• iki kişisel kahramanımdan biri olan muhammad ali (diğeri eddie vedder) hakkında yapılan ve yakında gösterime girecek (ülkemize geleceğini sanmıyorum) olan yeni belgesel.bu kez muhammad ali'yi,onunla dövüşmüş olan on eski rakibi anlatıyor ki,bunların arasında george foreman, larry holmes ve joe frazier gibi efsaneler var.yönetmen pete mc cormack'e gönül dolusu tebriklerimi sunuyorum ve izlemek için sabırsızlanıyorum.fragmanı için:

    http://www.apple.com/…railers/lions_gate/facingali/
  • muhammed ali hakkinda daha ne anlatilabilir ki diye dusunen birileri varsa ki eger - ben de onlardan biriyim-, adamin sopa attigi ve yedigi efsanelerin onu anlatmasindan daha guzel bir cevap olabilir mi? sahane bir sporun en mustesna adamlarindan birisine hadi hakkini verelim, en onde gelenine adanmis incelemelerin sonu gelmedikce bu sporu ve aliyi anlamak daha kolay ve daha guzel. ali su dunya ustunde varoldugundan beri dayak yemek hic bu kadar estetik gorunmemisti. her turlu pesindeyim. sampiyona bir round daha.
  • trailer'da çalan rap şarkısı, özellikle trailer ilk çıktığı günlerde şarkıyı benim gibi oldukça beğenen kişiler tarafından oldukça aranmış ve çeşitli forumlarda "bu şarkı ne yahu? birisi söylesin lütfen" tarzı mesajlara sebep olmuştur. bir süre sonra şarkı keşfedilmiştir: future world music - fight.
    http://www.youtube.com/watch?v=zc2bfzxbzug

    şarkı arayışı sırasında trailer'dan duyduğu sözleri google'a yazan bir tek ben değilmişim ayrıca*.
  • muhammed ali sevebilirsin, ondan nefret edebilirsin ama asla ona saygısızlık edemezsini cok guzel anlatan belgesel... icin icin ona kaybeden ve onunla hic yıldızı barışmayan rahipleri bile kabul ediyor ki o farklıydı... o sporu ve haklı icin cok önemli seyler yaptı... kustah oldu, egosunun esiri oldu ama hep farklı oldu... hat etmediği bir son yaşıyor ama olsun... zaten kim neyi hak ediyor ki bu hayatta saygıdan başka...
  • ron lyle ve ali'nin "çamaşırcı kadınlar gibi dövüşüyor" dediği george chuvalo'nun konuşmalarının hastası oldum bu biyografik filmde.

    ali'den dayak yiyenin de, ali'nin yaşlılığından faydalanıp dayak atanın da, ali'den çok büyük hakaretler yiyenin de, ali'nin övdüklerinin de ali hakkında yaşlılığın ve görmüş geçirmişliğin verdiği istemsiz bilgiçlikle düşünceleri birleştiriliyor. hepsinin ortak fikri "ali'nin bir tane olduğu ve onun gibi olmanın imkansız olduğu" yönünde.

    muhammad ali gibi insanlık tarihinin en enteresan karakterlerinden birini en yakınından, ringde kan ter içinde kaldığı meslektaşlarından dinlemek şimdiye kadar kendisi hakkında alabildiğimiz en gerçekçi ve bilgilendirici sunumu yapıyor. bütün bu adamların çocuksu tarafını koruyup, içinde milyonlarca dolar dönen ve bütün dünyanın ilgisini çeken o zamanların boks olayını bir ilkokul kavgası tadında anlatıyor oluşları bütün bu dedelere karşı muazzam bir sempati beslememize sebep oluyor. hepsinin hikayesine de kısaca değinilmesi güzel olmuş.
  • joe frazier ile birlikte ağlamamak için kendimi zor tuttum izlerken.
    zira frazier "ali de bizim gibi bir hayat yaşamayı hakediyordu" derken o kadar haklı ki...
    evet o da mükemmel bir ihtiyarlığı hakediyordu.
    ama olmadı.

    boksa, özellikle de bugünkü profesyonel boksa değil de geçmişteki "gerçek" ağırsiklet boksa sempati duyanların mutlaka izlemesi gereken bir belgesel.
  • boksa ilgi duymayanlarin da izlemesi gereken bir belgesel.
  • gayet sıcak ve vurucu bir yapım.

    öncelikle, zamanın en sert ve en yenilmez adamlarının; yaptıkları spor yüzünden zaman içinde ne hale geldiklerini görmek iç burkucu. bu yüzden vurucu.

    ayrıca öylesine hayat hikayeleri var ki; izlerken sanki ailenizin bir üyesiymiş gibi benimsiyorsunuz, öylesine içten anlatıyorlar. bu yüzden de sıcak.

    ben şahsen, george chuvalo'ya hayran kaldım. yaşadığı onca trajediden sonra hala dimdik durabiliyor. onun yerinde normal bir insan olsaydı kafayı sıyırırdı.

    "karım ve benim beş çocuğumuz vardı. dördü erkek, biri kız. üç oğlumu ve karımı kaybettim. üç oğlumu da uyuşturucu nedeniyle kaybettim. karımı ikinci oğlumuzun ölümünden sonra intihar etmesiyle kaybettim. bir oğlum kendini vurdu. diğer ikisi ise aşırı dozda eroinden öldü. karım da, ne gariptir ki, oğlumuzun önceki eczane soygunundan kalan ilaçları alarak öldü."
  • (bkz: facial ali)
  • mutlaka izlenmesi gereken belgesel. ilk başlarda boks ile ilgili olmasa da sporla ilgilenen herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyordum. izlemeye devam ettikçe çok daha fazlası olduğunu anladım. sporla ilgilenmese de herkes izlemeli. öncelikle muhammed ali en tarafsız bakış açısıyla, rakiplerinin gözünden anlatılmış. bununla birlikte birbiriyle ringde defalarca yumruklaşmış, kimi maçlardan önce birbiriyle ağır tartışmalar yaşamış eski sporcuların o günlere dönüp baktıklarında birbirlerine gösterdikleri saygı beni en çok etkileyen detaylardan biri oldu. gençliğinde bu kadar sert bir spor dalında rekabet etmiş kişilerin geçmişten bahsederken en ufak öfke belirtisi göstermeksizin metanetle o günleri anmaları insanda ciddi ölçüde saygı uyandırıyor. yapımda yer alan boksörlerin kendi hikayeleri de oldukça etkileyiciydi. hepsi hayatlarında büyük dramlar yaşamış. özellikle de siyahlar için dönemin siyasi koşulları yüzünden sporcu olmanın tek çare olması bu dramların bir çoğunun esas sebebi. hem bu sebeple hem de muhammed ali'nin cesur tavrıyla siyasi konularda da duruş sergilemesi sebebiyle dönemin bazı politik gelişmelerine de değinmiş film. ayrıca film müzikleri de ayrıca başarılı. caz severler müzikleri için ayrıca seveceklerdir bu belgeseli.
hesabın var mı? giriş yap