• bu modası geçmiş kitapta görme biçimi olarak sunulanlar yağlı boya resim ve reklam ile tüketim kültürü ve kapitalist dinamikler arasındaki yatay ilişkilerdir. bugün için ilgi çekici olan hiçbir şey yoktur yani. erkeğin bakan, kadının ise bakılan olarak kurgulandığı klasik mizansen ise freud ve lacan karşıtı olup kesinlikle anti-feministtir. bu dar vizyon aslında kitabın hazırlandığı 1972'de de çoktan iflas etmişti.

    yüzeysel bakışla kabataslak geçilen rönesans, barok dönem ve klasik tablolardaki derinliğin çalakalem irdelendiği çalışmanın başlığı da iddialıdır. bbc için ve ortalama tv izleyicisi hedef alınarak hazırlanan çalışma batı sanat tarihindeki görme ve alımlama biçimlerini değil, kitabı hazırlayan beş ayrı kişinin görüşlerinin cisimleşmiş hâlidir.

    sanata yüzeysel bakış ve sanatçının genel olarak zanaatkâr kimliğinde okunması nadide eserlerin anlaşılmasında ciddi bir kriz doğurmaktadır. kitapta bu açıkça hissediliyor. rastgele kimi resimlerin kitaba ilave edilip yorumun okura havale edilmesi zaten derinliksiz olan fikirlerin havada kalmasına neden oluyor.

    bu minvalde amaç tüketim kültürünü, reklam endüstrisini, burjuva sınıfını eleştirmek ve işçi sınıfının gözünü açmaktan başka bir şey değil, diyebiliriz. televizyon için hazırlanmış olması ancak bununla açıklanabilir. sanata veya resim sanatına giriş mahiyetinde bile anlaşılamaz bu. beş ayrı kişinin görüşü sanat tarihine nasıl bir giriş olabilir? balıklama giriş de tatmin edici değil hâliyle.

    gerçekten sıkı bir giriş için daha önce incelediğim sanatta anlamın görüntüsü adlı kitabı öneririm. ayrıntı yayınları'ndan çıkmıştı. görme biçimi neymiş, anlayalım işte o zaman!
  • bu kitabın yurdanur salman'a ait bir çevirisi geçti elime. bir şey demeyim diyorum ama kültür düzenli olarak ekin olarak çevrilmiş. rönesans'sa yenidendoğuş. gözümden kaçan başka bu şekilde tercihler olduğuna da eminim. yani tamam hatalı çeviri denemez belki ama neden demek istiyorum sadece. neden?

    edit: sanırım kapitalizm için de anamalcılık kullanılmış.
  • john berger'in bbc'de yayınlanan aynı isimli programından derlenmiş, görsel sanatlar üzerine kafa yoran herkesin, mutlaka okuması gereken kitap. hatta mümkünse ingilizcesi okunmalı ya da ilgili program serisi izlenmeli, çünkü çeviri yeterince iyi değil.

    programa aşağıdaki linkler üzerinden ulaşabilirsiniz.

    ways of seeing - part 1
    ways of seeing - part 2
    ways of seeing - part 3
    ways of seeing - part 4
  • "erkekler davrandıkları gibi, kadınlarsa göründükleri gibidirler. erkekler kadınları seyrederler. kadınlarsa seyredilişlerini seyrederler. bu durum, yalnız erkeklerle kadınlar arasındaki ilişkileri değil, kadınların kendileriyle ilişkilerini de belirler. kadının içindeki gözlemci erkek, gözlenense kadındır. böylece kadın kendisini bir nesneye -özellikle görsel bir nesneye- seyirlik bir şeye dönüşmüş olur."

    görme biçimleri, john berger
    s. 47
  • çıplak olmak insanın kendisi olmasıdır. nü olmaksa başkalarına çıplak görünmektir; insanın kendisi olarak algılanmamasıdır. çıplak vücudun nü olabilmesi için bir nesne olarak görülmesi gerekir. (vücudun nesne olarak görülmesi nesne olarak kullanılmasına yol açar.) çıplaklık kendisini olduğu gibi ortaya koyar. nü’lükse seyredilmek üzere ortaya konuştur."

    görme biçimleri, john berger
  • kitap dünyayı aslında kendi gözlerimizden değil, başkalarının gözlerinden nasıl görmeye "zorlandığımızı" kısa ve öz anlatıyor. en dikkat çekici tema, sanat eserlerindeki "kadın" imgesi.

    kadın çıplaklığı ile ilgili kitaptaki şu ifade oldukça dikkat çekici: "çıplaklık, bakanın zihninde doğmuş oldu." bunu söyleme nedeni, zihnin "çıplak " ile "nü" olanı nasıl birbirinden ayrıştırdığı; bu ayrımı derinlemesine anlatmak için bol bol ünlü sanat resimlerinden yararlanılmış. kitabın görsel şöleni anlatılanları daha net hale getirmiş. bu da kitabı doyurucu yapmış.

    kitaptan çarpıcı alıntılar:
    "kadınlar, erkeklerden çok değişik bir biçimde gösterilir ... "ideal" seyircinin her zaman erkek olarak kabul edilmesinden, kadın imgesinin onun gururunu okşamak amacıyla düzenlenmesidir." (s.64)

    "devlet adamları, iş adamları böyle resimlerin altında (nü kadın resimleri kastediliyor) yapıyorlardı iş tartışmalarını. içlerinden birisi yenik düştüğünü hissettiği zaman avunmak için başını kaldırıp resimlere bakıyordu. resimde gördükleri ona erkek olduğunu bir kez daha anımsatıyordu." (s.57)

    "... görüldüğü gibi, avrupa geleneğinde de kadın vücudundaki kılları genellikle resme geçirmeme alışkanlığı aynı amaca hizmet eder. kıl, cinsel güç ve tutkuyla ilgili görülmüştür. kadının cinsel tutkusunun az gösterilmesi gerekir ki seyirci kendisini bu tutkunun tekelcisi hissedebilsin." (s.55)
  • "geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir. eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur."
  • john bergerin yazdığı 2002 yılı yıldız teknik üniversitesi yaz okulunda medya sanatı adlı sosyal seçimlik derste kaynak olarak kullandığımız kitaptı. hatırladığım kadarıyla görmek ve bakmak kavramları, farkları; sanat eserlerini yorumlama üzerine bir eserdi diye hatırlıyorum.
  • metis cep defterinde her iki sayfada bir sayfanın alt kısmında çok efsane alıntılar oluyor. o alıntıların içinde görme biçimleri kitabından da bir çok cümle oluyor. ne zaman o cep defterine not yazsam emmi artık şu görme biçimleri kitabını oku diyorum. :)
    okumadan alıntıları bile merak ettiriyorsa sağlam kitaptır diye düşünüyorum.
  • john berger ‘in bbc’de yayınlanmış olan “görme biçimleri” programının kitaplaştırılmış hali olarak metis yayınları tarafından çıkarılmıştır.

    john berger kitabı, 5 arkadaşı ile birlikte oluşturmuş. kitabı bitirmeniz oldukça kısa bir sürenizi alıyor. çoğunlukla sanat eserleri ve son bölümde reklam afişleri yer alıyor.

    şahsen bir reklamcı olarak son bölümde reklamcılık üzerinden yaptığı kapitalizm eleştirisini beğendim. lakin kitabın bütününü ele aldığımızda çokta verimli olmayan ama yine de bomboş olmayan bir kitap olarak bakabiliriz. okuyan kişiye sanat bakış açısında ufakta olsa bir farklılık yaratabilirken, büyük bir aydınlanma yaratmayan bir kitap olarak görüyorum.
hesabın var mı? giriş yap