• (bkz: fallus)
  • "fallokrasi" (phallocracy) ve "fallosentrik" (phallocentric) kavramları, geç dönem latince'deki fallus, (=phallus), yunanca'daki "phallos" sözcüklerinden türetilmiştir. fallus'un sözlük anlamı, kısaca, yarak demek. ancak psikanalistler, (=örneğin lacan,) fallus'u daha geniş kültürel çağrışımları olan bir kavram olarak kullanırlar ve fallus'un yarağa ilişkin çeşitli anlamları, zengin çağrışımları içerdiğini söylerler.nasıl demokratlar demokrasi ile yönetilmek isterlerse,falllokratlar da fallokrasi ile yönetilmek isterler.
  • eski yunanda en saf haliyle karşımıza çıkarak dikkatleri çekmiş ve çağdaş dünyada pek çok alanda hakimiyetin maskülen gücün elinde olduğunu empoze eden kavram.

    fallus sahibi olmanın verdiği güvenle her konuda hak ve söz sahibi olabilmenin tadını çıkartma, etrafı domine etme, iktidarını dayatmanın sağlayacağı tatmin duygusunun peşinde oraya buraya nüfuz etmeye çalışma eğilimini fark etmeye yarıyor.çevremizdeki pek çok anlaşılmaz ilişkinin, haksızlığın, sansasyonun hatta savaşın bazen alt metnindeki cümleyle * ne kadar alakalı olduğunu görüp farklı suretlerde olayları algılayabilme ve çözebilme imkanı sunuyor.
  • eski yunan'dan kalma çanak çömlek üzerinde bolca izlerine rastlanır.

    gündelik süs eşyalarının üzerlerinde penis ve kası simgeleyen figürler bulunur. erkek olmaya, güçlülüğe vurgu hakimdir.

    aslında o kadar süreğen bir sistemdir ki günümüzde farklı şekillerde demokrasi yerine fallokrasinin egemen olduğu bile söylenebilir:

    seçimlerde iktidara oynayan kadınlar genelde erkekleşir.

    (bkz: margaret thatcher) (bkz: tansu çiller) (bkz: condoleezza rice)
  • kızdıkları zaman "x'i sikerim y'yi sikerim önüme geleni sikerim" diyenlerin, dünyayı falluslarıyla hizaya sokabileceklerini düşünenlerin rejimi.
  • " ... ceketinin yalnız sol kolunu giymiş, sarı gömlekli, kırmızı kravatlı ve mor kabadayıların, hiç gülmeyen kısık ve boğuk sesli 'phallokrat' dikkafalıların, alçak perdeden ve sırayla., hapisanede konserve kutusundan ya da kurutulmuş kabak gövdesinden yapılmış bağlama (ve de kalın odundan buzuki) eşliğiyle attıkları insan çığlıklarını dinliyordum." alıntısındaki ece ayhan uktesidir.
  • latincedeki phallus sözcüğünden türemiştir. phallus, penis demektir ve "fallokrasi" erkek egemen zihniyetin kendini erk olarak görmesinin tek sebebinin sahip olduğu cinsel organ (bkz: penis) olmasına işaret eder.
    tarihçi eva keuls'un gayet güzel ifade ettigi gibi, atinalı yunan fallokrasisi romanın pagan (daha sonra hristiyan) değerleriyle karışıp modern cinsel hukuk için uzun ömürlü bir model yaratacaktı
  • modern cinsel hukukunu temelini oluşturan eva keuls tabiri. kelimenin kökeni penise dayanıyor. erkek egemenliğinin en büyük göstergesi olarak ifade ediliyor. romanın pagan ve hristiyan kültürüyle birleşip gelecek yüzyıllarca kullanılacak bir model oluşturulmuş oluyordu.
hesabın var mı? giriş yap