göğnük
-
az yanmış, ateş karşısında renk değiştirmiş kumaş. iyice olmuş meyve. üzüntüden ağlar duruma gelme. irin ve kan toplamış yara, bere. sözcük, yara ve ağrı bakımından derinden, zonklayıcı veya sızlayıcı* ağrı türünü anlatır. [eleştiri ve katkıları için @let me touch you tonight'a teşekkürler.]
isim gibi kullanılıyor, ama bu hali zannımca sıfat. gövermek, göğermek ile bağlantılı bir sözcük olmalı. biraz ters görünüyor ama kök sözcük gök olmalı. gök denince akla yerine göre mavi, yeşil, mor, kırmızı gelmeli. mor ve kırmızı tarafı olasılıkla akşamüstü gökyüzü kızıllığından ilhamla. tabii daha iyisini dilbilimciler bilir.
fethiye köylüsü olan annemden şöyle bir kullanımını duydum: "o zamanlar sol gözüm göğnük göğnük ağrıyordu**, ben de hemen göz damlası ve gözlükle rahatlatmaya çalışıyordum, meğer katırayık* zor ediyormuş, size söylemediydim."
(bkz: göğnümek)
(bkz: göynük)
(bkz: gövermek/@ibisile)
(bkz: göğermiş peynir)
(bkz: gözünün kökü göğermek)
(bkz: ağrı/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap