edilmesinden, kadın imgesinin onun gururunu okşamak amacıyla düzenlenmesidir." (s.64)

    "devlet adamları, iş adamları böyle resimlerin altında (nü kadın resimleri kastediliyor) yapıyorlardı iş tartışmalarını. içlerinden birisi yenik düştüğünü hissettiği zaman avunmak için başını kaldırıp resimlere bakıyordu. resimde gördükleri ona erkek olduğunu bir kez daha anımsatıyordu." (s.57)

    "... görüldüğü gibi, avrupa geleneğinde de kadın vücudundaki kılları genellikle resme geçirmeme alışkanlığı aynı amaca hizmet eder. kıl, cinsel güç ve tutkuyla ilgili görülmüştür. kadının cinsel tutkusunun az gösterilmesi gerekir ki seyirci kendisini bu tutkunun tekelcisi hissedebilsin." (s.55)
  • (bkz: john berger) in eseridir fakat içinde 7 bölüm var. her bölümün uzmanı yazmış.

    ve ilk cümlesi her şey yazıyla başladıdır. bilen bilir islam'da her şey sözle başlar oku ile yani bir sözle.
    fakat yahudi olan berger kitaba böyle bir giriş yapmıştır.

    sanata, tablolara ve kapitale güzel bir bakış kazanacağınız gerçekten başucu bir kitaptır.

    bu kitabı yaklaşık olarak 7-8 kere okumuşumdur. allah affetsin doyamadım da hala.

    1972 yılında yazmış. bulmak gerçekten çok zor.
  • 3. bolum sonunda okuyucuyu bir deneye yonlendirir. soyledigine gore sonucun cok sarsici olmasi beklenir. ama degildir.

    genel hatlariyle fazla sevimsiz bir kitap. tablo vb. sanat eserlerinin incelenmeli yorumuna dayali anlatimini desteklemeyen bir gorsellik... teknik anlamda yetersiz.

    ozetle; eser miktarda bilgilendirme, cokca basarisiz bir okuyucu yonlendirme iceriyor.
  • çıplak olmak insanın kendisi olmasıdır. nü olmaksa başkalarına çıplak görünmektir; insanın kendisi olarak algılanmamasıdır. çıplak vücudun nü olabilmesi için bir nesne olarak görülmesi gerekir. (vücudun nesne olarak görülmesi nesne olarak kullanılmasına yol açar.) çıplaklık kendisini olduğu gibi ortaya koyar. nü’lükse seyredilmek üzere ortaya konuştur."

    görme biçimleri, john berger
  • john berger ‘in bbc’de yayınlanmış olan “görme biçimleri” programının kitaplaştırılmış hali olarak metis yayınları tarafından çıkarılmıştır.

    john berger kitabı, 5 arkadaşı ile birlikte oluşturmuş. kitabı bitirmeniz oldukça kısa bir sürenizi alıyor. çoğunlukla sanat eserleri ve son bölümde reklam afişleri yer alıyor.

    şahsen bir reklamcı olarak son bölümde reklamcılık üzerinden yaptığı kapitalizm eleştirisini beğendim. lakin kitabın bütününü ele aldığımızda çokta verimli olmayan ama yine de bomboş olmayan bir kitap olarak bakabiliriz. okuyan kişiye sanat bakış açısında ufakta olsa bir farklılık yaratabilirken, büyük bir aydınlanma yaratmayan bir kitap olarak görüyorum.
  • bu kitabın yurdanur salman'a ait bir çevirisi geçti elime. bir şey demeyim diyorum ama kültür düzenli olarak ekin olarak çevrilmiş. rönesans'sa yenidendoğuş. gözümden kaçan başka bu şekilde tercihler olduğuna da eminim. yani tamam hatalı çeviri denemez belki ama neden demek istiyorum sadece. neden?

    edit: sanırım kapitalizm için de anamalcılık kullanılmış.
hesabın var mı? giriş yap