farımak
-
farımak yani, bıkmak, usançmak, bezmek.
- hülan ne farıdın, daha teze başladıydık, de dut şunun ucundan. -
arapça fariğ kelimesinden gelir.
"farımaz da deli gönlüm farımaz
akar gözlerimin yaşı kurumaz
şimden geri benim hükmüm yürümez
azil oldum güzellere beğ iken"
(karacaoğlan) -
ihtiyarlamak anlamında da...
-
bu kelimenin olayi $udur ki normalde turkce'de (isimden turemi$ fiiller -filizlenmek vb- ve ses taklitleri -fisildamak- haric) fiiller f harfiyle ba$lamaz. bu kuralin tek istisnasi gibi gorunen bu fiil de aslinda bir isimden turemi$tir diyerek konuya son noktayi koymayi $eref bilirim.
-
bir de sıcaktan farımak vardır ki, çok aşırı bunalmak, kurdeşen dökmek, sıcaktan fenalık geçirmek anlamlarına gelmek üzere adana`dolaylarında kullanılır.
-
kıbrısta gitmek, kaçmak, uzaklaşmak anlamında kullanılan kelime.
- hade ben farıdım, görüşürüg. -
trakyalıların sıcaktan bunalmak, daralmak, darlanmak anlamlarında kullandığı kelime.
gecenin yarısı kuzen toplantısında gülmekten sıcak basan perfection'a " abe nooldu, farıdın mı?" diye sorulunca ise gülme krizi geçirten bir kelimedir ayrıca. -
trakya'daki kullanımının %90'ı "farıdım amk." şeklindedir. yorgunluk sonucu ağızdan çıkar.
-
eskimek, tükenmek, yaşlanmak, kocamak, yıpranmak, (ateş) sönmeye yüz tutmak, güçten/verimden düşmek.
cümle içinde: "bu karı hem oynak hem minyon, dünyada farımaz. tabii bununla yatan adam da yaşlanmaz."
hayvanlar ve bitkiler için de farımak sözcüğü kullanılabilir.
(bkz: farımaz)
(bkz: fanmak)
(bkz: hayıt/@ibisile) -
(bkz: farımaz)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap