fındık kurdu

• a) böyle mini-minnacık, ufak-tefek, küçüçük fıçıcık içi dolu turşucuk, küçük sevimli, boyundan büyük işler yapan kızlara takılan lâkap.
  
  b) findikci.net adlı internet sitesinde de yazdığı gibi, erginler kül renginde 6 – 7 mm boyunda ve hortumludur. bacaksız olan larvaları beyaz, tombul ve kıvrıktır. ilk erginler mart ayı başlarında görülür. ergin çıkışı nisan sonuna doğru oldukça fazlalaşır. nisan sonunda ergin çıkışı tamamlanmış olur. yumurtlayıncaya kadar uzun bir süre beslenir. haziranda yumurtlamaya başlar. bir dişi ortalama 42 yumurta bırakır.
  
  fındık kurdu beslenme ve yumurta koyma yolu ile meyvelerde zararlı olan bir böcektir. fındığın meyve kabuğunu ağız parçalarıyla kemirerek delen böcek, kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. normal iriliğe erişinceye kadar zarar gören meyvelerde kabuk içindeki etli kısım bozularak sarı bir renk alır.
  
  c) atv'nin şu sıralar yayınladığı ve sunuculuğunu erol evgin ile pınar altuğ'un yaptığı bir şarkısın sen isimli programda en çok sevilen çocuklardan biri olan berna karagözoğluna hitap şekli.
  
  d) (bkz: fındık kurdu berna)
  
  e) (bkz: berna karagözoğlu)
• giresun ve ordu dolaylarında yaşayan ülkücü kardeşlerimizin genel adı.
• (bkz: ahmet davutoğlu)
  (bkz: senden olsa olsa fındık kurdu olur)
• rahmetli kayınpederimin söylediği göre; ilaçla falan ölmeyen mukavemeti kuvvetli hayvancağız. tabir-i caizse ilaçlı mücadele neticesinde kurdun sadece dişleri körelmekte, fındık kabuğunu ağzıyla parçalayamadığı için meyveye zararı minimuma inmekteymiş.
  
  ufak tefek olsa da bıcır bıcır, hayat dolu, boyundan büyük marifeti olan insanlara fındık kurdu denilmesinin sebebi sanırım fındık kurdunun ilaçlar karşısındaki şanlı mücadelesidir. -buraya not edeyim dedim. malum bu ara epey gündemde fındık kurdu-.
• bu var ya bu hayvan,gerek kurt denilince akla gelen o asil,korkutucu ama bir o kadar da yakışıklı canlının güzel adının adınım başına hiç telif hakkı var mıdır diye bakmadan fındık ekleyip güzelim ismin karizmasını yok ederek onu sahiplenmiş tipsiz, yüz karası, şişko ve çakma bir kurt olması,gerek de fındık kabuğunu kırdıktan sonra hah şimdi güzelim fındığı yiyeceğim derken utanmadan karşıma dikilen bu mendebur idi eskiden, şimdi ise bakış açım çok farklı. güzelim fındığı mındar etmiş ama olay yerinden de kaçamamış beceriksiz bir katil olarak gördüğüm bu canlıya artık sevimli bir veletmiş gibi sırıtarak bakıyorum; kimin sayesinde mi?
  
  tabi ki mahmut tuncer !
  
  yıl 2012 sanırım,sıcak bir yaz günü 1'de kalkıp yeme-içme derken günleri hunharca harcadığım zamanlar. televizyon hobim olmuş,cennet mahallesi senin, arka sokaklar,doktorlar benim değeri yeni yeni anlaşılan kült dizilerimizi izlemekten,her izlediğimde yeni bir ayrıntıyı keşfederek mutlu olup,acaba daha iyileri gelir mi diye düşünürken,odayı basan annem ve ablamların darbesiyle stv'deki yeşil elma programını açtık.annemi anlamıyorum,yemek programları izler izler,o kadar kitap da aldık ama hala bildiği şeyleri yapıyor,pastanın geometrisiyle oynayıp yeni birşeyler yapmış gibi bizi ve kendini kandırıyor,ablamlar desen bazen gelen konuklar pek eğlenceliymiş de ondan izliyorlarmış bu programı,neyse onları dinleyeceğime programı izlerim dedim,isyanımı kalbime gömüp uslu uslu tatlıları,börekleri izlemeye başladık,oktay usta denen abi bizimkinin iki katı bir mutfakta ama kadın iç güdüsü var adamda,ne ararsa hemen buluyor,neyse tatlılar bitti,başladı yemeğe,yine 1-2 kilo et harcayarak ''izleyin ama bunu evde sakın denemeyin ''temalı mütevazi bir yemek yapıyordu,ben homurdanmaya başladım,bizimkiler programı izlemeyip kanalı da değiştirtmiyorlar,eee yeter deyip isyan edecekken birini görünce parmaklarım kumandaya basamadı, kim mi geldi?
  
  tabi ki mahmut tuncer !
  
  yemek bahane,adamın sohbet,samimiyet şahaneydi,oktay usta çaktırmadan gelen konuklara burası benim çöplüğüm diye hissettiren bir adamken,tabi bu mahmut abi'ye sökmedi,mahmut tuncer anlatıyor,ben dinliyorum,o anlatıyor,ablamlar odaya geçiyor ben yine onu dinliyorum,o derece keyifli adamın sohbeti,derken konu nasıl oraya geldi bilmiyorum,mahmut tuncer yine bir şeyler anlatıyor,orada o soru geliyor :
  
  -dünyanın en salak hayvanı hangisidir oktay bilir misen?
  
  oktay usta birşey dese nolur,demese nolur,kolaya kaçıp o da soru soruyor :
  
  -nedir abi?
  
  mahmut tuncer :
  
  -fındık kurdu
  
  ?? fındık kurdu ???
  
  ben ne alaka derken,devam ediyor,
  
  -fındık kurdu,cılız bir heyvanken fındığa girer,yer yer şişer,sonra da fındıktan çıkamaz,o yüzden en salak hayvan fındık kurdu'dur oktay kardeşim.
  
  bunu duyunca fındık kurdu'na olan duygularım ahmet davutoğlu'nun dediği gibi 180 derece değişti,ama tam tersi oldu,o günden beri bu hayvana ,bu programa bir sempatim oluştu,mahmut tuncer show'un değerini anladım.
• fındık kurdu (coleoptera: curculionidae)
  curculio nucum
  erginleri 6-7 mm, kül renginde, ince uzun hortumludur.
  ilk erginler mart ayında görülür.
  kışı toprakta pupa olarak geçirir.
  bir dişi ortalama 42 yumurta bırakır.
  zararı:
  fındık kurdu beslenme ve yumurta bırakma yolu ile zararlı olurlar.
  ilk önce karanfillerde daha sonra fındıkkabuğunu delerek meyve etiyle beslenirler.
  meyve normal iriliğe erişinceye kadar zarar görürse meyve eti sarı bir renk alır buna sarı karamuk, eğer meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarar görürse kabukta oluşan çatlaktan dışarı akan siyah bir sıvı fındıkkabuğunu kirleterek kara karamuk' a neden olur.
  bir ergin beslenme yolu ile 80 tane meyveye zarar verir.
  yapılan araştırmalar 1 fındık kurdunun yıl boyunca; erken dönemde karanfil dökülmeleri, sarı karamuk, kara karamuk ve kurtlu meyve oluşturmak yoluyla yaklaşık 95 meyveye zarar verebildiğini göstermektedir (3. milli fındık şurası 2004).
  mücadelesi:
  nisan sonu mayıs başında, meyveler mercimek büyüklüğündeyken ilaçlama yapılır.
• goruk ordu'da fındık kurdunun deldiği fındık anlamında kullanılıyormuş.
  
  (bkz: fındık içi)
  (bkz: fındık kabuğu)
  (bkz: fındıkkıran)